English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ A ] / Aynı adam

Aynı adam tradutor Francês

2,169 parallel translation
Zerre kadar bile aynı adam değil.
Il n'est plus le même homme du tout.
İkisi de aynı adam.
C'est le même homme.
Jim'in güvenlik sistemleri Gaia Matrix'teki aynı adam tarafından tasarlandı.
Un seul homme a conçu les systèmes de sécurité.
evet - - Greeson, aynı adam.
Oui, Greeson, c'est bien lui.
Aynı adam evet.
Le même gars?
Merak ettiğim ben aynı adam mıyım?
Ce que je me demande, c'est si je suis le même gars?
Galla ve Fargood'un.. .. aynı adam olduğunu ispat etseniz bile, 12 insanı öldürdüğüne dair en ufak bir kanıt.. .. göremiyorum ben.
Et même si vous prouvez que Gallo et Fargood sont le même homme... je ne vois pas la moindre preuve qu'il a tué ces 12 personnes.
30 saniye sonra, aynı adam, aynı kamyonet "U" dönüşü yaparak neredeyse bana tekrar vuruyordu.
Et randonnée, apparemment. - Où est passé son visage? - On en a déjà parlé.
Rüyamdaki adama odaklandım ve gizemli kişinin ve Clark'ın aynı adam olduğunu öğrendim.
Je me suis concentrée sur l'homme de mes rêves, et j'ai découvert que le mystérieux appelant et Clark sont la même personne. - La même?
Soo-hyun ve Emniyet Müdürü aynı adam tarafından öldürüldü.
Soo-hyun et le préfet ont été assassinés par la même personne.
Ve, iki ay sonra, Aynı adam Juanita Jimenez'i doğradı. Üç çocuklu bir anne,
Et deux mois plus tard, le même homme a égorgé Juanita Jimenez, une jeune mère de trois enfants, défigurée au point d'être identifiée par ses empreintes digitales.
Onu bulduk çünkü, bayan Casey'in çalınan Monet'sini getiren de aynı adam.
On l'a retrouvé parce que c'est lui qui a rapporté le Monet à Mlle Casey.
Samimi söylüyorum. Bak, aslında özümüzde ikimiz de aynı adamız.
Écoutez, on est... on est la même personne.
- Aynı adam olabilir.
- C'est le même?
- Aynı adam, dostum.
- C'est pareil.
Elbette, evleneceğim, ama hala aynı evde, aynı kadınla yaşayan aynı adam olacağım.
Bien sûr, je vais me marier, mais je suis le même type, dans la même maison, avec la même femme.
İkisini öldüren de aynı adam olabilir.
C'est le même mec qui s'est farci ces deux empaffés.
Bir kaç cihazla birebir örtüşüyor. Hepsi aynı adam tarafından yapılmış.
Correspondance identique pour des éléments bâtis par le même homme.
Aynı adam olabileceğini mi düşünüyorsunuz?
Vous pensez qu'il peut s'agir du même homme?
Ben bir sporcuyum. Ama aynı zamanda iş adamıyım.
- Je suis un athlète, mais je suis aussi un homme d'affaires.
Ben de aynı anda iki adamı idare edebilmenden nefret ettim.
Je déteste quand tu sors avec deux hommes en même temps.
o kız aynı bir örümcek gibi adamım.
Elle descend en rappel comme une araignée.
Şimdi de korku ve hırs içinde, bu adamın aynı şekilde sana eziyet etmesine izin veriyorsun.
Poussé par la peur, l'avidité, vous laissez Fanning vous martyriser aussi.
Didrikson'ın hizaya soktuğu çocuklarla konuşun. Bakalım adam hakkında aynı şeyleri mi söyleyecekler.
Rigsby et toi, allez parler aux gosses qu'il surveillait.
Aynı Nick Lane hani küçükken üzerinde ilaç deneyleri yaptığınız adam gibi.
Tout comme Nick Lane. Vous avez testé des produits sur lui quand il était enfant.
Cromwell, Bay Hungerford'la aynı sehpayı paylaşacak. "Deli Walter" olarak da bilinen bu adamın ölümle cezalandırılan bazı suçları oğlancılık, kızına tecavüz ve Kralın ölüm tarihini tahmin etmeleri için falcılara ödemeydi.
Cromwell sera exécuté sur le même échafaud que Lord Hungerford... dit aussi "Walter le Fou", qui a été condamné à mort pour divers crimes, dont... la sodomie, le viol de sa fille, et d'avoir payé des magiciens pour qu'ils prédisent la mort du Roi.
Sence, Rufino gibi titiz bir adam.. Kulübünün en hassas yerinin anahtarını depo anahtarıyla aynı yapar mı?
Crois-tu vraiment qu'un type comme Rufino permettrait que... la partie la plus sensible de sa boite soit ouverte par une clé d'entreposage?
Bu çetecilerin Cadillac'ımı elimden almalarına izin vermem mümkün değil. Yani, sen de olsan aynı şeyi yapardın di mi, adamım?
Vous auriez fait la même chose, n'est-ce pas?
