Herşey olabilir tradutor Francês
132 parallel translation
Sen oraya varana dek herşey olabilir.
D'ici que tu y sois, y aura du nouveau.
Herşey olabilir.
Tant de choses peuvent arriver.
Kasabayı terk etmen gerek yoksa seni... - Herşey olabilir.
Je ne peux rien faire... pour vous aider.
Herşey olabilir.
Tout peut arriver.
Genç savaşçılarının gösteri yapmak isterlerse fırsatları var.Herşey olabilir
Si ces jeunes guerriers se défient, tout peut arriver. En tant que soldat averti...
Herşey olabilir!
- Ce que vous voulez!
Savaşta herşey olabilir.
Tout arrive, en temps de guerre.
Herşey olabilir. Herşey!
Tout peut arriver, papa, tout.
Sen, gözünü açık tut. Bildiğimiz gibi herşey olabilir.
Et vous ouvrez l'il, on peut s'attendre tout, on en a déjà eu l'expérience.
- İki adam al ve git bak. Herşey olabilir.
Prends deux hommes et va voir.
Odanın dışındayken Bayan herşey olabilir, belki siz...
Vous comprenez, pendant que vous êtes dehors, tout peut arriver, vous pourriez...
Bu maçta daha herşey olabilir.
Ils ont tous les deux des chances égales de gagner.
Herşey olabilir.
Tout est possible.
Herşey olabilir.
Absolument tout.
Herşey olabilir.
J'ai l'impression que tout peut arriver.
İt bokuna herşey olabilir.
Et qu'est-ce qu'on fait d'une merde?
Sizin gibi insanlar çoğaldıkça neredeyse herşey olabilir.
S'il n'y avait que des gens comme vous... tout serait possible.
Bir uzay gemisi değil. Herşey olabilir.
Après tout, où en serait la science sans la libre pensée?
Makina olmasını istediğin herşey olabilir.
La caméra est ce que vous voulez être.
Herşey olabilir, dışarıda herşey olabilir.
Et s'il y a un problème, on avisera le moment venu.
Bugün herşey olabilir.
Tout peut arriver.
Tabikide, hayatım. Herşey olabilir.
Tout ce que vous voudrez.
Keskin bişi herşey olabilir.
Un pieu de bois, n'importe quoi!
Çıplakken herşey olabilir.
C'est beau, le nu.
Hayır, herşey olabilir.
Ca peut être n'importe quoi.
Herşey olabilir. Bir bakalım.
Tout peut arriver.
Herhangi bir pazar, herşey olabilir.
Chaque dimanche, tout peut arriver.
Herşey olabilir.
Ca peut être n'importe quoi.
Herşey olabilir. Hava kanalı, sıcak su kaynağı...
Ca peut être des aérateurs, des sources d'eau chaude...
Herşey olabilir. - Ben kitabı istemiştim ilk başta.
- Moi, je voulais Le Livre, au début.
Sanırım, onları ya faka bastıracak ya da onlara pasta pişirecek. Bu kadroyla herşey olabilir.
Il va, soit les assommer avec son rouleau à pâtisserie... soit leur faire un gâteau.
Kazandigin hersey senin olabilir.
Tout ce que tu gagnes, tu peux le garder.
Çek firma adınaydı, yani herşey için olabilir.
Il a cru payer pour la voiture.
- Tabi, şimdi herşey farklı olabilir.
- Les choses ont peut-être changé.
Herşey yalnızca bir kabus olabilir... Tıpkı bu geceki olayda olduğu gibi.
Ce n'est peut-être qu'un cauchemar, comme ce qui est arrivé ce soir.
Görünüyor ki herşey hala olabilir, hayat uzun ve mutlu, şimdi hayatını gözden geçirip, herşeyi değiştirebilirsin.
C'est faux de croire qu'on a la vie devant soi, qu'elle sera longue et heureuse, qu'on peut vivre comme ça, pour voir, qu'on pourra corriger après.
Herşey tam tersi olabilir!
Mollo, mollo, mollo!
- Bak... burda herşey güzel olabilir.
- Ecoute... ça peux marcher ici.
Biliyor musun,... genelde hatırladığınız herşey yararlı olabilir deriz.
On dit : "Tout ce que vous vous rappelez peut servir."
Üç kuruş, yaşamla ölüm arasındaki fark olabilir, ama yine de para herşey demek de değildir.
Comme je l'étais. Un dollar vous permet de survivre... mais c'est pas tout. Les riches aussi se suicident.
- Ona herşey olmuş olabilir. Çoktan ölmüş olabilir.
S'il erre dans les rues, il y laissera sa peau!
-... katilin parmak izleri izleri silinmiş olabilir mi? - Herşey mümkündür.
M. Vail, tout est possible.
Bize anlatabileceğin herşey şartlı tahliye olmasına yardımcı olabilir.
Cela peut l'aider à obtenir sa libération conditionnelle.
Söylediğimiz herşey kaydedilmiş olabilir bizim yaptığımızı öğrenirler.
Si tout ce qu'on a dit est sur une cassette... ils savent que c'est nous.
Ondan kurtulmak istiyorum böylece herşey eskiden olduğu gibi olabilir.
Si je m'en débarrasse, tout sera comme avant.
- Herşey olabilir.
- On sait jamais.
Herşey yardımcı olabilir, gerçekten. Herşey.
N'importe quoi nous aiderait.
Ama onun içinde yaşayan herşey için, yeryüzündeki cehennem bile olabilir.
Mais, pour ceux qui y vivent, c'est l'enfer sur terre.
Öyledir ama herşey planlandığı gibi giderse herşey farklı olabilir.
C'est vrai, mais si le plan marche comme prévu, ça changera tout.
Herşey değişir. ileride gözlüğe ihtiyacım olabilir.
Les choses pourraient changer.
Kastettiğim, başınızla ilgili sorunla ve... ve şiddetli acılı tedavi kapsamında olmanız gerçeğiyle... kazayla ilgili bize yardımcı olacak birşeyi unutmuş olabilirsiniz ve... bize söylediğiniz herşey sadece tedavi sırasında konuştuklarımız olabilir.
Je veux juste dire qu'entre le traumatisme crânien et le fait que vous prenez toujours quelques anti-douleurs assez puissants. Peut être avez vous oublié quelque chose qui pourrait aider. Et tout ce que vous avez dit jusque la pourrait être l'effet des médicaments.
olabilir 2111
olabilirim 40
olabilirsin 27
olabilir mi 109
olabilirdi 52
olabilir de 21
herşey 150
herşey yolunda mı 236
herşey iyi olacak 43
herşey tamam 39
olabilirim 40
olabilirsin 27
olabilir mi 109
olabilirdi 52
olabilir de 21
herşey 150
herşey yolunda mı 236
herşey iyi olacak 43
herşey tamam 39