Bunun için mi tradutor Francês
2,176 parallel translation
- Beni bunun için mi buraya getirdin?
- C'est ce que tu voulais?
Bunun için mi buradasın?
Est-ce pour ça que vous êtes ici?
Arabada kalmayı reddetti! Bunun için mi kafası kesildi?
Il en est descendu et on lui a tranché la tête!
Yani sen ve ekibin mezuniyet gösterisini bunun için mi ektiniz?
Vous avez tous manqué le spectacle pour ça?
8,000 $ borcu bunun için mi aldın?
C'est pour ça que tu as emprunté 8 000 $?
Şiddetli sağanaktan sonra sırf bunun için mi geldiniz buraya?
Vous êtes venus ici avec cette tempête pour ça?
Buraya bunun için mi geldin, Tess? Beni içeri atmak için mi?
Tu es venue pour que je me rende, Tess?
Demek bunun için buraya getirdin, beni. Hepsi bunun için mi?
C'est pour ça que vous m'avez amené ici?
Seni bunun için mi üniversiteye yolladık?
On t'a payé des études pour ça?
Bunun için mi bu gece sarhoş olmak istedin?
C'est pour ça que tu voulais te saouler ce soir?
Bunun için mi onu öldürdün?
Donc, vous l'avez tué?
Bunun için mi böyle giyindin?
C'est pour ça que tu portes cette robe?
- Ve bunun için mi buradasın?
- C'est pour ça que tu es là?
Dört saat bunun için mi çalıştık?
Quatre heures pour ça?
Bunun için mi traş oldum?
Je me suis épilée pour ça?
Bunun için mi Keith Anderson'ı suçluyor?
- Et il accuse Keith Anderson?
Beni buraya bunun için mi çağırdınız?
J'ai dû me déplacer pour ça?
Bunun için mi buradasın?
T'es venue pour ça?
Beni bunun için mi ektin?
Tu m'as posé un lapin pour ça?
- BUNUN İÇİN KİMİ ÖLDÜRDÜN? - MATT PARKMAN'I MI?
- Tu as tué qui, Parkman?
Yetenek menajeri mi? Bunun için yeteneğinin olması gerekmiyor mu?
Il ne faut pas avoir du talent pour ça?
Bunun için biraz küçük değil mi?
Il est un peu jeune, non?
Brian Shepard bunun için işini, yaşam tarzını kaybedecek mi?
Brian Shepard va-t-il perdre son boulot et son train de vie?
Posta sistemi ve karbon kâğıtları bunun için icat edilmedi mi?
C'est à ça que servent la poste, le papier carbone et le papier pelure.
Bunun için mi hâlâ 8. bölüm duruşman olmadı?
- T'as pas eu ton entretien, alors?
Bir ceza avukatlığı şirketine mi dönüşüyoruz? Yani, ben bunun için işe girmedim.
Allons-nous faire du pénal?
Evet, bunun için çok çalıştınız, değil mi?
Oui, tu as bossé dur pour ça hein?
Bunun gibi şeyler. Hangisi daha ucuza gelir? İşi yapması için yeni birilerini eğitmek mi?
C'est plus onéreux de former du nouveau personnel que de prévoir des pièces de rechange.
Onları bunun için sen ayarlamadın, değil mi?
C'est toi qui leur as demandé de venir auditionner?
Bunun için * nopales'e de ihtiyacın olacak, değil mi?
Il vous faut des nopals * aussi, non?
Bunun için beni mi suçluyorsun?
- Vous rejetez la faute sur moi?
Onun bunun çocuğu için mi?
Espèce d'enfant de chienne!
- Bunun için biraz fazla erken bir saat değil mi?
Il est un peu tôt pour ça!
Bir bilgisayar oyunu oynarken oyundaki birini öldürürsem, bunun için cinayetten yargılanmam gerekir mi?
Croyez-vous que si je joue à un jeu vidéo et que j'y tue quelqu'un, devrais-je être poursuivi pour meurtre?
- Gerçekten mi? Bunun için teşekkürler.
Non, c'est vrai?
Sanırım bunun için hala çok öfkelisin, değil mi?
J'imagine que vous êtes toujours en colère à propos de tout ça, hein?
Bunun için buradayım, değil mi? Bilmem anlatabiliyor muyum?
Je suis là pour ça, non?
Verdiğimiz 60 dolar bunun için yeterli mi?
On en a eu pour notre argent?
Bunun için şehir dışına çıkman gerekli mi?
Est-il nécessaire que vous partiez?
- Ne yani, bunun için seni mi çağırdılar? - Evet.
- Ils t'ont appelé pour ça?
Bunun için hapse mi atacaksınız beni?
Vous allez me foutre en taule pour ça?
Marshall, bunun benim için ne kadar önemli olduğunu bilemezsin. Sence Lily bana bu konuda yardımcı olabilir mi?
Sachant comme c'est important pour moi, tu penses que Lily...
Bunun için bizim karıştırıcıyı kullanmadın, değil mi?
- Tu as utilisé notre mixeur?
Bunun için aranızda teşekkür etmemiz gereken var mı? Yoksa bu Ben ve Jerry tüm olayı kendileri mi yaptılar?
Donc, est-ce qu'on doit tous vous remercier pour ça, ou est-ce que Ben et Jerry ont agi seuls, cette fois?
Bunun için biraz geç değil mi?
C'est un peu trop tard pour ça, non?
Bunun için dua ettin mi, Jake?
Tu as prié, Jake?
Bunun için başımız belaya girer mi?
Est-ce qu'on va se mettre dans le trouble avec ça?
Bunun için biraz geç değil mi?
C'est un peu tard, pour ça.
Ama yapmadım. Ama buraya bunun için gelmedik mi?
C'est pour ça qu'on était venus, non?
Bunun için beni hipnotize mi ettin?
Vous m'avez hypnotisée? Droguée?
Bunun için biraz erken değil mi?
Un peu tôt pour ça, non?
bunun için üzgünüm 144
bunun için çok üzgünüm 39
bunun için teşekkür ederim 20
bunun için 111
bunun için endişelenme 65
bunun için üzülme 17
bunun için özür dilerim 49
bunun için buradayım 33
bunun içinde ne var 30
bunun için zaman yok 17
bunun için çok üzgünüm 39
bunun için teşekkür ederim 20
bunun için 111
bunun için endişelenme 65
bunun için üzülme 17
bunun için özür dilerim 49
bunun için buradayım 33
bunun içinde ne var 30
bunun için zaman yok 17
bunun için zamanım yok 26
bunun için vaktim yok 19
bunun için çok geç 46
bunun için buradayız 21
bunun için geldim 19
bunun için zamanımız yok 31
bunun için vaktimiz yok 17
michael 2337
michele 109
michèle 40
bunun için vaktim yok 19
bunun için çok geç 46
bunun için buradayız 21
bunun için geldim 19
bunun için zamanımız yok 31
bunun için vaktimiz yok 17
michael 2337
michele 109
michèle 40