Konuştum tradutor Espanhol
13,208 parallel translation
Ben doğru insanlara Sherlock u övdüm yaptığı iyi şeyler hakkında konuştum Ama biliyorsun şube zor bir yıl geçirdi
Puse en una buena palabra con todas las personas adecuadas, les habló de todo lo bueno que Sherlock ha hecho, pero, uh, el departamento ha tenido un año difícil.
Onunla konuştum.
Hablé con ella.
Onunla sadece 4 saat önce konuştum.
Acabo de hablar con él hace cuatro horas.
Selam Ingvar. Karen'le konuştum.
Hola, Ingvar, He hablado con Karen.
Bak, Nora'nın arkadaşlarıyla konuştum.
Mira, hablé con amigos de Nora.
Ve Arthur'un eski karısıyla konuştum.
Y hablé con la ex esposa de Arturo.
Sonunda Ghani ile konuştum.
Por fin he hablado con Ghani.
Bu işi yapabilmek için kaç kişiyle konuştum biliyor musun?
¿ Sabes cuántas piezas he movido para poner esto en marcha?
Onunla konuştum.
Hablé con él.
O an söylemek istedim fakat şu an... çok fazla konuştum.
En el momento, se sentía como que quería decirlas, pero ahora siento... que ya dije mucho al respecto.
Jordan Garcia'nın ailesiyle konuştum.
He hablado con la familia de Jordan Garcia.
Bu sabah Lilly Palmer'ın avukatıyla konuştum kasıtsız adam öldürme teklifinde bulundu, ama kabul edemem.
He hablado con el abogado de Lilly Palmer esta mañana y ofrece homicidio involuntario, pero no puedo aceptarlo.
Javier... Martun Sarkissian'la konuştum.
Javier... hablé con Martun Sarkissian.
Davacıyla konuştum, bilgisayara izinsiz girme suçlarını azaltabiliriz.
Hablé con el fiscal y podemos lograr que reduzcan los cargos de hackeo.
Onunla ben konuştum.
Yo mismo hablé con él.
Evet, konuştum.
Claro que sí.
Bugün kahvecide çalışan bir kadınla konuştum.
Pero hablé con una mujer ese día... la anfitriona de la cafetería.
Devlet Tarihi Koruma Bölümü ile konuştum.
Acabo de hablar con la policía de Sleepy Hollow.
Çünkü ben konuştum...
Pues yo sí.
Ve ben çok erken konuştum.
Hablé demasiado pronto.
Dün yeterince açık konuştum sanıyordum.
Creo que fui muy claro ayer.
- Eun Hee'yle konuştum.
Hablé con Eun Hee. ¿ Qué sucedió?
Onu dışarı çıkaran avukatla konuştum.
Hablé con el abogado que lo puso en libertad.
Az önce memurla konuştum.
Sí, acabo de hablar con el oficial.
- Pekâlâ, Jed'le konuştum.
Bueno, conversé con Jed.
Laboratuvarla konuştum.
Hablé con los del laboratorio.
Harvey, Alyssa Lang ile konuştum.
Harvey, he hablado con Alyssa Lang y hay algo que deberías saber.
Saul'la konuştum.
He hablado con Saul.
Saul'la konuştum.
Acudí a Saul.
Kardeşlerimle konuştum.
He hablado con los hermanos.
Adler ile konuştum.
Era Adler.
Berenson ile konuştum.
He hablado con Berenson.
Doktor Glickmann ile konuştum.
Le dije al otro médico, Glickmann que ahora no.
- Onunla konuştum. Senin yakınında olmak istemiyor.
El, uh, no quiere ni acercarse a ti.
Biliyorum dün sert konuştum ama küsmek için bir sebep yok.
Sé que fui severa ayer, pero no es razón para enfadarse.
Tamam, birkaç haftalığına benim için buraya gelmeleri güzel, değil mi Rita ve seninle tanışırlar fakat onlarla hakkında konuşacağımız şeyler de olur sen bilirsin bunları....... uzun süre kalma kararını da vermiş olurum ve geçen gün onlarla telefonda konuştum, belki, bilemiyorum.
