Onu gördüm tradutor Espanhol
7,039 parallel translation
Bugün Henry'e dokunduğumda nasıl olduysa onu gördüm.
Cuando hoy toqué a Henry, de alguna manera... Lo vi.
Gerçekten Axl'ı düşünmeyi bırakmalıyım ya da onun bir ikizi var. Çünkü sanırım eve gelirken yine onu gördüm.
Sabes, debo estar atravesando alguna especir de abstinencia de Axl, eso o tiene un gemelo porque otra vez creí verlo, cuando venía a casa.
Onu gördüm.
La tengo.
Onu gördüm.
La vi.
Ormanda bana öyle söyledi efendim, onu gördüm efendim...
Me lo dijo, en el bosque, señor. Le vi...
Ve ofise girdiğimde onu gördüm. Elbisesi arkasındaki dosya dolabıyla uyumlu olan, püf desen uçacak bir kızcağızdı.
Entonces entro a la oficina de registros y veo a una joven delgadita con un vestido que hace juego con los archivos.
- Onu gördüm, kızı.
La he visto, a la niña.
Onu gördüm Lisa. Nasıl olduğunu biliyorum.
Lo vi, Lisa.
Kafamı kaldırdığımda onu gördüm bir kabloya tutunarak kamera montajı yapıyordu.
Miré hacia arriba, y allí estaba ella colgando de un cable, instalando una cámara.
- Evet. Onu gördüm!
Sí. ¡ Lo vi!
Müstehcen haldeki çıplak kadın, onu gördüm.
La señorita desnuda correteando por ahí, la vi.
Diğer beni Curtis Chen öldürdü. Onu gördüm.
Curtis Chen mató a mi otra yo, lo vi.
Geldiğinde onu gördüm.
Lo vi cuando entró.
Evet onu gördüm, ama şimdi daha yaşlı.
Sí, le he visto. Pero ahora es más mayor.
onu gördüm
LE VI
Oh, ve onu yeniden çıplak gördüm. "
Ah, y la vi desnuda otra vez. "
Ona nasıl iyi davrandığını kendini düşünmeden nasıl hareket ettiğini onu İsa'nın seveceği gibi nasıl sevdiğini gördüm.
Aquel juicio, lo amable que fuiste con él lo desinteresada. Cómo lo amaste igual que Jesús.
Onu en son o zaman gördüm. Yemin ederim.
Le juro que fue la última vez que la vi.
Evet, beyefendi. Sanırım onu Cedar Drive'da güneye giderken gördüm.
Sí, yo creo que lo vi sólo hacia el sur en Cedar Drive.
Onu bu sabah gördüm.
La vi esta mañana.
Onu daha önce çok kez gördüm, tıpkı diğer aktörlerle olduğu gibi oraya gidip bunu halledebilirim... - Zoe sorun bu...
La he visto muchas veces antes, igual que trato con cualquier otro actor, puedo ir ahí fuera, y podemos hacer esto...
Evet, onu dışarıda dikilirken gördüm ama bir kız arkadaşı kahveyi götürdü.
Sí, la vi esperando fuera, pero un amigo suyo le llevó el café.
Gördüm onu, Cara!
¡ Le vi, Cara!
Casey'yi gördüm Finch ama hükümetten dostların da onu takip ediyor.
Veo a Casey, Finch, pero tus amigos del gobierno están encima de él.
Onu gördüm.
- Él.
Onu takip ettim ve başka bir erkekle gördüm.
¿ Por qué piensas eso? La seguí y la vi con otro tío.
Onu bir kere gördüm bile.
Incluso me reuní con él una vez.
Yemin ederim geçen gün onu bir minibüste oturmuş antrenmanı izlerken gördüm. Üzgünüm.
Lo juro, el otro día, lo vi en su camioneta en el estacionamiento viendo las prácticas.
Bir saat kadar önce onu koridorda bağırırken gördüm.
Lo vi gritando en el pasillo hace una hora.
- Onu kaçarken gördüm.
- La vi huir.
