Adınız tradutor Francês
8,948 parallel translation
- Adınız nedir?
- Quel est votre nom?
Sahne adınızı biliyorum.
Je connais votre nom de scène.
Adınız ne?
Puis-je connaître votre nom?
Affedersiniz, adınız nedir?
Excusez-moi, est-ce que je peux avoir votre nom?
Kağıtlarınızı çevirin ve siyah bir kalemle yukarıdaki boşluğa adınızı ve soyadınızı yazın.
Retournez vos feuilles et avec un stylo noir, écrivez vos noms et prénoms en haut de la feuille.
Listeye adınızı yazın, sonrası şansınıza kalmış.
Inscrivez votre nom sur la liste et bonne chance à vous.
- Merhaba, adınızı öğrenebilir miyim?
Bonjour, vous vous appelez?
Evinizden zorla çıkarıldınız, kasabanın sıradan yaşamında yer alamadınız. Hainlik yapan adamın adını deniz çapası gibi arkanızda sürüklemek zorunda kalıyorsunuz.
Expulsée de chez vous et incapable de prendre part aux activités ordinaires en ville, par la trahison d'un homme dont vous devez traîner le nom comme un boulet.
Özür dilerim ama daha önce adınızı hiç sormadım.
Désolé, je n'ai jamais su votre nom.
Pardon adınızın Tony olduğunu zannettim.
Je suis désolé, j'ai juste présumé que ton nom était Tony.
- Adınız Adeem mi?
Tu t'appelles Adeem?
- Adınız nedir?
Comment vous vous appelez?
- Adınız nedir?
Quel est votre nom?
- Adınız ne?
- comment t appelles tu?
- Adınız kira kontratında var mı?
- c est ton nom sur le bail?
Web sitemizde adınızın olması bile yeter.
Rien que votre nom sur le site.
Artık adını koyabileceğimiz bir tehlikeyle karşı karşıyayız.
À une menace que nous pouvons nommer.
Bu evden dışarı attığınız her adımda gözlemleneceksiniz.
Vous ne ferez pas un pas hors de cette maison sans être surveillé.
Hem her hâlükârda Bayan Ives... o eve adım atmamalısınız.
Et, en toutes circonstances, Miss Ives, vous ne pouvez pas aller dans cette maison.
İlk adımımız sevişme faslını sonlandırmak olacak.
La première étape est de supprimer le sexe.
Adı "Dersine Bak!" Diğer öğretmenlerle birlikte ders sonrası aktiviteler için ücret alacaksınız. Müzik, resim, matematik. Ne işlerseniz.
Ça s'appelle "Apprends Toi-Même", et toi et les autres profs auront de l'argent pour les cours du soir, pour la musique, l'art, les maths, tout ce que tu veux.
Oranın adı bir kere Ivır Zıvır Zıkkım.
Le nom du magasin est "Food and Stuff".
Veda etmeden önce adımlarımızın hepsini attık mı bir bakalım.
Avant que je dise au revoir, revoyons notre liste une dernière fois.
Adını bile anmayacaksınız.
Interdit de parler de Majorque.
Sana bir hikaye anlatmak istiyorum. Güzel bir kız bebeğin hikayesi. Ve onu korumak adına birbirine yemin etmiş anne babanın hikayesi.
Je veux te raconter une histoire... sur une magnifique petite fille... et les parents qui jurèrent qu'ils mourraient pour la protéger.
Bak, senin adına çok mutluyum, Andy çok tatlı ve umarım bir yastıkta kocarsınız.
Ecoutes, je suis vraiment content pour toi, et Andy est adorable, et je te souhaite des années de bonheur conjugal.
- Kızın adı neydi?
Avec cette fille... Comment elle s'appelle?
Göklerdeki babamız adın kutsal kılınsın.
Notre Père, qui es aux cieux, que ton nom soit sanctifié.
Göklerdeki babamız adın kutsal kılınsın.
Notre père qui est aux cieux, que ton nom soit sanctifié.
Kızın adı ne?
Le nom de la fille?
Sonra sana adını verelim. Eğer savcılık sizin şartlarınızı kabul ederse yapmanız gereken müvekkilinizin ağzından çıkan her şeyi onları savunurken kullanabileceğinizden emin olmak.
Si le procureur accepte les termes de l'accord, à vous de faire en sorte que tout ce que dira votre client vous serve à le défendre.
