English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ N ] / Nasıl oldu bilmiyorum

Nasıl oldu bilmiyorum tradutor Francês

313 parallel translation
Nasıl oldu bilmiyorum.
Je ne sais pas comment c'est arrivé.
Nasıl oldu bilmiyorum.
J'ignore comment ça s'est produit.
Ne zaman, nerede ve nasıl oldu bilmiyorum.
J'ignore pourquoi, où et quand.
Nasıl oldu bilmiyorum. Sanırım buraya geri dönüyor.
Et il revient dans la ville.
Nasıl oldu bilmiyorum, hiç beklemiyordum. Ama oldu.
Je ne sais ni comment, ni pourquoi cela s'est passé.
Nasıl oldu bilmiyorum ama sen kişisel olarak bu evliliği desteklemiş oldun.
Sans doute... Cependant, votre présence semblait cautionner ce mariage...
Nasıl oldu bilmiyorum ama seni çağırdığım duyuldu.
J'ignore comment ils ont su que vous deviez arriver. Mais ils l'ont su.
Nasıl oldu bilmiyorum. Onunla çok mühim bir mesele hakkında konuşuyorken aniden burnunda o şişlik beliriverdi. Ateş nöbetine tutulup, kendini kaybetti.
J'étais en train de lui parler et tout d'un coup un bouton lui a poussé sur le nez et il a eu un accès de fièvre.
Nasıl oldu bilmiyorum, Bay Septime...
Je ne sais pas, M. Septime...
Sonra nasıl oldu bilmiyorum ama vuruldum.
Et j'ignore comment, mais j'ai été touché.
Nasıl oldu bilmiyorum ama bunu görmek güzel.
Je ne sais pas ce qui s'est passé, mais c'est bon à voir.
Nasıl oldu bilmiyorum ama hâlâ bizimle, efendim.
J'ignore comment, mais elle est toujours avec nous.
Bütün bu olanlar nasıl oldu bilmiyorum?
Je sais pas comment ça m'a pris.
Yine nasıl oldu bilmiyorum, Campanella adındaki bir hemşireyi ameliyat masasında öldürdü.
Et il a fait mourir une infirmière de dialyse d'un choc anesthésique sur la table d'opération.
Adamın kafasındaki yaraları gözümle gördüm. Nasıl oldu bilmiyorum ama bir damla bile kanı akmadı!
J'ai vu les balafres sur son visage, je peux certifier que ce qui en coulait, n'était pas du sang!
Nasıl oldu bilmiyorum, bir koltukta uyuyakalmışım.
Je ne sais pas, je me suis endormie dans son fauteuil.
Özür dilerim! Ben nasıl oldu bilmiyorum...
Pardonnez-moi, chérie, je ne sais pas ce qui m'a pris.
Nasıl oldu bilmiyorum ama bulacağım, tamam mı?
J'ignore ce qui s'est passé, mais je le saurai.
Beni buldular. Nasıl oldu bilmiyorum, ama beni buldular.
mais ils m'ont trouvé.
Nasıl oldu bilmiyorum.
Ça ne s'est pas passé ainsi.
Nasıl oldu bilmiyorum ama sanki zaman durmuş gibiydi.
Je ne sais pas pourquoi, mais c'est comme si le temps s'était arrêté.
Bu nasıl oldu bilmiyorum.
J'ignore comment c'est arrivé.
Nasıl oldu bilmiyorum.
Je sais pas ce qui s'est passé.
Nasıl oldu bilmiyorum. Çok üzgünüm. Bir daha olmasına izin vermeyeceğim.
Je ne sais pas ce qui c'est passé.
Nasıl oldu bilmiyorum.
Je ne comprends pas.
Nasıl oldu bilmiyorum, ama kalıbını çıkardık ve bir şey bulduk.
Mais on en a fait un moule et...
- Bana bir özür borçlu değilsin. Bütün bunlar nasıl oldu bilmiyorum.
