English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ B ] / Buradan çıkmak zorundayız

Buradan çıkmak zorundayız tradutor Espanhol

137 parallel translation
- En azından birimiz buradan çıkmak zorundayız.
- Uno de los dos tiene que escapar.
Buradan çıkmak zorundayız. Anlıyor musun?
Tenemos que irnos de aquí.
Hemen buradan çıkmak zorundayız.
Hay que salir de aquí ahora.
Patlamadan evvel buradan çıkmak zorundayız!
- ¡ Tenemos que salir antes de que explote!
Isı. Yani bir ateş yakabilmek için buradan çıkmak zorundayız.
Calor... eso significa, que tenemos que salir de aquí para encender un fuego.
Buradan çıkmak zorundayız.
¡ Tenemos que partir!
Buradan çıkmak zorundayız.
Vámonos de aquí.
Frankie, buradan çıkmak zorundayız.
Frankie. Tenemos que ir.
- Joanna, buradan çıkmak zorundayız.
- Joanna, tenemos que salir de aquí.
Lotte, buradan çıkmak zorundayız.
Lotte, tenemos que salir de aquí.
Eddie, buradan çıkmak zorundayız.
Debemos irnos de aquí. Es una locura.
Buradan çıkmak zorundayız!
¡ Debemos irnos de aquí!
Buradan çıkmak zorundayız.
Por lo menos podemos salir de aquí.
Buradan çıkmak zorundayız Kaptan.
Tenemos que salir de aquí, capitán.
- Çok geç. Buradan çıkmak zorundayız.
- No hay tiempo. ¡ Vámonos!
- Tamam. Tamam, hadi. Buradan çıkmak zorundayız.
Tenemos que salir de aquí.
Buradan çıkmak zorundayız!
¡ Tenemos que salir de aquí!
Buradan çıkmak zorundayız!
¡ Tenemos que salir!
Buradan çıkmak zorundayız.
Hay que salir de aquí.
Buradan çıkmak zorundayız.
Tenemos... que salir de aquí.
Buradan çıkmak zorundayız. Bu bir ölüm kalım meselesi.
Debemos salir de aquí, es cuestión de vida o muerte.
Tanrım, buradan çıkmak zorundayız.
Jesús. Tenemos que salir de aquí.
- Buradan çıkmak zorundayız.
- Tenemos que salir de aquí.
- Buradan çıkmak zorundayız.
- Tenemos que hacerlo desde afuera.
Buradan çıkmak zorundayız!
¡ Vámonos! No.
Buradan çıkmak zorundayız
Tenemos que buscar alguien afuera.
Buradan çıkmak zorundayız.
Hay un refugio en la otra calle Tenemos que llegar.
buradan çıkmak zorundayız.
Una, debemos salir de aquí.
- Buradan çıkmak zorundayız, Mac.
Tenemos que salir de aquí, Mac.
Hadi, Buradan çıkmak zorundayız!
¡ Vamos, debemos salir de aquí!
Tüm bildiğim şu ki hemen buradan çıkmak zorundayız.
Todo lo que sé es que vamos a salir de aquí.
Buradan çıkmak zorundayız.
Tenemos que irnos de aquí.
Buradan çıkmak zorundayız!
¡ Tenemos que irnos de aquí!
Renee, ev yanıyor! Buradan çıkmak zorundayız.
Renee, el departamento se incendia.
Buradan çıkmak zorundayız.
Debemos salir de aquí.
Beyler, buradan çıkmak zorundayız.
Sabes qué, llave, nos tenemos que abrir.
Buradan çıkmak zorundayız!
¡ Debemos salir de aquí!
Buradan çıkmak zorundayız.
¡ Tenemos que salir de aquí!
- Buradan çıkmak zorundayız.
¿ Tomar una cerveza? ¡ Tenemos que salir de aquí!
Buradan çıkmak istiyorsak havanın kararmasını beklemek zorundayız.
Tendremos que esperar al anochecer si queremos salir de aquí.
Buradan çıkmak zorundayız.
Tenemos que salir de aquí.
Buradan kendi çabamızla çıkmak zorundayız.
Tendremos que salir solos.
Bay Data, buradan çıkmak için bir yol bulmak zorundayız.
Sr. Data, busquemos un modo de salir de aquí.
- Buradan hemen çıkmak zorundayız.
Tenemos que salir de aquí ahora.
Cisco, Vince, Crunch, buradan hemen çıkmak zorundayız.
Mierda. Cisco, Vince, Crunch, Tenemos que salir de aquí. Ya!
Buradan hemen çıkmak zorundayız.
- Tenemos que irnos de aquí.
- Trans, buradan dışarı çıkmak zorundayız.
- Trance, tengo que sacarnos de aquí.
Kate, buradan yüzerek çıkmak zorundayız.
Kate, tendremos que salir nadando.
Buradan çıkmak zorundayız. Gidelim!
¡ Vamonos de aquí!
Buradan onlar uyanmadan çıkmak zorundayız.
Tenemos que irnos de aquí antes de que...
Çabuk, buradan çıkmak zorundayız!
Ràpido, tenemos que salir de aquì!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]