Vale, les parecía bien que viniera aquí un par de semanas, ¿ vale? , para conoceros a Rita y a ti, pero, ya sabes, hemos hablado, tú sabes, yo, ya sabes, decidí que quiero quedarme más tiempo, y cuando estaba hablando por teléfono con ellos el otro día, quizás, no sé,
Şunu bilmelisin ki zaten bunu yüzük satıcısı ile konuştum.
Deberías saber que ya he hablado con el tipo del anillo.
Az önce Adalet Bakanlığı'yla konuştum.
Acabo de hablar con el Departamento de Justicia.
Neyse, tüm tedarikçilerle konuştum ve hiçbiri iri yarı, güçlü, tehdit edici görünmeyen ve yakın zamanda terk edilip planlarını iptal eden bir kadın hatırlamıyor.
Bueno, he hablado con todos los vendedores y ninguno recuerda a una mujer alta y fuerte inofensiva a la que recientemente dejase su prometido y que por eso tuviera que cancelar todos sus planes.
Garsonla konuştum ve Sarah'ı koyu saçlı yapılı bir erkekle kutlama yaparken görmüş.
Hablé con una camarera que recordaba haber visto a Sarah celebrando con un chico de cabello oscuro, menuda.
Sana söylüyorum, onunla konuştum.
Te digo algo, he hablado con él.
Geçen gece annemle konuştum.
Hablé con mi madre anoche.
Şimdi NSA'deki iş arkadaşımla konuştum ve Leonard Gail diye birisi yok.
Acabo de hablar con mi homólogo de la NSA. Leonard Gail no existe.
Az önce cerrahi bölümüyle konuştum.
Y acabo de hablar con la sala de observación.
Ev arkadaşıyla konuştum. Beyin sarsıntısı protokolüne uymasını söyledim.
Ya he hablado con su compañero de cuarto, le he explicado el protocolo de conmoción cerebral.
Ama ayrılığımızın ikinci gününde birlikteliğimizin son iki ayındakinden daha fazla seni gördüm ve seninle konuştum.
Pero te he visto y he hablado contigo más en estos dos días desde que hemos roto que en los últimos dos meses que estuvimos juntos.
Diggle ile konuştum.
Hablé con Diggle.
- Jenny ile çoktan konuştum.
Ya he hablado con Jenny.
Erken konuştum.
Hablé demasiado pronto.
İş arkadaşlarınla konuştum, onunla kavga etmişsiniz...
- He hablado con tus compañeros...
- Reven Wright ile konustum az önce.
Acabo de colgarle a Reven Wright.
konuşacağım 73
konuşmak 63
konuşalım 186
konuş 892
konuşmalıyız 270
konuşacağız 38
konuşacak 21
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşuyorsun 21
konuşmak 63
konuşalım 186
konuş 892
konuşmalıyız 270
konuşacağız 38
konuşacak 21
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşuyorsun 21
konuşuyor 62
konuşmuyor 31
konuşma 379
konuştuk 50
konuşsana 113
konuşacaksın 18
konuşmak istemiyor musun 16
konuşmuyoruz 17
konuşur 18
konuş benimle 497
konuşmuyor 31
konuşma 379
konuştuk 50
konuşsana 113
konuşacaksın 18
konuşmak istemiyor musun 16
konuşmuyoruz 17
konuşur 18
konuş benimle 497
konuşuyoruz 54
konuşabiliriz 58
konuşmak ister misin 79
konuşmak istemiyorum 89
konuştu 45
konuşmadım 21
konuşun 135
konuşmayın 43
konuşalım mı 16
konuşabilir miyiz 236
konuşabiliriz 58
konuşmak ister misin 79
konuşmak istemiyorum 89
konuştu 45
konuşmadım 21
konuşun 135
konuşmayın 43
konuşalım mı 16
konuşabilir miyiz 236