Bir tane buldum tradutor Francês
506 parallel translation
- Cobb için bir tane buldum.
- J'en ai trouvé une pour Cobb.
Ben bir tane buldum, hatta denedim bile, benimle gelmene gerek yok, parayı versen yeter.
Je sais où trouver ce qu'il me faut. Pas la peine de venir. Donne-moi l'argent.
Ben bir tane buldum.
J'en ai trouvé un.
Evet, bir tane buldum.
J'en connais une.
Dün çizmemde kıvrılmış bir tane buldum.
Hier, J'en ai trouvé un, lové dans ma botte.
Bak okuyacak bir tane buldum..
Tiens! "Tu peux courir", je n'ai pas lu celui la.
Bir dost için dua ediyordum. Ve sonunda bir tane buldum.
Je désirais tant un ami, me voilà servi.
Bir tane buldum.
J'en ai trouvé un.
Hey, bir tane buldum!
J'en ai trouvé une.
Sana bir tane buldum.
Je sais que tu apprécies
Ama Amalfi'de bir tane buldum.
Mais heureusement, j'en ai trouvé un à Amalfi.
- Tamamdır, bir tane buldum.
- Ça y est, jé l'ai trouvée.
Dolapta bir tane buldum. Güzel bir Soutine tablosu "
J'ai trouvé dans un tiroir un superbe portrait de Soutine par Modigliani! "
Sonunda bir tane buldum.
J'ai fini par en trouver un.
Tatlım, bir tane buldum.
Chéri, j'en ai trouvé une!
- Bir tane buldum!
- J'en ai un pour toi!
Beni sevecek bir adam tabii ki. " Size bir şey diyeyim. Bir keresinde gerçekten bir tane buldum sandım.
Une fois, j'ai cru que je l'avais trouvé.
Madem yalnızsın, bir kıza ihtiyacın var. Kim olsa bunu bir mil öteden fark edebilir. Bu yüzden senin için bir tane buldum.
Il te faut une fille, ça saute aux yeux, et j'en ai cherché une, et en cherchant, j'ai trouvé.
İpucu mu? Tamam, bir tane buldum.
Que je vous mette sur la voie?
Bir tane buldum! Burada!
J'en ai trouvé un!
Bir tane buldum!
J'en ai trouvé une!
Yıllardır eski mahallemden kimseye rastlamamıştım. Sonunda bir tane buldum, onu da öldürmem gerekiyor.
Je ne vois jamais personne du quartier, et le jour où ça m'arrive, je dois tuer cette personne.
Dur bakayım, bir tane buldum. "Güçlü bir kahve" nasıl, ha?
J'en ai un. "Un café dynamique"?
- Bir tane buldum!
- J'en ai une!
Lewis ağacımı yaktı, ben de en iyi şekilde başka bir tane buldum. Voila.
Lewis a brûlé mon arbre, et je l'ai remplacé de mon mieux.
- Dur. Dur, bir tane buldum.
- Attends, j'en ai un.
Dur dur. Bir tane buldum.
Minute, j'ai une idée.
Ben az önce terasta bir tane resim buldum.
- Je te cherchais. - J'ai trouvé une toile sur la terrasse.
Bir tane daha buldum.
J'en ai trouvé encore un!
Bir tane buldum.
J'ai trouvé!
Bir tane buldum.
J'en ai une.
Bir tane daha buldum? - Shichiroji'den mi bahsediyorsun?
A vrai dire, j'en ai trouvé un aussi.
- Kuzey Shirakawa'da bir tane buldum.
Kitashirakawa?
Peki, sabah masamda ne buldum? Bir tane daha.
Et voilä que j'en retrouve une sur mon bureau!
Bir tane daha keskin parça buldum.
J'ai trouvé un autre morceau tranchant...
Bir tane daha buldum.
J'en ai eu un autre.
Evet, bir tane tabanca buldum.
Oui, j'ai trouvé un revolver.
Makineli tüfek buldum bir tane.
- Chuncho, une mitrailleuse!
- Hayır, buldum bir tane.
- Alors il cherche du boulot?
Ben bir tane buldum. - Neymiş?
Alors?
İnsanlar üzerine bilimsel araştırmayla geçirilmiş bütün hayatım boyunca, Sadece bir tane tek bir konuşabilen insan buldum.
Durant toute ma vie vouée à l'étude scientifique des humains, je n'en ai trouvé qu'un autre qui parlait.
Başka bir hamamböceği daha buldum bu öğlen, George. Büyük bir tane, benim aylığı 3,200 dolar olan çatı katı dairemde. Benim mikroptan arınmış dairemde!
A propos j'ai trouvé un autre cafard ce soir, un de ces gros marrons, ici même dans mon penthouse à trente-deux mille dollars, mon appartement soi-disant à l'épreuve des germes.
Sıcak, güvenli bir yer aradım... ve buldum bir tane.
Je cherchais un endroit sûr... et je l'ai trouvé.
Bir tane yapmak istedim, kendim buldum.
J'ai essayé d'en inventer un moi-même.
Bir tane daha buldum!
Maman, j'ai trouvé un autre oeuf.
Bir tane daha buldum.
J'en ai trouvé un autre.
Buldum bir tane.
J'en ai trouvé une.
- Bir tane buldum.
Je le relirai plus tard.
Buldum bir tane.
Je vous le rapporterai.
Bir avukat ; masum bir müşteri için dua eden bir avukat... Sonunda, iki tane buldum.
Un avocat rêve d'avoir un client innocent.
Ve bir gün suya düşmüş cam kavanoz ile dört tane bebek kaplumbağa buldum.
Et un jour... je suis tombé sur un pot en verre brisé... et quatre bébés tortues.
bir tanem 228
bir tane sana 21
bir tane daha var 71
bir tane 117
bir tane daha 473
bir tanesi 28
bir tane daha ister misin 28
bir tane yeter 18
bir tane alabilir miyim 32
bir tane mi 25
bir tane sana 21
bir tane daha var 71
bir tane 117
bir tane daha 473
bir tanesi 28
bir tane daha ister misin 28
bir tane yeter 18
bir tane alabilir miyim 32
bir tane mi 25
bir tane var 76
bir tane daha alabilir miyim 22
bir tane daha ver 30
bir tane bile yok 21
bir tane kaldı 23
bir tane daha lütfen 16
bir tane al 19
bir tane ister misin 46
bir tane bile 25
bir tane daha geliyor 20
bir tane daha alabilir miyim 22
bir tane daha ver 30
bir tane bile yok 21
bir tane kaldı 23
bir tane daha lütfen 16
bir tane al 19
bir tane ister misin 46
bir tane bile 25
bir tane daha geliyor 20
bir tane daha mı 49
bir tane alayım 24
buldum 1029
buldum seni 20
buldum onu 66
buldum işte 16
bir tek 20
bir teklifim var 32
bir terslik var 61
bir tavşan 19
bir tane alayım 24
buldum 1029
buldum seni 20
buldum onu 66
buldum işte 16
bir tek 20
bir teklifim var 32
bir terslik var 61
bir tavşan 19