Biliyordum zaten tradutor Francês
359 parallel translation
İyi bir kadın olmadığını hep biliyordum zaten!
"J'ai toujours su que vous n'étiez pas une bonne femme!"
Sağolun. Biliyordum zaten, sizler...
J'ai toujours dit que vous étiez...
Bunu biliyordum zaten.
Je le savais.
Başka bir nedeni olduğunu biliyordum zaten. Bana kızmamıştın.
T'étais pas fâché.
Hiç de bile. Açmadan içinde ne yazdığını biliyordum zaten.
Je savais ce qu'elle allait dire avant de l'ouvrir.
- Parry'nin suçlu olduğunu biliyordum zaten.
- Il était coupable.
- Yakışıklı değil miydi? - Bunu biliyordum zaten.
Je le savais depuis le début.
Biliyordum zaten.
Je le savais...
İsteyince çok zalim olabiliyorsun, bunu biliyordum zaten.
Vous pouvez être cruel si vous voulez, je l'ai toujours su.
Hadi oradan sen de. Hiçbir yeri soymadigini biliyordum zaten, seni numaraci.
Je savais que ce n'était pas vrai, vantard!
Biliyordum zaten, yakalanırsak... cesaretini kaybederse, Vegas'taki adamdan söz edecekti.
Je savais que si on se faisait coincer, si jamais il se déboutonnait, il cracherait le morceau sur Vegas.
- Güzergâhını neden değiştirdiğini biliyordum zaten.
- Je savais pourquoi il avait bifurqué.
Başaracağını hep biliyordum zaten.
J'ai toujours su que vous en étiez capable.
Biliyordum zaten.
Je le savais bien, mon garçon.
Bana o harika yeni yaşantımızı anlatırken, bunun ne anlama geldiğini biliyordum zaten.
- Quand tu me parles de ta nouvelle superbe vie, je sais ce que ça veut dire - Que sais-tu de Gwen?
Baştan beri senin için hiç de kolay olmayacağını biliyordum zaten.
Je me doutais que ce ne serait pas facile.
- İtalya'nın bir hayal olduğunu biliyordum zaten.
- Je savais bien qu'on n'irait pas en ltalie.
Senin yerine onu atamam gerektiğini biliyordum zaten.
J'aurais dû me présenter avec lui et non avec toi.
Biliyordum zaten...
J'ai toujours su...
Seni kaltak, beni aldattığını biliyordum zaten!
Je savais que tu me tromperais, salope!
Bana geleceğini biliyordum zaten, böylece önlemimi aldım.
Je savais que tu viendrais. J'ai donc pris mes précautions. Nangong Ling, je ne te croyais pas si vil.
Bu kadar iyi hissetmemin bir nedeni olduğunu biliyordum zaten.
- C'est pourquoi je me sens si bien.
Önceden biliyordum zaten.
Je le savais depuis le début.
Onu öylece bırakamayacağını biliyordum zaten.
Je savais qu'elle ne laisserait pas tomber.
Yapabileceğimi biliyordum zaten.
Je savais bien que je pouvais le faire.
Biliyordum zaten... Elbette...
je connais ça... forcemment...
Homoseksüel olduğunu biliyordum zaten.
Je savais que vous étiez des tapettes.
O yarışma programında şike yapıIdığını biliyordum zaten.
Je savais que la question à 64 000 $ était préparée.
Biliyordum zaten.
Je le savais.
Biliyordum zaten!
Je le savais!
Ben zaten biliyordum. - Beni takip etmesen diyorum.
Entrée des artistes
Biliyordum zaten.
Je savais que tu réussirais.
Öyle olacağını biliyordum zaten.
Je vous remercie.
Aramızda bir sorun olmadığını biliyordum zaten.
Mon frère dictateur! Je savais que tout irait bien!
Aşçı olmadığını biliyordum zaten.
Du fourneau? .
Evli olduğunu zaten biliyordum.
Dès que je l'ai vu, j'ai su qu'il était marié.
Zaten biliyordum.
Je le savais.
Yapayalnız kalacağımı zaten en başından biliyordum.
Je savais que je resterai horriblement seule.
- Okulda parasına oynardık. - Biliyordum zaten.
Tu me l'as dit.
Kullandığımız oymalı büyük kapıyı biliyordum zaten.
C'est souvent l'acteur principal qui donne le ton dans une production télévisée.
Ama bunu zaten biliyordum.
- Mais je le savais.
Hatırlayacağını biliyordum zaten.
Que je suis content!
Ama biliyor musun, ben hayatın anlamını zaten biliyordum.
Tu sais quoi? J'appréciais déjà la vie.
İtiraf etmeliyim, ki zaten bir sır değil bir zamanlar ben de burada yaşadım ve sorunlarını biliyordum.
Je dois vous dire, ce qui n'est pas un secret, que je connais cette ville. J'y ai vécu et je sais qu'elle avait des problèmes.
Zaten biliyordum.
Je le savais depuis le début.
- Zaten bunu kabul edeceğinin biliyordum!
- Ne le prends pas mal.
Bunu büyüteceğini biliyordum. Zaten her şeyi büyütüyorsun.
Je savais que tu en ferais tout un plat.
Rick, senin aşağılık, dejenere biri olduğunu zaten biliyordum ama eşekçiliğe nasıl karıştın?
Rick, je savais que tu étais un ignoble dégénéré, mais la bestialité?
Anlayacağınız, Brian'ın babamı Omar'a götürdüğünü zaten biliyordum.
Je savais que Brian emmenait papa chez Omar.
Ama bunu zaten hep biliyordum.
Mais j'ai toujours su cela.
Bunu yapacağını biliyordum zaten.
- Tu vas plonger, salaud!
zaten 253
zaten biliyorum 27
zaten biliyorsun 19
zaten öyle 24
zaten geç kaldık 17
biliyorum 15888
biliyorsun 4418
biliyormusun 262
biliyor musun 6673
biliyor 196
zaten biliyorum 27
zaten biliyorsun 19
zaten öyle 24
zaten geç kaldık 17
biliyorum 15888
biliyorsun 4418
biliyormusun 262
biliyor musun 6673
biliyor 196
biliyorum tatlım 44
biliyorum canım 32
biliyorum ama 99
biliyorum hayatım 20
biliyorsunuz ki 33
biliyor musunuz 1377
biliyorum baba 24
biliyorsunuz 744
biliyorum biliyorum 28
biliyor musun al 19
biliyorum canım 32
biliyorum ama 99
biliyorum hayatım 20
biliyorsunuz ki 33
biliyor musunuz 1377
biliyorum baba 24
biliyorsunuz 744
biliyorum biliyorum 28
biliyor musun al 19
biliyorum efendim 52
biliyorum ki 71
biliyorum bunu 16
biliyorum anne 31
biliyordum 1178
biliyorsun değil mi 147
biliyorsun ki 112
biliyoruz 271
biliyor musun baba 17
biliyorsundur 23
biliyorum ki 71
biliyorum bunu 16
biliyorum anne 31
biliyordum 1178
biliyorsun değil mi 147
biliyorsun ki 112
biliyoruz 271
biliyor musun baba 17
biliyorsundur 23