Geldiğin için sağol tradutor Francês
347 parallel translation
Aşağıya geldiğin için sağol.
Merci d'être descendue.
Geri geldiğin için sağol.
Merci d'être revenu.
Pek bir şey başaramadık ama yine de geldiğin için sağol.
Ça n'a pas servi à grand-chose... mais merci d'être venu.
Geldiğin için sağol Eddie.
Merci d'être venu, Eddie.
Geldiğin için sağol koç.
Merci de venir, patron.
Geldiğin için sağol, Jeff.
Merci d'être passe, Jeff.
Geldiğin için sağol, Billy.
Merci d'être venu, Billy.
Geldiğin için sağol.
Merci d'être venu.
Jim, geldiğin için sağol.
Ravi de vous voir.
Geldiğin için sağol.Ne yapacağımı bilmiyordum.
C'est gentil d'être venu.
Sağol, Aziz Peder! Ta Sibirya'lardan bize, yanımıza geldiğin için sağol.
Merci, mon père, tu es venu du fin fond des forêts Sibériennes,
- Geldiğin için sağol.
- Merci d'être venue.
- Hemen geldiğin için sağol.
- Merci d'être venu si vite.
Geldiğin için sağol.
Merci d'être venue.
Geldiğin için sağol.
Je ne te raccompagne pas.
Geldiğin için sağol.
- Merci d'être venu.
Geldiğin için sağol, içeri gir.
Merci d'être venu. Entrez.
Geldiğin için sağol. Eğlenmeye bak.
- Merci d'être passé.
Geldiğin için sağol.
C'est gentil d'être venue.
Geldiğin için sağol..
Merci d'être venu.
Merhaba, Arthur, Geldiğin için sağol.
Salut, Arthur, merci d'être venu à moi.
Her neyse, geldiğin için sağol John.
En tous cas, merci d'être venu, John.
Bugün mezuniyetime geldiğin için sağol ağabey.
Merci d'être venu pour mon certif.
Geldiğin için sağol.
Audrey, merci d'être venue.
Geldiğin için sağol.
Merci d'etre venue.
Bunca yolu geldiğin için sağol dostum.
Merci d'être venu si loin.
- Mutlu yıllar. Geldiğin için sağol.
Joyeux anniversaire!
Trudy geldiğin için sağol, çok meşguldük.
Trudy, merci d'être venue.
- Geldiğin için sağol.
Entre.
- Alan, geldiğin için sağol!
- Alan, merci d'être venu!
Ziyaretime geldiğin için sağol, Moe.
- Merci de venir me voir, Moe.
Geldiğin için sağol Wyatt.
Merci d'être venu.
Cal, bu kadar çabuk geldiğin için sağol.
Cal, merci d'être venu aussi vite.
Yardımıma geldiğin için sağol.
Merci d'être venu pour aider.
Bu kadar çabuk geldiğin için sağol.
Eh bien, merci d'être venue.
- Geldiğin için sağol.
- Merci d'être venu.
Bu kadar çabuk geldiğin için sağol.
- Merci d'être venue si vite.
- Geldiğin için sağol, Andrew. - Merhaba, Kathryn.
Merci d'être venu.
- Tamam. Geldiğin için sağol.
C'est sympa d'être venu.
Geldiğin için sağol, Koç.
Merci d'être venu, chef.
- Geldiğin için sağol, dostum. - Ne demek. Ben de zaten gıda zehirlenmesi geçirmek üzereydim.
Pas de problème, j'avais justement une envie de botulisme.
- Buraya çabucak geldiğin için sağol!
Tu as fait vite, merci.
- Geldiğin için sağol, Doc.
- Merci d'être venu, Doc.
Concord'a kadar geldiğin için sağol.
Merci d'être venu jusqu'à Concord.
Bizimle geldiğin için de sağol.
Merci de ta compagnie.
Sağol geldiğin için.
C'est gentil d'être venu, Alfie. Hein, Lily?
- Hey, geldiğin için sağol.
- Merci d'être venu.
Geldiğin için sağol, sevgili Arthur.
Merci d'être venu, mon cher.
- Geldiğin için sağol, Paul.
Merci d'être venu.
- Sağol geldiğin için.
Merci, Ingemar. De quoi?
Geldigin için sagol.
Merci d'être venu.
geldiğin için teşekkür ederim 61
geldiğin için sağ ol 68
geldiğin için teşekkürler 115
sağol 3875
sagol 40
sağolun 1398
sağol canım 28
sağolasın 52
sağol tatlım 18
sağol baba 51
geldiğin için sağ ol 68
geldiğin için teşekkürler 115
sağol 3875
sagol 40
sağolun 1398
sağol canım 28
sağolasın 52
sağol tatlım 18
sağol baba 51
sağolun efendim 108
sağol anne 26
sağol dostum 66
sağolun çocuklar 19
geldin 84
geldim 384
geldi 321
geldin mi 58
geldiğinde 28
geldik 352
sağol anne 26
sağol dostum 66
sağolun çocuklar 19
geldin 84
geldim 384
geldi 321
geldin mi 58
geldiğinde 28
geldik 352