Benim evimde tradutor Francês
1,157 parallel translation
Eğer onlar benim evimde olursa uyuyamam.
Je pourrai pas dormir avec ça chez moi!
Cumartesi, benim evimde diyelim.
Disons samedi chez moi.
çünkü, benim evimde, ya büyük resmin bir parçasısındır... ya da işinde kaytarıyorsundur.
Et chez moi, soit on faisait partie du tableau, soit on s'endormait au travail.
Benim evimde, tabii. Evimde mi?
Oui, chez moi...
Benim evimde. Gece yarısında.
Chez moi, minuit.
Benim evimde sadece benim sözüm geçer.
A la maison, c'est moi qui commande.
Chris benim evimde.
Chris est ici.
Benim evimde.
Il est chez moi.
Benim evimde oğlumla evleneceksin!
Tu épouseras mon fils dans ma maison!
Neden bu gece benim evimde kalmıyorsun?
Viens chez moi.
Bunu bu gece benim evimde konuşuruz.
Viens, on va parler de ça chez moi.
Noel'i benim evimde kutlayalım.
Allons passer Noël chez moi.
Muhteşem. Bunlara bakmaya neden bu akşam benim evimde devam etmiyoruz?
Pourquoi n'examinerions-nous pas cela chez moi ce soir?
Burada, benim evimde değil.
Pas ici. Pas dans ma maison.
İyileşinceye kadar benim evimde misafir olarak kalacak.
C'est mon invitée jusqu'à ce qu'elle aille mieux.
Nasıl olur da Roy'u benim evimde öldürürsünüz... benim yatağımda, ve ben yanında uyurken?
Comment avez-vous pu tuer Roy chez moi, dans mon lit... alors que je dormais à côté de lui?
Roy'u benim evimde öldüreceğinizi bilseydim keşke. Bunu tartışmak isterdim.
Il fallait me dire que vous alliez le tuer chez moi, on en aurait parlé!
Roy'u benim evimde öldüreceğinizi nereden bilebilirdim ki?
Comment je pouvais savoir que vous alliez tuer Roy chez moi?
83 dakika sonra benim evimde buluşuruz, tamam mı?
Je serai là dans 83 minutes.
Benim evimde.
- Chez moi.
Benim evimde yaşadığın sürece benim kurallarıma uyarsın.
Tant que tu vivras sous mon toit, tu m'obéiras.
Bob benim evimde kalabilir.
Bob peut habiter chez moi.
Dışarıda ne dediğin umurumda değil ama benim evimde kiliseye hakaret edemezsin.
- Dis ce que tu veux dehors... mais critique pas l'église chez moi.
Sizin evde işler nasıldı bilmem... ama benim evimde, babamın kuralları vardı.
Je sais pas comment c'était chez vous mais chez moi, avec mon père, fallait obéir.
Benim evimde kendi odaları ve yatakları var.
Ils ont tous une chambre et un lit, chez moi.
Diyorum ki, benim evimde fazladan bir yatak var.
Non, mais j'ai un lit en rab chez moi.
Öyleyse benim evimde ne yapıyorsunuz?
Bon, et que faites-vous chez moi?
Benim evimde mi?
Chez moi?
Benim evimde de bir tane var.
C'est ce que j'ai chez moi.
Benim evimde değil! Stephans'ların evinde!
Il est chez les Stephan.
Benim evimde öldü.
Elle a été tuée dans ma maison.
Clotilde benim evimde çalışıyor.
Clotilde travaillait chez moi.
İnsanların benim evimde bu şekilde konuşmalarına.. izin veremem, Lord Queensberry.
Je refuse d'être insulté chez moi.
Benim evimde falan kalıyor.
Elle reste chez moi de temps en temps.
Son beş aydır benim evimde yaşıyor.
- Elle vit chez moi depuis 5 mois.
Hayır, sen beni arkamdan vurdun, Hem de burada, benim evimde!
Tu m'as déjà poignardé dans le dos!
Benim evimde iyileşeceklerdir.
Elles iront se rétablir dans mon manoir.
Genel Vali benim evimde.
Le gouverneur, dans ma demeure.
Benim evimde takılırız.
Tu viendras dans ma turne.
Saat altı civarı benim evimde buluşuruz.
Je te verrai chez moi à 6 heures.
Bana benim evimde mi bağırıyorsun?
Tu m'engueules?
Benim evimde, annemin mantolu resminin önünde kız kardeşim 3 kişilik biftek yapmana yardım eder.
Chez moi avec la photo de ma mère sur la cheminée. Ma sœur m'aidera à faire griller des steaks.
Benim evimde telefon çalmadı.
Le téléphone na pas sonné chez moi.
TakıIdığınız yerlere bakarız diye düşünüyordum. Sanırım, sonra benim evimde buluşuruz.
Je me disais qu'on pourrait aller où tu traînes d'habitude, et puis se retrouver plus tard chez moi.
Benim evimde ders çalışmak.
Venez étudier chez moi.
- Benim evimde kız kıza buluşalım mı?
- On se fait une soirée entre filles?
- Benim evimde.
- Chez moi.
Benim evimde kalmalıydın.
Tu aurais pu venir chez moi.
Benim evimde.
Pas mes oignons?
Sizi evimde ağırlamak benim için büyük bir onurdur.
Je suis honorée de vous avoir chez nous.
- İzin var mı buna? - Benim lanet evimde olmaz.
- C'est permis?
evimdeyim 21
evimden defol 20
evimde 50
benimle evlenir misin 227
benim 5594
benim için fark etmez 98
benimle 208
benimsin 41
benimle kal 183
benim de yok 54
evimden defol 20
evimde 50
benimle evlenir misin 227
benim 5594
benim için fark etmez 98
benimle 208
benimsin 41
benimle kal 183
benim de yok 54
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benimle gelir misin 93
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim adım 192
benimle gel 1086
benim için farketmez 29
benim gibi 258
benim için üzülme 18
benimle gelir misin 93
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim adım 192
benimle gel 1086
benim için farketmez 29
benim gibi 258