Konuşuyoruz tradutor Espanhol
3,894 parallel translation
Şimdi de olası zanlılarla konuşuyoruz, değil mİ?
Por lo tanto, estamos hablar de posibles sospechosos ahora, ¿ verdad?
Yani, eğer sıkıcı kısımlarını çıkarırsan. Mesela bunun gibi hepimiz sadece oturmuş, arabanın içinde konuşuyoruz.
Quizá si quitaras las partes aburridas, sabes, como esto, cuando estamos sentados en el coche hablando.
Ve işte şimdi konuşuyoruz.
Y aquí estamos hablando de eso ahora.
İşte şimdi aynı dilden konuşuyoruz.
Ahora sí estamos hablando el mismo lenguaje.
- Fabio, konuşuyoruz burada?
Fabio, ¿ nos disculpas?
Hâlâ konuşuyoruz burada!
¡ Todavía le estoy hablando!
- Sus Nick. - Burada bir şey konuşuyoruz Schmidt.
Cállate, Nick.
sadece konuşuyoruz Düz... destekli... kıvrılarak... yada her kim tekneni yüzdürüyorsa....
- Estamos hablando piso con respaldo, con las piernas abiertas, pretendiendo que es Magnum, P.I.
Onun hayatı hakkında konuşuyoruz!
¡ Estamos hablando de su vida!
Burada babanız hakkında konuşuyoruz.
Estamos hablando de tu padre.
Godwin hukukuna denk bazı konuşmalar olmak zorunda ki,... bir dakikadan az süredir konuşuyoruz ve sen beni Hitler ile kıyasladın.
Enorgulleces a Mein Kampf. Debe haber algún tipo de equivalente conversacional con la ley de Godwin porque hemos hablado menos de un minuto y ya me comparaste con Hitler.
Mola, ne hakkında konuşuyoruz?
Tiempo muerto. ¿ De que estáis hablando?
Konuşuyoruz şurada.
Sólo estamos charlando.
- Ne yapıyormuşuz ki? - Konuşuyoruz. - Futbol hakkında.
Estamos hablando.
Konuşuyoruz! Konuşuyoruz ya.
Lo hacemos, ¿ no?
Simone hakkında konuşuyoruz ama.
Estamos hablando de Simone.
Bazı prosedürler hakkında konuşuyoruz.
Sólo hablamos de procedimientos.
Evet, sadece konuşuyoruz.
Sí, mira, sólo hablamos.
Aynı dili konuşuyoruz.
Pensamos igual.
Burada özel bir şey konuşuyoruz.
Um, esta es una conversacion privada.
Sakin ol, sadece bir acı sos için konuşuyoruz.
Relájese, se trata solo de una salsa picante.
Sanki günlerdir bunu konuşuyoruz ve tek duyduğum şey acıklı hikayeler, çoğu da gerçek değil.
Parece como si hubiésemos estado hablando de esto durante días, y lo único que escucho son historias tristes, - y la mayoría ni siquiera son verdad. - Oye...
Onun hakları hakkında mı konuşuyoruz şimdi?
¿ Ahora habla de sus derechos?
Onlarla sessizce konuşuyoruz...
Hablamos con ellos silenciosamente...
Bunu neden şimdi konuşuyoruz?
¿ Por qué hablar de eso ahora?
Şimdi ise konuşuyoruz ve minik dosyalarda minik evraklarımız var.
Ahora hablamos y tenemos documentos con pequeñas etiquetas.
O zaman hala niçin konuşuyoruz?
Entonces ¿ por qué estamos aún hablando?
Ne hakkında konuşuyoruz?
Vale, ¿ de qué estamos hablando?
- Sonra konuşuyoruz.
- Lo hablaremos después.
Çevrelerini araştırıyor ve arkadaşlarıyla konuşuyoruz.
Estamos buscando su área local y hablando con sus amigos.
Ama şimdi konuşuyoruz işte, değil mi?
- Quiero hablar contigo.
Biz onunkini konuşuyoruz.