Arkadaşı onu sizin hakkınızda uyarırken woge yaptığını gördüm, ya da neyse artık.
Yo la vi hacer woge, o como sea que lo llamen, cuando su amiga le advertía acerca de ustedes.
Onu buldu ve saçının şekillenip boyandığını ve yüzüne makyaj yapıldığını gördüm.
La encontró e hice que la vistieran, coloraran el pelo y maquillaran.
Olanları geri alamazdım. Onu öyle gördüm.
Ver a través de ella.
İyiliğe inandım çünkü onu sende gördüm.
Creí en ella porque la vi en ti.
Şarküterinin ve kuru temizlemecinin tarafında yürüyordum buraya giren bir polis memuru gördüm ve onu takip ettim.
Pasé al lado de una charcutería, de una tintorería, y entonces he visto cómo un policía entraba aquí, así que le he seguido.
- Bugün onu yolda gördüm.
- Hoy le he visto en la calle.
Sonra onu kızınızla konuşurken gördüm ve durumu yanlış anladım.
Y cuando lo vi hablando con su hija, malinterpreté la situación.
Onu en son o zaman gördüm.
Esa fue la última vez que lo vi.
Onu sırt çantalı birisiyle gördüm.
Lo vi con alguien : Backpacker.
Gördüm onu. Yanlarında kal.
Tú te quedas con ellos.
O gece Lonnie'yi takip ediyordum. Bu fotoğraf çekildikten kısa bir süre sonra onu evine girerken gördüm.
Estaba siguiendo a Lonnie esa noche... y no mucho después esas fotos fueron tomadas... yo lo vi entrando en tu casa.
Christy'yi kamyonetin arkasına atarken gördüm onu.
Lo vi poner a Christy en la parte de atrás de la camioneta.
Trevor oda arkadaşımdı ama açıkçası Beta Sigma Delta hanesinden taşındıktan sonra onu çok az gördüm.
Es una locura. Trevor y yo éramos compañeros de cuarto, pero para ser honesto, apenas lo vi después de que nos mudamos de la casa Beta Sigma Delta.
- Çünkü onu şişman bir herifle gördüm.
- Porque la vi con un tipo gordo.
Onu sadece su dökerken gördüm.
Solo le he visto sirviendo agua.
Dün, onu tanınan bir uyuşturucu satıcısıyla arabaya binerken gördüm.
Wint es culpable. Ayer, lo vi subiéndose a un carro con un conocido traficante de drogas.
Onda bir şey var. Sanki onu daha önce gördüm ama kafamda tam oturtamıyorum.
Hay algo acerca de ella, como, la he... la he visto antes, pero no recuerdo dónde.
Ama sonra bir akşam onu evimin dışında gördüm.
Pero luego, una noche, lo vi afuera de mi casa.
Onu az önce diğer tarafta giderken gördüm.
Lo acabo de ver yéndose por el otro lado
Onu daha dün gördüm.
Pero si lo vi ayer.
Onu hastanenin dışında kalabalığın arasında gördüm.
Yo lo vi fuera del hospital con la multitud.
gördüm 831
gördüm seni 25
gördüm onu 79
gördüm onları 17
onu görmek ister misin 19
onu geri ver 55
onu geri getir 39
onu geri koy 21
onu geri istiyorum 52
onu görmem lazım 21
gördüm seni 25
gördüm onu 79
gördüm onları 17
onu görmek ister misin 19
onu geri ver 55
onu geri getir 39
onu geri koy 21
onu geri istiyorum 52
onu görmem lazım 21
onu geri getireceğim 20
onu görmek istiyorum 148
onu görmedim 104
onu geri getirin 19
onu görmek istemiyorum 35
onu görmek isterim 16
onu görmeliydin 32
onu getireceğim 27
onu görebilir miyim 81
onu görüyor musun 80
onu görmek istiyorum 148
onu görmedim 104
onu geri getirin 19
onu görmek istemiyorum 35
onu görmek isterim 16
onu görmeliydin 32
onu getireceğim 27
onu görebilir miyim 81
onu görüyor musun 80