English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ N ] / Ne yazık ki hayır

Ne yazık ki hayır tradutor Francês

264 parallel translation
- Ne yazık ki hayır.
J'aimerais bien.
Ne yazık ki hayır.
Certainement pas.
Ne yazık ki hayır.
Malheureusement, non.
- Ne yazık ki hayır.
Non...
Ne yazık ki hayır.
Hélas, non.
Ne yazık ki hayır, bir tanem Dr. Scarabus beni heykele döndürdükten sonra da bu şekilde bağladıktan sonra hayır.
- Je crains que non. Ce Dr Scarabus qui me change en statue puis qui me ligote de la sorte...
Ne yazık ki hayır, efendim.
Malheureusement non, Monsieur.
"Sevgili Tiberius, yanıtı, ne yazık ki hayır."
"Mon cher Tibère, je le regrette, mais la réponse est non."
"Sevgili Tiberius, yanıtı, ne yazık ki hayır."
" Mon cher Tibère, je le regrette, mais la réponse est non,
- Ne yazık ki hayır.
Malheureusement... non!
Ne yazık ki hayır.
Ni l'un ni l'autre!
Ne yazık ki hayır, Madam.
Malheureusement non.
- Ne yazık ki hayır.
- J'ai bien peur que non.
Ne yazık ki hayır ama Fransız usulü öpüşürüm.
Hélas non. Mais j'embrasse mieux qu'eux.
Ne yazık ki hayır.
Je ne peux pas.
Ne yazık ki hayır.
Hélas non.
- Ne yazık ki hayır.
- Hélas. Non.
- Hayır. - Ne yazık ki hayır.
Rien du tout.
Ne yazık ki hayır.
J'ai bien peur que non.
- Ne yazık ki hayır. - Hayır mı?
Non, je regrette.
- Ne yazık ki hayır.
- Je crains que non.
Hayır, ne yazık ki hayır, çok riskli.
- Non, ce serait trop risqué.
- Ne yazık ki hayır.
- Non, navré, mais non.
Hayır, ne yazık ki değilim.
Hélas, non!
Hayır, ne yazık ki o açıdan pek fazla yardımcı olamam.
Je ne puis vous renseigner.
Hayır, ne yazık ki yok, üzgünüm.
Je regrette... Mais je vous ai interrompu.
Hayır ne yazık ki at binme günlerim sona erdi.
- Ma vie de cavalière est terminée.
Hayır, ne yazık ki gelemiyoruz.
J'ai bien peur que nous ne puissions pas.
Hayır, ne yazık ki Yukon benim idaremde değil. Yine de sonbaharda Skagway'e geldiğinde seni asacağım
Malheureusement, le Yukon ne fait pas partie de ma juridiction, mais je vous pendrai quand vous passerez par Skagway à l'automne.
Hayır, ne yazık ki değil, babalık.
Non, ça ne me servirait à rien.
Hayır, ne yazık ki bu doğru değil.
Non, malheureusement.
- Ne yazık ki hayır.
- Non.
Bunun ve konu ile ilgili diğer soruların cevapları ne yazık ki, "hayır".
La réponse à toutes ces questions est malheureusement : "Non"!
Hayır, sadece hükümet için bir elektronik ünite ürettim. Ne yazık ki, bu konuda konuşmaya iznim yok.
Je fabrique une unité électronique pour notre pays, mais bien sûr, je ne peux pas en parler.
Ne yazık ki, hayır.
- Malheureusement, non.
Hayır, ne yazık ki vaktim yok.
Non, malheureusement je n'ai pas le temps.
Nasıldı? "Yanıtı, ne yazık ki, hayır."
Qu'était-ce déjà? "Je le regrette, mais la réponse est non."
- Hayır, ne yazık ki.
Quelle pitié!
- Hayır, ne yazık ki ben- -
Non. Malheureusement, je...
Ne yazık ki hayır.
Non.
Hayır! Ne yazık ki, tam tersi.
Oh non, hélas.
Hayır, ne yazık ki, bir ailem yok. Sadece evde, bir odada yaşayan Bay Tregennis var.
Hélas, je n'ai pas de famille, j'habite seul, sauf pour M. Tregennis, qui possède des appartements dans le presbytère.
Ne yazık ki, hayır.
Malheureusement pas.
Hayır, ne yazık ki şu anda burada değil.
Je ne pense pas qu'il soit là.
Hayır değildi... ne yazık ki değildi!
- Si! - Non... Malheureusement!
Hayır, ne yazık ki ben renk -
Non, malheureusement, je suis...
- Hayır, ne yazık ki.
Non, malheureusement.
Ne yazık ki hayır. - Şimdi gitmeniz gerekiyor.
- Il faut retourner...
Hayır, Julia. Ne yazık ki burada değil.
J'ai bien peur qu'il ne soit pas là.
Ne yazık ki, hayır.
Malheureusement, non.
Hayır. Ne yazık ki, onu görmeme izin vermedi.
Malheureusement il ne m'a pas permis de la voir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]