Ce n'est pas à moi que tu dois des excuses.
Nasıl oldu bilmiyorum.
Ne me demande pas comment.
Nasıl oldu bilmiyorum..
Ne me demande pas comment.
Nasıl oldu bilmiyorum ama her şey dengelendi.
- Ça s'est stabilisé. Et le bloc?
Nasıl oldu bilmiyorum ama Chirino kaçtı.
J'ignore comment Chirino a fui
Nasıl oldu bilmiyorum ama Lisa beni incitmeye karar verdi.
Je ne sais pas pourquoi, mais Lisa a décidé qu'elle voulait me faire du mal.
Morpheus, hattı takip ettiler. Nasıl oldu bilmiyorum.
Morpheus, l'appel a été intercepté.
- Nasıl oldu bilmiyorum!
- N'importe quoi!
Efendim, nasıl oldu bilmiyorum ama nasıl oldu ise oldu Hermia'ya karşı aşkım, karlar gibi eriyip, bitti ve bütün inancım, yüreğim ve vicdanım gözlerimin tek neşesi Helena'dır artık sadece Helena.
Mon seigneur, j'ignore par quel sortilège, car c'en est un, mon amour pour Hermia a fondu comme neige. Mais toute la foi, la vertu de mon cœur, l'unique objet, l'unique joie de mes yeux, c'est Helena.
Biliyordum ama nasıl oldu bilmiyorum.
Je ne sais pas.
Bu kadın başıma bela oldu, ondan nasıl kurtulacağım bilmiyorum.
Je suis pris dans les rets de cette femme à tel point que je ne sais comment m'en libérer.
Nasıl oldu tam bilmiyorum.
Comment c'est arrivé? Je ne le sais pas exactement.
Nasıl açıklayacağınızı bilmiyorum, efendim, topraktaki bu mermiyi ateşleyen aynı silah nasıl oldu da, bu gece Bayan Goodland'in tuvalet odasına girdi?
Je me demande comment vous allez expliquer que l'arme qui a tiré cette balle dans la terre se soit retrouvée ce soir dans le dressing de Mme Goodland.
Sargıyı açtığında nasıl oldu da bayılmadım, hâlâ bilmiyorum.
- IL Y AVAIT DE QUOI S'ÉVANOUIR.
Oh, Graham, nasıl oldu bilmiyorum.
J'ignore ce qui s'est passé, Graham.
Bu nasıl oldu? Bilmiyorum.
- Vous n'êtes pas Agnes DiPesto?
Nasıl oldu da yaptım bilmiyorum ama oldu işte. " dedi.
"Je ne sais pas ce qui m'a pris. C'était plus fort que moi."
Bu nasıl oldu, bilmiyorum. Jerry, benim hatam değil.
Ce n'est pas ma faute, Jerry.
- Güneşe çıkacağın vakti iyi bil. - Nasıl oldu bilmiyorum.
J'y comprends rien.
Nasıl oldu da beni bunu yapmaya razı ettin, bilmiyorum.
Pourquoi est-ce que je t'ai laissée me persuader de faire ça?
Nasıl oldu, nereye gitti bilmiyorum.
C'est dingue! Je sais pas où il est passé.
Amacımıza ulaştığımız için çok mutluyum, ama... hiç beklemediğimiz bazı değişiklikler oldu ve ben bu değişikliklerin, geleceğimizi nasıl etkileyeceğini bilmiyorum.
Je suis heureuse que nous ayons réussi. Mais il y a eu quelques changements inattendus et j'ignore quelle incidence cela aura sur notre avenir.
- Bu nasıl oldu? - Bilmiyorum.
Comment ça s'est passé?
- Nasıl oldu? - Bilmiyorum.
- Comment est-ce arrivé?
Hernasılsa, nasıl olduğunu bilmiyorum ama oldu işte.
De quelle façon... je sais pas, mais... ça vient d'elle.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]