Madem öyle tradutor Espanhol
1,618 parallel translation
Madem öyle, sanırım sen burayı... Bütün bu kısmı olduğu gibi... olduğu gibi ara.
Revisa toda esta sección.
Madem öyle, kabalık yapmak istemem.
Bueno, no quiero ser grosero.
Tamam, madem öyle buyur bakalım!
Está bien, no, está bien. ¡ Mira!
Madem öyle neden bu modası geçmiş antikayı takıyorsun?
¿ Por qué traes esa cosa destartalada?
Madem öyle, önden sen git.
Entonces ve tú adelante.
Madem öyle, bu ızdıraba bir son vermeliyiz.
Es hora de acabar con tu miseria, Winters.
Madem öyle, seninle evlensin.
Y así lo hará.
Madem öyle niye soruyorsun?
Si eso es verdad, ¿ por qué me lo preguntas?
Madem öyle istiyorsun.
Como quieras.
Madem öyle, anlaştık.
Bueno, hasta luego.
Madem öyle diyorsunuz...
Si usted lo dice.
Madem öyle artık davetli değilsin.
En ese caso, ya no estás invitada.
Madem öyle, beni dinleyin.
Ahora bien, escuchen Uds. dos.
Madem öyle, neden bir şey yapmıyorlar?
¿ Por qué no hacen algo al respecto?
Madem öyle, içinizden birini seçeceğim.
Bueno, entonces, escogeré a alguien.
- Madem öyle Meredith'in aşağıladığı herkesin bizimle sahneye çıkmasını sağlayalım.
Debemos avisar a todo el mundo. Perfecto.
Madem öyle... bu insanların niçin tavsiyelerini dinliyorsun?
Y por cierto, ¿ de quién está tomando consejos?
Madem öyle aşağı ilk sen in o zaman.
Entonces no te importará ser la primera.
Madem öyle diyorsun...
Muy bien
Madem öyle yeteri kadar topum yok.
En ese caso... No tengo artillería, necesito ametralladoras Maxim.
Madem öyle, taşıyabileceğin kadar cephane alabilirsin.
Está bien. Llévate lo que puedas alzar.
Peki Lois, madem öyle istiyorsun. İnan bana.
Está bien, Lois, si crees que resultará.
Madem öyle, sadık kalmak için ant içmiş olduğu kanunlar onu hiçbir şey yapmamaya zorluyorsa, dünyasını korumak için, bir kral ne yapmalıdır?
¿ Qué debe hacer un Rey para salvar este mundo cuando las leyes que juró proteger lo obligan a no hacer nada?
Peki madem öyle deli gibi konuşmayı bırakacaksın.
Si ese es el caso. - Tienes que dejar de hablarme como loca.
İyi o zaman. Madem öyle, versene bir beşlik.
¿ Me das ese billete de 5 euros?
Madem öyle ölü çocuğun Rykoff'u öldürmediği konusunda. ... hem fikir olabiliriz...
Y ya que podemos estar razonablemente seguros de que el chico muerto no mató a Rykoff- -
Madem öyle, sen geri dön!
¡ Entonces iré yo solo!
Madem öyle neden New Match'ten ayrıldın?
Entonces, ¿ por qué te fuíste de New Match?
Madem öyle, neden bana onu anlatıyorsun?
¿ Por qué no me dices nada de él?
Madem öyle sıkı dur çünkü şiirim onları darmadağın edecek.
Bueno, en ese caso, será mejor que te prepares, porque mi poema va a llegar bien dentro. Debo verstirme.
Madem öyle istiyorsun Jane,..
Si ése es tu deseo, Jane...
Madem öyle, smaç basmayı asla başaramayacaksınız.
Si ése es el caso, entonces debe saber que nunca encestará esta pelota de baloncesto.
- Madem öyle diyorsun, tamam.
- Vale, lo que necesites.
Madem öyle diyorsun. Yine de üzerinizi aramam gerekiyor.
Entonces tu dices que debo pensar en buscarte.
Madem öyle diyorsun...
Si esa es tu historia...
- Madem öyle, neden "yardım" yazmadı da, "yardım edin" yazdı?
¿ Por qué no escribió "ayuda"? ¿ "Necesito ayuda"?
Madem öyle, biz de onun hakkında bilgi toplayalım.
Entonces es hora que comencemos a saber algunas cositas sobre él.
Madem öyle, adım Penelope.
Bueno en ese caso, soy Penélope.
Madem öyle, o kahrolası alışkanlığını bırak, çünkü kız arkadaşının bu hafta sana ihtiyacı var.
Bueno, deja ese tonto hábito, porque tu novia te necesita esta semana.
Hiç birşey anlamadım, ama madem öyle.
Cerrando a mis ojos, me animo a mí mismo, confiando mis sueños a las estrellas fugaces.
Madem öyle bazı adımlar atabiliriz.
En ese caso, hay medidas que podemos tomar.
Madem öyle niye bu kadar geciktin?
Bueno, si tienen ventaja, ¿ por qué vienes detrás?
Madem öyle Avni, o zaman yavaş yavaş uyan. yavaş, yavaş, yavaş yavaş, yavaş, yavaş
- Si eso es así, Avni, ya puedes despertar lentamente, lentamente, lentamente lentamente, lentamente, lentamente.
- Madem öyle, neden pediatride denemedin şansını?
Si hay tanto sufrimiento en el mundo...
Öyle olsun madem.
Está bien.
Ve madem bu konuda kendini suçlu hissetmeyeceksin, kesinlikle eminim ki ben öyle hissedeceğim. çünkü o benim en iyi arkadaşım, senin de kardeşin. Ve bunu hepimiz için yapıyor.
Y si no vas a sentirte culpable por ello, estoy segura que yo sí porque es mi mejor amigo y es tu hermano y está haciendo esto por todos nosotros.
- Madem öyle, umarım işe yarar.
Bueno, bien.
- Madem öyle, aramam.
Está bien.
Peki, madem öyle daha sonra gideriz.
Bien, entonces iremos más tarde.
Madem öyle...
Oh, ok.
Madem öyle...
Si es así...
madem öyle istiyorsun 22
madem öyle diyorsun 29
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle 4799
öyleyse 1938
öyleydi 571
öylesine 89
madem öyle diyorsun 29
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle 4799
öyleyse 1938
öyleydi 571
öylesine 89
öylemi 130
öyleyim 490
öyleymiş 51
öyle mi dersin 362
öylesin 305
öyle olsun 692
öyledir 296
öyleyiz 77
öyle bir şey değil 75
öyle işte 113
öyleyim 490
öyleymiş 51
öyle mi dersin 362
öylesin 305
öyle olsun 692
öyledir 296
öyleyiz 77
öyle bir şey değil 75
öyle işte 113
öyle bir şey yok 92
öyle oldu 102
öyle mi diyorsun 87
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle ki 92
öyle görünüyor 500
öyle misin 81
öylece 26
öyle deme 154
öyle oldu 102
öyle mi diyorsun 87
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle ki 92
öyle görünüyor 500
öyle misin 81
öylece 26
öyle deme 154