English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ O ] / Onu geri getir

Onu geri getir tradutor Espanhol

428 parallel translation
Onu geri getir.
Tráela.
Lütfen onu geri getir. O zaman her istediğini yaparım.
Por favor, que vuelva a mí y haré todo lo que me pidas.
Onun için endişeleniyorum. Roger, onu geri getir.
Roger, dile que venga.
- Bul onu, Jeff. Onu geri getir.
Búsquela y vuelva con ella.
Sana bunu tavsiye edeceğimi düşünmezdim. Ama senin yaşaman çok daha önemli, onu geri getir.
Va contra mi conciencia decirte esto, pero me preocupa más tu vida.
Katsushiro, onu geri getir!
¡ Katsuhiro, haz que vuelva! ¿ Por qué ha salido corriendo?
Onu geri getir, Oko.
Tráela de vuelta, Oko
Onu geri getir, yoksa bana 75.000 dolar ödersin.
Pues haz que vuelva porque, si no, me pagarás 75.000 dólares.
Bir an önce, onu aramaya çık ve onu geri getir!
Caballeros, por favor dividíos en grupos y encontradle.
- Git ve onu geri getir!
- Entonces vete a buscarlo!
Onu geri getir.
Que vuelva.
Onu geri getir!
¡ Devolved eso! ¡ Devolved eso!
Onu geri getir.
Regrésala.
Onu geri getir, rehinelikten kurtul, % 10 senin.
Si recuperas el dinero y salvas a los rehenes, tienes el 10 %.
- Bir kaç yüz atlı al ve onu geri getir
Lleva 100 caballos y tráela de regreso.
Vasisi olarak, onu geri getir!
¡ Como su protector, tráela de vuelta!
Merak etme, onu iyileştiririm. Onu geri getir!
Tranquilo, yo lo curo.
- Onu geri getir. Konuş onunla.
Ve y habla con él.
Çabuk onu geri getir.
¡ Devuelva eso!
Dediğimi yap, ve bu kez onu geri getir.
Haga lo que le digo, y esta vez lo quiero de vuelta.
- Onu geri getir.
- Tráetelo.
"Küçük kısrak, yabani küçük kısrak..." "... onu geri getir yoksa o dönmeyecek. "
Oh, tú que llevabas a quien al hogar no vuelve más.
Onu bulmama yardım et, Ve onu geri getir.
Ayudadme a conseguir que vuelva.
Ölü ya da diri onu geri getir!
Tienes que traerla viva o muerta.
Tegleva, eğer aç olarak uyanırsa, onu geri getir.
Tegleva, si tiene hambre al despertarse, tráigalo.
- Onu geri getir.
- Haz que regrese.
Git onu geri getir.
Haz que vuelva.
Onu geri getir evlat.
Trâelo de regreso, hijo.
Lütfen! Onu geri getir!
Por favor, tráelo de vuelta!
- Onu yavaşça geri getir.
- Traiganla despacio.
Yaptıklarından hoşlanmıyorsan, onu eve geri getir.
Si no te gusta lo que hace, tráela de vuelta a casa.
O kadını geri getir belki aynı şekilde onu da hatırlarım!
Traiga a la mujer, póngala delante de mí y a lo mejor la recuerdo.
Geri getir onu!
¡ Devuélveme eso!
Baba, onu götür. Ama bana geri getir.
Padre, llévatelo, pero devuélvemelo después.
- Ve onu buraya geri getir.
- Y tráigalo.
Onu bana geri getir.
Ha de ser devuelta a mí.
Geri getir onu biraz.
Suelta un poco.
Bayan P'yi oraya götür, arabayı yıkar, onu al ve geri getir.
Lleva allí a la Sra. P, lavas el coche, vuelves a recogerla, y la traes aquí.
Onu bana sağ salim geri getir.
Haz que vuelva sano.
Onu bana çabucak geri getir.
Haz que vuelva pronto.
Kızı geri getir. Duydun mu, onu geri getir!
Volved con la chica.
Onu vaktinde geri getir de genç adam.
Devuélvamela a tiempo, jovencito.
Git geri getir onu.
Id y traedla de vuelta.
Sadece onu nereden aldığını unutma ve buraya geri getir.
Recuerda dónde lo has encontrado y tráelo de vuelta.
Bir şişe viski ve iki bardak ver ve onu ne pahasına olursa olsun buraya geri getir.
Dame una botella de whisky y dos vasos y tráele un poco de sopa caliente, de la que tengas preparada.
Geri getir onu.
¡ Eh, vuelve aquí!
Geri getir onu!
¡ Devuélvemela!
Onu bana geri getir
Devuélvemela ahora
Geri getir onu!
¡ Regresa!
Bekle. - Onu geri getir.
Tráelo de vuelta!
Onu iyice çalıştır. Sonra yemeğe geri getir.
Hazle trabajar, luego tráelo de vuelta para el almuerzo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]