Burada mı tradutor Espanhol
77,076 parallel translation
Josh burada mı?
¿ Está Josh?
- Burada mı?
- ¿ Aquí?
Ne cehennem Hala burada mısın?
- ¿ Qué demonios sigue haciendo aquí?
- Başkan da, özel kalemi... - Ed burada mı?
- "Ni el alcalde, su jefe de gabinete..." - ¿ Está Ed aquí?
Hepsi burada mı?
¿ Todo está aquí?
Beni burada mı öldüreceksin?
¿ Y me vas a matar aquí?
Hala burada mı yoksa nakledildi mi?
¿ Aún está aquí o fue transferido?
Barry'nin bana söyleyeceği bir şey varmış. O burada mı?
Barry dijo que tenía algo que decirme. ¿ Está aquí?
Sen hala burada mısın taklitçi?
¿ Sigues aquí, farsante?
Iris'i burada mı bulabiliriz?
¿ Aquí es dónde podemos encontrar a Iris?
Gerçekten şimdi burada mısın?
¿ Estás aquí de verdad?
Tamam, dostum o burada değil ve karım hamile, ellerini üzerimden çek...
Bien, no está aquí, hombre, y mi esposa está embarazada así que quita tus manos...
Tanrım. Burada biri var.
Llegó alguien.
Ama yine de gölgelerin peşinde koşuyor. O yüzden burada paniğe kapılmayalım.
Pero aún sigue persiguiendo sombras, así que no perdamos la calma.
Burada kalıp koltuğumu sıcak mı tutmak istiyorsun?
¿ Quieres quedarte aquí? ¿ Mantener caliente mi asiento?
Beni dinleyin Doktor. Burada ne ile uğraştığımız hakkında hiç fikriniz yok.
Escúcheme, doctor, no tiene idea de a qué se está enfrentando aquí.
Arjun burada kalmalıyım.
Arjun, necesito quedarme aquí.
Bak, bu söyleyeceklerim siyasal olarak doğru olmayabilir ama dürüst olalım burada sütten çıkmış ak kaşıklarından söz etmiyoruz.
Mira, quizá esto no suene políticamente correcto, pero seamos honestos, aquí no estamos hablando de los mejores o los más brillantes.
Burada hayatımın derinliklerine girdikçe yüzleşemediğim onca şeyin farkına varıyorum.
Conforme me adapto a vivir aquí, me doy cuenta de muchas cosas que no podía afrontar.
Burada hayata bağlandım.
Me siento muy conectada aquí.
Bir arkadaşım burada kalıyordu.
Una amiga se quedó aquí.
Burada adamlarım dışında hiç Amerikan yok.
Aquí no hay más estadounidenses más que mi gente.
Burada bir ilerlemeye ihtiyacımız var.
Necesitamos un poco de progreso aquí.
Onun yanında kal burada Yardım gelene kadar. Tamam, dostum?
Quédate aquí con ella hasta que llegue la ayuda. ¿ De acuerdo, amigo?
Bana söyledi burada beklemek yardım için.
HÉROE MISTERIOSO Me dijo que esperara aquí por ayuda.
Cassie burada değil tatlım.
Cassie no está aquí, cariño.
Birisi var mı burada?
¿ Hay alguien aquí?
- Uh-- güzel görünüyorsun, Ama sanırım ben sadece Burada dinlen.
Te ves hermosa, pero creo que sólo voy a descansar aquí.
Ben hep burada olacağım.
Siempre estaré aquí.
Sana yardım etmek için burada olduğuma memnunum sadece.
Me alegro de estar aquí para ayudarte, ¿ sabes?
Bazılarımız burada yaptığımız için burada olmayı hak ediyor.
Algunos merecemos estar aquí por lo que hicimos.
Burada biraz yardım edebiliriz.
Nos vendría bien algo de ayuda.
Burada güvenlik kameralarınız var mı?
¿ Tiene alguna cámara de seguridad?
Biraz takılalım burada.
Quedémonos por aquí.
Fakat önce onunla burada konuşmalıyım.
Necesito hablar con él.
Ben de sorun olmazsa burada kalayım.
Yo solo... me quedaré aquí, si eso está bien.
Parayı verip burada kalmasını, anneliğe alışmasını mı bekledin?
Entonces, pensaste que le pagarías. La tendría cerca, quizás para acostumbrarme a que sea mi mamá.
Sadece derin derin solu. Uyandığında ben burada olacağım.
Tú respira hondo, y estaré aquí cuando despiertes.
Burada ben varım.
Pero yo estoy aquí.
Barry, her ne olursa olsun ben burada seni bekliyorum, tamam mı?
Barry, pase lo que pase, estoy aquí esperando por ti, ¿ de acuerdo?
Sanırım o burada olsaydı derdi ki...
Supongo que si estuviera aquí, él diría :
- Tek yapman gereken burada durmak ve Flashpoint'e odaklanmak, tamam mı?
Todo lo que tienes que hacer es pararte ahí y concentrarte en Flashpoint, ¿ de acuerdo?
Kötü görsel ikizimle burada tanışmıştım.
Este es donde conocí a mi doble, la malvada.
- Burada kalacağım.
- Voy a quedarme aquí.
Çocuklar, bakın, çok teşekkürler ama siz burada kalmalısınız, tamam mı?
Chicos, no, miren, lo aprecio, pero necesito que se queden aquí, ¿ de acuerdo?
Üzgünüm evlat ben bir süre burada kalacağım.
Lo lamento, chico, aquí es donde voy a quedarme por un tiempo.
Burada durup ölmesini izlemeyeceğim, tamam mı?
No voy a sentarme y verla morir, ¿ vale?
Ben burada olmamalıyım bile.
Viejo, no debería ni siquiera estar aquí.
Bunun burada ne işi var? - Yardım etmek istiyor.
¿ Qué diablos está haciendo aquí?
Burada yanımızda kalabilirsin.
Puedes quedarte aquí con nosotros.
Bekle, Damon'da mı burada?
Espera, ¿ Damon también está aquí?