Yo te estoy hablando del suyo.
Ne kadar da medenice konuşuyoruz. Ananı avradını!
Esto es mucho más civilizado. ¡ Hostia puta!
Babam onunla çalışıyor, sürekli konuşuyoruz.
Mi padre trabaja con él, y hablamos todo el rato.
Hala Yüzbaşı hakkında mı konuşuyoruz?
¿ Seguimos hablando de la teniente?
Neden fısıldayarak konuşuyoruz?
¿ Por qué estamos susurrando?
- Konuşuyoruz sadece.
- Solo estamos hablando. - Sácalo de aquí.
Şu an seninle rejim değişikliğini konuşuyoruz.
Ahora mismo, tú y yo vamos a hablar sobre un cambio de régimen.
- Partide olan, Regina'yı tanıyan bize yardım edebilecek herkesle konuşuyoruz.
- ¿ Mi declaración? - Hemos hablado con todos los que estaban en la fiesta, los que conocían a Regina, cualquiera que pueda ayudarnos.
Mesaj bırakarak konuşuyoruz galiba.
Parece que estamos cruzando mensajes.
Kuzen, erkek erkeğe konuşuyoruz şurada!
¡ Primo, somos hombre hablando!
Neden onlarla konuşuyoruz, anne?
¿ Por qué hablamos con ellos, mamá?
Bunun hakkında sürekli konuşuyoruz, şimdilik yerinde bırakalım.
Hablamos de esto todo el tiempo, vamos a darle un poco de respiro.
Tahminleri bırak, sadece konuşuyoruz.
No trates de adivinar, estamos hablando.
Ah, ama bunu seviyorsun. Bu konuda her zaman konuşuyoruz.
Pero lo adoras, hablas de ello todo el tiempo.
Belki, bir gün, daha ciddileşirse, bilirsin, o zaman, uh, olursa, ve biz, uh, koridorda konuşuyoruz, yani, ve... yanlış söylüyorum, yanlış söylüyorum, çünkü, uh, dilim dolandı, um... uh, çünkü bence sen
Algún día, un día, se vuelve más serio, entonces, será en serio, y nosotros... vamos hacia el altar, ya sabes, y... Lo estoy diciendo mal, diciendo mal, porque se se me traba la lengua... porque pienso que tú te estás poniendo demasiado seria.
Sürekli seks hakkında konuşuyoruz zaten.
Tenemos charlas de sexo todo el tiempo.
Sadece konuşuyoruz.
Estamos hablando.
- Burada bir sey konusuyoruz.
Estamos hablando de algo importante. Mierda.
Burada gayriresmî konuşuyoruz, değil mi?
Vamos extraoficialmente, ¿ no?
Robyn, konuşuyoruz.
Robyn, estamos hablando.
konuşacağım 73
konuşmak 63
konuşalım 186
konuşmalıyız 270
konuş 892
konuşacak 21
konuşacağız 38
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşuyorsun 21
konuşmak 63
konuşalım 186
konuşmalıyız 270
konuş 892
konuşacak 21
konuşacağız 38
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşuyorsun 21
konuşuyor 62
konuşma 379
konuşmuyor 31
konuştuk 50
konuşsana 113
konuşmuyoruz 17
konuşacaksın 18
konuşur 18
konuşmak istemiyor musun 16
konuş benimle 497
konuşma 379
konuşmuyor 31
konuştuk 50
konuşsana 113
konuşmuyoruz 17
konuşacaksın 18
konuşur 18
konuşmak istemiyor musun 16
konuş benimle 497
konuşabiliriz 58
konuşmak ister misin 79
konuşmak istemiyorum 89
konuştum 61
konuştu 45
konuşmadım 21
konuşun 135
konuşmayın 43
konuşalım mı 16
konuşabilir miyiz 236
konuşmak ister misin 79
konuşmak istemiyorum 89
konuştum 61
konuştu 45
konuşmadım 21
konuşun 135
konuşmayın 43
konuşalım mı 16
konuşabilir miyiz 236