Görmeye gittiğiniz şu arkadaşınız- - adı neydi?
Cet ami... - Il a un nom?
Kayıt altına almamız için adını söyleyebilir misin?
Ton nom pour le dossier?
Bu akşam kralımızın adına zaferi kutlayarak yapılan tüm fedakârlıkları onurlandırıyoruz.
Ce soir nous célébrons les victoires au nom de notre roi et honorons les sacrifices pour y parvenir.
Adım Yüzbaşı John Graves Simcoe ve Binbaşı John Andre'den gelen emirlerle hareket eden yeni komutanınızım.
Mon nom est Capitaine John Graves Simcoe je suis votre nouveau commandant ordres du Major John André.
Askerlerden biri kızın adını biliyor muydu?
Est-ce que même un de ces soldats connaît son nom? "
Savaş, Boston'ın adını karaladı, Charlestown'ın da öyle. Bizimkilerin morallerini bozarız.
Boston réduit en cendres comme Charlestown serait un coup au moral.
Siktiğimin gününün adı Babalar Günü, ben de adamın kızıyım ulan! Sakin.
Sheila, c'est la fête des pères et je suis sa fille.
Bernadette, Leonard'ın bana zorla izlettirdiği her Doctor Who bölümü adına senin tarafında oynayacak ve TARDIS'i Gallifrey'e yollayacağız. Nereye ait olduğunu bildiğimden nefret ettiğim yere.
Bernadette, pour chaque épisode de Doctor Who que Leonard m'a forcé à regarder, je jouerai pour toi et je renverrai ce TARDIS à Gallifrey, je déteste savoir que sa place est là-bas.
Bu kız onun adını biliyor.
Une jeune fille connait son nom.
Bana kızın adı lazım, iffeti değil.
J'ai besoin de son nom, pas de sa vertu.
Ayrıldıktan hemen sonra takılmaya başladığın kızın adının dövmesini gövdenin yarısını kaplayacak şekilde yaptırmanın arkadaş olabileceğimizin kanıtı olduğunu mu sanıyorsun?
Tu penses que me montrer que tu as le nom de la fille avec qui tu es sortie peu de temps après notre séparation, tatoué sur la moitié de ton torse, C'est la preuve qu'on peut être amis?
Hayatımızın bu sakat anına adımımızı atalım derim çünkü yaptığımız işe yaramıyor.
Je propose d'entrer dans cette zone d'ombre, parce que ce qu'on fait ne marche pas.
- Evet, Eduardo Sanchez'i ispiyonlarsam işler kızışır. Yani adını söyleyemem.
Ça va me donner une mauvaise image si je balance cet Eduardo Sanchez, donc je peux pas dire son nom.
Hayır, oraya bir daha adımımızı atmayız.
Nous n'y retournerons pas.
Bir baba kızını korumak adına gereken her şeyi yapar.
Un père fera n'importe quoi pour protéger sa fille.
Kızını korumak adına hapishaneye gitmek isteyen bir adam var.
On a un père qui veut aller en prison pour protéger sa fille.
Yedi adımın ilkini seninle atıyorum müstakbel kocam. Böylece birbirimize değer verip zihinsel ve ruhsal güçle birlikte birlikte yaşlanacağız.
Je franchis la première des sept étapes avec toi, mon futur mari, pour que nous nous chérissions et que nous vieillissions ensemble dans la force mentale et spirituelle.
Bir ad için pazarlık ettiniz ve aldığınız bir ad var.
Vous avez payé pour un nom, vous avez eu un nom.
Kararınız ilk önemli adım olacak. Teşekkürler.
Votre décision sera une étape cruciale.
Fakat Ürdün Vadisi'nde tarafsız bir BM Barış Koruma gücü sürdürülebilir ve uzun vadeli barışın gerekli ilk adımıdır.
ÉTATS-UNIS Une force neutre de l'O.N.U. autour du Jourdain est une première étape cruciale pour assurer une paix durable.
adınız nedir 169
adınız ne 109
adınız lütfen 31
adınız neydi 55
adınız ne demiştiniz 23
adını sen koy 18
adını 53
adını bilmiyorum 52
adını unuttum 23
adını söyle 36
adınız ne 109
adınız lütfen 31
adınız neydi 55
adınız ne demiştiniz 23
adını sen koy 18
adını 53
adını bilmiyorum 52
adını unuttum 23
adını söyle 36