English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ B ] / Başlayabiliriz

Başlayabiliriz tradutor Francês

1,297 parallel translation
Ya da daha kötüsü, bu organizmaya maruz kalıp, Seth için çalışmaya başlayabiliriz.
Ou pire, de se faire injecter cet organisme et d, oeuvrer pour Seth.
O yüzden şimdi oturursanız başlayabiliriz.
Maintenant, pouvez-vous vous assoir svp, qu'on puisse commencer?
Ben de çok heyecanlıyım sadece 4 saat kaldı ve bence artık başlayabiliriz.
Plus que 4 heures avant l'an 2000. Il est temps de mettre le feu.
Bak, olanlardan dolayı üzgün olduğunu biliyorum ama hemen tekrar gençlik formülü üzerinde çalışmaya başlayabiliriz...
Écoute, je sais que tu t'inquiètes pour ce qui s'est passé... mais nous pouvons nous remettre au travail sur la formule- -
Tamamen baştan başlayabiliriz.
Nous pourrions repartir à zéro.
Artık başlayabiliriz.
C'est tout bon.
Size yol göstermek üzere Senato bir dizi protokol hazırladı Sezar. Böylece, şehrin birçok sorunuyla ilgilenmeye başlayabiliriz. Birincil meselemiz, Yunan Mahallesi'ndeki temel hijyen sorununu çözüp... mahalleyi kasıp kavuran vebayla mücadele etmek.
Pour vous aider, César, le sénat a préparé une série de protocoles pour commencer à régler les nombreux problèmes de la ville avec, pour commencer, l'hygiène élémentaire du quartier grec pour combattre la peste qui commence à prendre de l'ampleur.
Her zaman tekrar başlayabiliriz.
- Si c'est de ma faute, je suis désolé.
Hazır olduğunuzda servise başlayabiliriz.
Quand vous serez prìts, le dîner sera servi.
İstediğiniz zaman programa tekrar başlayabiliriz.
J'ai récupéré les données. On peut commencer... quand vous le voudrez.
Hor şeyi yoluna koyduk. Artık birbirleriyle konuşmadıklarına göre büyük plana başlayabiliriz, değil mi?
Maintenant que tout est en place et que l'on ne se dit rien, c'est le moment de mettre en oeuvre le grand plan.
İdare, asla favorim olmadı. Tamam, başlayabiliriz.
L'administratif, je déteste ça.
- Buradan başlayabiliriz.
- On ne sait jamais.
Radyoterapiye hemen başlayabiliriz.
On peut commencer la radiothérapie tout de suite.
Dün beni gördüğünde biraz garip davranmanla başlayabiliriz.
Déjà, tu étais un peu bizarre quand on s'est vu hier.
"Ölüm Rahipleri" ne başlayabiliriz. ... ya da biraz "Samuray Kan Festivali" ile gidişatı biraz hafifletebiliriz.
on peut commencer avec les singes de la mort ou quelque chose de plus léger comme la fête sanglante des Samurai.
Aslında sınıfta yaşadıklarından başlayabiliriz?
Tu veux en parler? Non, vous allez dire que c'est bête.
- Kazmakla başlayabiliriz.
Je pense qu'on devrait commencer à creuser.
Şey, Doğal olarak bir uzaylı olduğum konusuyla başlayabiliriz...
Je crois que tout d'abord, il faut dire... que je suis un extraterrestre.
Sanal güvertede, eski sınıfta derse başlayabiliriz. Babamın bana öğrettiği bir mekik.
On pourrait commencer dans l'holodeck dans un vieux Class l.
Başlayabiliriz.
On est prêts à commencer.
Belki bundan sonra kimi kaçırmaya çalışacaklarıyla başlayabiliriz.
Peut-être sur leur prochaine victime.
dur burada. kılıcımı alacağım. saldırıya başlayabiliriz.
Je vais chercher mon épée et on pourra attaquer.
Yepyeni bir hayata başlayabiliriz.
Commencer une nouvelle vie.
Senin repliğinle başlayabiliriz Satine.
A partir de ta réplique, Satine.
Her an başlayabiliriz.
Ca va commencer d'une minute à l'autre!
Gece yarısı başlayabiliriz.
On peut commencer à minuit...
Muayeneye başlayabiliriz.
Nous allons procéder à l'examen.
Burada yeni bir hayata başlayabiliriz.
C'est une nouvelle vie.
İdmanlara şimdiden başlayabiliriz.
Autant commencer à se muscler.
Hemen başlayabiliriz.
On attaquera plus tôt.
O boku temizledikten sonra maymunu aramaya başlayabiliriz. Ama başlamadan önce burayı iyi bilen bir pezevenk bulmalıyız. Mesela Hollywood Valisi'ni falan.
Mais avant tout, on doit trouver un mec pour nous rencarder, genre le maire d'Hollywood.
Tekrar başlayabiliriz. İsteyelim yeter.
On peut tout recommencer il suffit de le vouloir vraiment.
Belki yeni baştan başlayabiliriz.
On pourrait tout recommencer.
Onları yataklarına sokabilirsen, her şey soğumadan yemeğe başlayabiliriz.
Si tu vas les border, on pourra peut-être manger avant que tout ne soit froid.
Yerel yayınla başlayabiliriz ama bence ülke genelinde de tutulacaktır.
Au début, ce serait local... mais ça pourrait être national.
Bir tartışmaya Wayists'in, bir mızrağın ucunda kaç kere dans edebildiğiyle başlayabiliriz.
Commencer un débat sur combien de Wayistes peuvent danser au bout d'une pique.
- Neden? - Evde bulacağımız size ait saç ve dokuları ne kadar çabuk şüpheli listesinden çıkarırsak dışarıdan gelenleri aramaya o kadar çabuk başlayabiliriz.
Plus tôt on éliminera les éléments provenant de la famille, plus tôt on identifiera les étrangers.
Hesaplarımızda hata yaparsak, baştan başlayabiliriz.
Si on fait une erreur, on recommence à zéro.
- Belki birlikte koşmaya başlayabiliriz.
- On pourra courir ensemble.
Sanırım başlayabiliriz.
Bien, alors je crois que le mieux c'est de commencer.
Tek şansımız şuradaki ormana dalmak. Biraz cephane alıp tekrar başlayabiliriz.
Notre seule chance est d'aller vers les bois, de se recharger en munitions et de revenir.
Belki de önce uçurtmalardan neden nefret ettiğinle başlayabiliriz.
Explique-moi pourquoi tu détestes les cerfs-volants.
- Evet, onunla başlayabiliriz.
- Alors faut la faire chauffer.
Tartışmaya şimdi başlayabiliriz.
Nous pouvons commencer la discussion et le débat.
Bizimle gel " le başlayabiliriz.
on va dîner, tu viens?
- Yeniden konuşmaya başlayabiliriz.
Commençons par nous parler.
- O zaman başlayabiliriz.
- Nous voilà prêts.
Caritas'tan başlayabiliriz, genel bir araştırma yaparız.
on établit un périmètre de recherche...
Bir ipucu bulmak için karaoke barları dolaşarak işe başlayabiliriz.
On va chercher dans les autres karaokés. C'est une piste.
- Ondan başlayabiliriz.
- On commencera par là.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]