Çok kızgınım tradutor Francês
666 parallel translation
Hayır, bugün şarkı söyleyemem. Çok kızgınım.
Les fleurs tombées sont comme les stars déchues.
Sana çok kızgınım.
Je suis furieuse contre toi.
- Özellikle bu akşam çok kızgınım.
- Ils sont pas commodes, ce soir.
Bana bir yudum Three Star koy. Çok kızgınım.
Tais-toi et verse-moi un doigt de cognac, je suis toute retournée.
Kesin dedim. Çok kızgınım.
"Arrêtez" j'ai dit!
Dilemelisin, çok kızgınım.
Vous pouvez, je suis fâchée.
Farketmez onu hala kızgınım sana da çok kızgınım.
Mais je lui en veux quand même. Et à toi aussi.
Sana çok kızgınım Henri!
Henri, je t'en veux!
Çok kızgınım!
- Je suis vraiment furieux!
- Çok kızgınım.
Je suis très mecontente.
Size çok kızgınım. Evet çok.
Je suis très fâché contre vous.
- Çok kızgınım! Sizi vurdular sandım.
- Je vous croyais fusillé.
Sana çok kızgınım.
Toi, je t'en veux.
- Ona gerçekten çok kızgınım.
- Je suis furieuse contre lui.
Sevgili Doktor, size çok kızgınım.
Cher Docteur! Je vous en veux!
Jackson, çok kızgınım!
Jackson, je suis furieuse!
- Çok kızgınım, nasıI olayım?
- Tu as du culot de demander ça!
Çok kızgınım.
Je suis en colère.
Yale'ye çok kızgınım.
- Yale m'a contrariée.
Lanet olsun, çok kızgınım!
Merde, je suis folle de rage!
Böyle damdan düşer gibi geldiğim için üzgünüm, ama gerçekten çok kızgınım.
Désolée de débarquer comme ça, mais je suis hors de moi.
Çok kızgınım!
Je suis en colère.
- Olanlara çok kızgınım.
- Je me bats de toutes mes forces.
- Sana çok kızgınım!
- Je suis furieux contre toi.
Aslında çok kızgınım.
Même, j'en ai marre.
Çok kızgınım!
Ras le bol!
Ve bu konuda çok kızgınım.
Et ça ne me fait pas plaisir du tout. Dites-moi.
Bana çok mu kızgınsın?
Vous m'en voulez?
- Bana çok kızgın. - Tamam. Ben hallederim.
- J'ai poussé Lucky à ne plus jouer, et elle m'en veut.
Makul olalım. La Chesnaye çok kızgın olmalı.
Chers auditeurs, notre concert d'orchestre musette continue.
Eğer bu kadar mutlu olmasaydım, size çok fazla kızgın olurdum.
Si je n'etais pas heureuse, je vous en voudrais.
Sanırım çok kızgınsın.
Tu es fou!
- Çok kızgınmışsınız.
Vous cherchiez M. Beragon. - Selon elle, vous aviez une drôle de voix.
Steve çok mutsuz kızgınım.
Oh, Steve, je suis si malheureuse ici, et contrariée.
Çok kızgındın çünkü bacaklarım çok gösterişliydi.
On voyait mes jambes et ça te rendait fou.
Ortaokul üçüncü sınıftaydım. Aptalca şeylere çok kızıyordum. Kızgın bir anımda, o totemlerin hepsini kırdım.
Un jour, j'allais encore au lycée, je suis entré dans une violente colère et je les ai toutes cassées d'un seul coup.
Kızgın tavadaki bir çekirgeden bile daha çok susadım.
Comme une carpe hors de l'eau.
Korkarım tanrılar çok kızgın.
Je crains que les dieux soient en colère.
Şimdi, uyuşturucu tüccarı Bay King, çok yakında bir kaç kızgın müşterin olacak.
M. King, le dealer, tu vas bientôt avoir quelques clients en colère.
Sabahları saçları küçük bir kızınki gibi bukle bukle olurdu... Bazen geceleri bana kızgın olmadığını söylerdi ve iyi geceler öpücüğü verirdi ve ve bu beni çok mutlu ederdi.
Le matin, pelotonnée comme une petite fille... et quelquefois la nuit... elle disait qu'elle n'était pas fâchée contre moi... elle m'embrassait... et j'étais si heureux!
O gün mahkemede çok öfkeliydim. Öyle kızgındım ki! Oracıkta boğazını sıkıp öldürebilirdim.
Je vais vous dire, ce jour-là, au tribunal, j'étais si furieux... si furieux que j'aurais étranglé ce salopard sur place.
Çok kızgınım!
Salauds, vous savez que vous allez vous en tirer avec un meurtre.
- Sana çok kızgınım Tony.
Je t'en veux, Tony!
Sanırım eşiniz bana çok kızgın, Mrs. Packard.
Votre mari doit être en colère contre moi, Mme Packard.
Efendim çok kızgın.
- Le maître est de mauvaise humeur. Il m'a promis des vies!
"Çok kızgın bir güruh"... "ünlü yönetmen Carl Reiner'in önderliğinde"... Bay Johnson ve optik tutacak hakkında "toplu dava açmış bulunuyor".
Ilsemble qu'ungroupe de citoyens, menéparle célèbre CarIReiner, a déposéuneplainte contre M.Johnson et son Optil'anse.
- Bay O'Connor çok kızgın.
- M. O'Connor est très en colère.
Bekle dahası var dedem çok kızgın hanımı sevmiyor ama geçer sanırım
C'est pas tout : " Grand-père est furieux, il aime pas la dame, mais ça s'arrangera.
Bu çok aptalca. Gourson davası nedeniyle hala kızgın mısın?
Ecoutez... vous ne nous en voulez plus pour l'affaire Gourson?
Çok kızgınım!
Je fulmine!
İkinizin de bana kızgın olduğunu biliyorum ve bunu yapmakta çok haklısınız.
Vous m'en voulez encore et vous avez raison.
kızgınım 46
çok kötüyüm 33
çok komiksin 151
çok komik 891
çok kibarsın 55
çok kötüsün 99
çok kötü 847
çok kötü bir şey 17
çok korkuyorum 271
çok kibar 31
çok kötüyüm 33
çok komiksin 151
çok komik 891
çok kibarsın 55
çok kötüsün 99
çok kötü 847
çok kötü bir şey 17
çok korkuyorum 271
çok kibar 31
çok küçük 77
çok karışık 33
çok kibarsınız 94
çok karanlık 65
çok kötü hissediyorum 33
çok kötü kokuyor 16
çok korktum 176
çok kötü görünüyor 21
çok kötü bir şey oldu 27
çok kısa 47
çok karışık 33
çok kibarsınız 94
çok karanlık 65
çok kötü hissediyorum 33
çok kötü kokuyor 16
çok korktum 176
çok kötü görünüyor 21
çok kötü bir şey oldu 27
çok kısa 47