Bu kitabı yazan adamın aynısı.
Le même type qui a écrit ce livre.
Taksi kullanan adamın dediği, Kuyumcudakilerin dedikleri ile aynı şey ; "Fazla vakitleri kalmamış"
Le chauffeur dit comme le couple du magasin, qu'ils étaient pressés.
Adamı cama geçirmeden önce Meg'e de aynısı olmuştu ve videoda Tommy'ye de.
Comme Meg avant de balancer ce gars dans la vitre, et Tommy sur la vidéo.
Ama bu adam için aynısının geçerli olduğundan emin değilim.
J'en dirais pas autant de ce type.
Dur bakalım anlamış mıyım, seni kaçıran adam kısa ve şişman aynı zamanda uzun muydu?
Vous dites que l'homme qui vous a retenu était petit et gros mais aussi... grand.
Adam aynı zamanda Intimate Media Inc. denen bir "üretim" şirketinin mali işler müdürü.
C'est aussi le trésorier d'une boîte de "production" du nom de Média Intime SA.
İki köpeği de aynı yolla eğittiğinizi söylüyorsunuz. Ama şu an, o zaman olduğunuz adam değilsiniz. İlk köpeğinizi eğittiğiniz zamandaki gibi misiniz?
Vous avez dit entrainer les deux chiens de la même façon mais vous êtes différent de l'homme qui a entrainé le premier chien, n'est-ce-pas?
Bazı fotoğraflardaki adam aynı kişi ama çıkaramıyorum.
Sur certaines de ces photos on voit le même gars, mais on arrive pas bien à le voir.
Bayıldığın zaman, bu adamın gördüğünü iddia ettiğiyle aynı şeyi görüp görmediğini söylemeni istiyorum.
Dites-moi si ce que vous avez vu correspond à ce que ce type prétend avoir vu.
Düşündüğün şey daha çok Clark ile gizemli kişinin aynı olduğu mu? Yoksa ikisini aynı kişi yapıp hayallerindeki adamı yaratmak istemen mi?
Que les deux sont le même homme, ou que vous essayez de les fusionner pour créer l'homme de vos rêves?
Bu McNurtney denen adam bütün bunları aynı tiple nasıl yapabiliyor?
Comment ce McNurtney fait tout ça avec les mêmes jarrets et boyaux que moi?
Dostum, aynı altı ay önceki adamım ben.
Je suis le même qu'il y a 6 mois.
Çaldığınız elmasları kullanarak, bu yıldız oyuncuların elmas hırsızlarının üzerine gitmeyi düşünüyorum sonra da adamımız Tinvan sayesinde güçlü, dokunulmaz, teslimatçı Briggs'le buluşma ayarlayacağız sonra da bu pisliklerinin hepsini beraber aynı anda tutuklayacağız.
On va infiltrer des voleurs de bijoux, les Cracks, et leur faire voler les diamants. Puis on va utiliser Tivnan pour rencontrer l'intouchable Bill Briggs et on va les coincer en même temps.
" Sınıfın önünde duran, bizle aynı yaştaki bu harika adam da kim?
{ \ pos ( 192,190 ) } "Qui est ce gars de mon âge debout dans la salle?"
Haley, eğer ben suçluysam yalnızca seni aldatmakla kalmayacak, aynı zamanda bir çocuk yapıp, ona sırtını dönecek türde bir adam olurum.
Si j'étais coupable de ces accusations, Haley, non seulement je serais capable de te tromper, mais je pourrais avoir un enfant et ne pas le reconnaître.
Şu bozulmuş, rengi değişmiş ve kokuşmuş Tai yemeklerine bakarsak kurt adamımız, vampirle aynı gün oldürülmüş.
- Si on se base sur la détérioration, la lividité et l'odeur de cette bouffe thaï, le garçon loup a été tué le même jour que le vampire.
Çünkü senin gibi zeki bir adam, o sınıftaki hiçbir kadının sana bir daha aynı gözle bakamayacağını bilir.
Parce qu'un mec malin comme toi saurait qu'aucune femme ne te trouverait sexuellement attirant après ça.
Ya ömrümün geri kalanını birlikte geçirmek istediğim adam, benimle aynı şeyleri hissetmiyorsa?
Et si l'homme avec qui je veux passer le reste de ma vie ne ressent pas la même chose?
Eğer videosundaki adam, benim öngörümdekiyle aynı kişiyse bu şu ana kadarki en iyi ipucu demektir.
Si le gars de la vidéo est l'un des hommes de ma vision, c'est notre meilleure piste.
Ama aynı zamanda içerde buna ihtiyacı olan bir adam var.
Mais un homme l'attend.
Daniel Muller! Aynı bölgenin adamıyız.
On est du même quartier.
Sürekli aynı şeyi söylüyorsunuz. Bu adamın benimle ne alakası var?
C'est ce que vous dîtes, mais quel est le rapport avec moi?
- Hayır, öyle değil. Paralı adamın kravatının deseni fotoğraftaki bez parçasınınkiyle aynı.
Le gars avec l'argent, sa cravate avait le même motif et la même couleur que l'image.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]