English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ S ] / Sen dinlen

Sen dinlen tradutor Espanhol

503 parallel translation
Sabaha kendini daha güçlü hissedeceksin. Sen dinlen.
Te sentirás más fuerte por la mañana.
Sen dinlen.
¡ Tú, descansa aquí!
Şimdi sen dinlen.
Ahora, descansa.
Hayır, Barbara, sen dinlen.
No, está bien, Barbara. Tómalo con calma, descansa.
Sen dinlen canım.
Descansa, querido.
Sen dinlen, merak etme.
Descansa y no te preocupes.
Sen dinlen... Haydi gidelim.
Tu hermana se estará congelando.
Sen eve git, biraz dinlen.
Ve a casa y descansa.
Sen git dinlen.
Vaya a descansar.
Ben kayağa gidiyorum. Sen de bayo yapıp dinlen.
Yo voy a esquiar, tú puedes irte bañando.
Sen de burada otur ve dinlen.
Quédate aquí y descansa.
" Yat, dinlen şimdi sen de
" Ahora acuéstate y descansa
Teşekkürler, sen de dinlen biraz.
Gracias.
- Sen de birkaç dakika dinlen.
Y luego descansa tú.
Sen git biraz dinlen.
Ve a dormir.
Sen de burada kalıp biraz dinlen, ben hemen dönerim.
Ve a refrescarte. Volveré enseguida.
Dixon, biraz dinlen. Sen de, Klein.
Dixon, tómese un descanso.
Peki Mac. Dinlen sen. Ben sessiz dururum.
De acuerdo, Mac. ¡ Descansa, que yo estaré callado!
Güzel. Şimdi sen de dinlen.
Bien, ahora descansa.
Ben yatağını hazırlayana kadar, sen şu sandalyede dinlen.
Descansa en la silla mientras preparo la cama.
Çok yoruldun, bence sen biraz dinlen.
Has viajado mucho. Refréscate.
Sen biraz dinlen, Jolie.
Procura dormir, Jolie.
Sen dinlen.
Descansa.
Şimdi sen iyice dinlen.
Que tengas un buen descanso.
En iyisi sen biraz dinlen, bu kadar heyecan yeter.
Creo que preferirás descansar ahora. No demasiadas emociones por ahora.
Sen en iyisi gidip bir yerlerde dinlen ve kendine gel.
¿ Por qué no vas a alguna parte, descansas y te refrescas?
Sen de dinlen, Carol. Yorgun görünüyorsun.
Descansa tú también, se te ve cansada.
Hadi, sen biraz dinlen ben gidip ortalığı toplayayım.
Venga, descansa un poco mientras yo ordeno todo esto.
Sen burada kalıp dinlen.
Y tú quédate aquí. Descansa.
Sen savaşını verdin. Dinlen ve okula geri dön.
Ya has combatido, ahora debes descansar, estudiar.
Sen burada otur ve biraz dinlen olur mu?
Así que quédate aquí y descansa, ¿ eh?
Sen biraz dinlen de kendine gel.
Ve a descansar, no te pongas nervioso.
Biz hallederiz, sen sadece oturup dinlen, olur mu?
- Sí, un poco. Bueno, podemos apañárnoslas.
İçerde dinlen sen!
Descansa dentro.
Dinlen sen kartal.
- Descanse, águila.
Dinle, Frances, sen biraz dinlen.
Tú no te muevas.
Sen şimdi uzan ve dinlen.
Acuéstese y descanse.
Ben gidip aşağı bakarken, sen de biraz dinlen istersen.
Te sientas aquí y descansa por 5 minutos mientras echo un vistazo.
Sen de biraz dinlen.
Y date un respiro.
Dinlen sen.
Descansa.
- Sen sadece dinlen, hayatım.
- Mejor relájate, querido.
İzin verelim de, sen biraz dinlen. Çok cesursun.
Ahora te dejaremos descansar.
Sen tekrar yukarı dön ve biraz dinlen.
Ve arriba a descansar.
Üzgünüm hayatım, sen burada kal ve dinlen.
Lo siento, tú quédate y descansa.
Sen git biraz dinlen.
Descansa un poco.
Sen iyice dinlen.
Descansa.
Sen de dinlen.
Y tu también debes descansar.
Sen biraz dinlen, ve biz tekrar mutlu olacağız.
Descansa y volveremos a ser felices.
Sen biraz dinlen.
¿ Por qué no descansas?
Sen biraz dinlen Shel.
¿ Por qué no duermes la siesta?
Sen de dinlen.
Y tú, descansa un poco.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]