English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ G ] / Gitme vakti geldi

Gitme vakti geldi tradutor Francês

311 parallel translation
Gitme vakti geldi!
Il faut y aller!
Gitme vakti geldi.
Il faut y aller.
Artık eve gitme vakti geldi diye düşündük.
Nous pensons qu'il est temps de rentrer à la maison.
Efendim, sizi rahatsız ettiğim için beni bağışlayın, ama çocuğun yatağa gitme vakti geldi.
Seigneur, excuse-moi, mais cet enfant doit dormir.
Sizin eve gitme vakti geldi.
Eh bien, il est grand temps que vous soyez rentrés.
Gitme vakti geldi.
Il faut reprendre la route.
Gitme vakti geldi Kiroku.
Kiroku. Tu dois fuir.
Eveeett sanırım gitme vakti geldi.
Bien... Je pense qu'il est l'heure pour nous de partir.
- Gitme vakti geldi. - Hayır!
Il faut partir.
Bayım, lütfen şimdi doğum odasına gelir misiniz? Doğum odasına gitme vakti geldi.
Vous voulez venir en salle de travail, s'il vous plaît?
- Tamam. Sanırım gitme vakti geldi. - Tamam.
Je dois m'en aller.
Gitme vakti geldi.
C'est l'heure d'y aller.
Yatağa gitme vakti geldi.
C'est l'heure d'aller dormir.
Kızın olduğunu biliyorum, ama bence artık gitme vakti geldi.
Je sais que c'est ta fille... mais tu devrais la mettre à la porte.
Aklını kaybetmek üzere! Gitme vakti geldi!
Il faut partir!
Christina, gitme vakti geldi.
Christina, c'est l'heure de rentrer.
Luk, gitme vakti geldi.
Luk, il faut y aller.
Evet, gitme vakti geldi, değil mi?
Je devrais y aller, non?
Gitme vakti geldi.
Il est temps de partir!
- Sanırım eve gitme vakti geldi, değil mi?
- Il esr l'heure de renrrer, non?
Gitme vakti geldi.
Il est temps de partir.
Gitme vakti geldi Roberto. Yoksa hayvanlara dönüşeceğiz.
Il est temps de partir, avant qu'on devienne tous des animaux.
- Gitme vakti geldi.
- Il est temps d'y aller.
Neyse, işe gitme vakti geldi.
Faut que j'aille bosser.
- Gitme vakti geldi Mattie.
- ll est temps de partir, Mattie.
Eve gitme vakti geldi.
C'est l'heure de rentrer.
Büyükelçi, gitme vakti geldi.
Ambassadeur, je crois vraiment que nous devrions y aller.
Buraya ait olmayanların gitme vakti geldi, Ben.
Il est temps, pour ceux qui n'ont pas leur place ici, de partir.
Onun gitme vakti geldi.
Elle est prête.
- Kollarınızı uzatın, gitme vakti geldi.
- Votre harnais. Il faut partir.
Eve gitme vakti geldi.
Il est l'heure de rentrer.
- Tamam, gitme vakti geldi.
Bon, sors d'ici.
- Bay Thelonius? Gitme vakti geldi.
- M. Thelonius, il est temps de partir.
Hepinizin eve gitme vakti geldi. Tamam.
Il est temps que vous rentriez chez vous.
- Gitme vakti geldi.
- On y va.
Artık gitme vakti geldi çocuklar.
Allez, dehors, les gars!
Gitme vakti geldi.
La fête est finie. On y va.
Haydi, kalk. Gitme vakti geldi.
Lève-toi, il est temps de partir.
Eve gitme vakti geldi.
Tu rentres chez toi.
- Eve gitme vakti geldi.
C'est l'heure de rentrer à la maison.
Gitme vakti geldi. Tamam, rahibe.
Oui, ma sœur.
Gitme vakti geldi.
- C'est l'heure, Gypo.
Odana gitme vakti geldi.
Il faut rentrer dans ta chambre.
Pekala, gitme vakti geldi.
Il est temps de rentrer.
Gitme vakti geldi.
C'est le moment.
Gitme vakti geldi.
C'est l'heure de partir...
Eve gitme vakti geldi.
Il est temps de rentrer chez vous.
Gitme vakti mi geldi?
Il est déjà l'heure d'y aller?
Gitme vakti geldi!
Il faut faire vite!
İkiniz de gitme vakti geldi, tamam mı?
Pétasse.
Gitme vakti geldi.
Nous allons partir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]