English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ Ç ] / Çok kibar

Çok kibar tradutor Francês

686 parallel translation
Daniel gerçekten iyi ve sevimli biri ve çok kibar biri denebilir galiba.
Daniel est une personne, vraiment gentille et adorable, et il a tellement un gentil... un très gentil esprit, Je suppose que tu peux le dire.
Çok kibar.
Il est trop gentil.
Tanidigim erkekler... tanidigim onca erkek... çok kibar... çok nazik ve çok düsünceli.
Les hommes que je connais, et j'en ai connu des dizaines, sont tous gentils, galants, attentionnés!
Medeniyetin en büyük özürlerinden biri, bunu söylememi mazur görün insanların birbirleriyle çok kibar bir şekilde konuşmalarıdır.
L'un des grands désavantages de la civilisation, du progrès, dirais-je, c'est que les gens y mettent trop les formes.
Çok hoş ve çok kibar.
Il est charmant et très gentil.
- Bunu söylemeniz çok kibar.
- Et le chef est à la hauteur.
Efendin her zaman çok kibar biri olmuştur.
Votre maître est toujours trop gentil.
Baban sana karşı hep çok kibar oldu.
"La famille est déchirée."
Bu çok kibarca, Raynald, çok kibar bir düşünce.
C'était gentil, Raynald, une très gentille intention.
Çocuğum çok kibar ve iyisin sana karşıIığını ödemeye geldim.
" Mon enfant, tu as été gentille et je veux te récompenser.
Çok kibar davran.
Ne le brusque pas.
Arkadaşın Bayan Hartley, çok kibar.
Ton amie Miss Haley est sympa.
Çok kibar ve anlayışlıydınız.
Vous avez fait preuve de beaucoup de tact et de gentillesse.
Bayan Carter çok kibar değil mi?
C'est très gentil de la part de Mme Carter.
Annesine karşı çok kibar.
Il est gentil avec elle
Bana karşı çok iyisin. Çok kibar ve anlayışlısın.
Vous êtes si gentil avec moi, si bon et si compatissant.
John, beni bağışlaman çok kibar bir davranış.
John, vous êtes bien gentil d'accepter mes excuses.
Bu gece Albay Darly ile tanıştı, ona karşı çok kibar davrandı.
Le colonel Darly est tombé amoureux d'elle.
- Çok kibar ve saygın insanlar.
- Des gens si bien, si respectables.
- Evet, çok kibar biri.
Oui.
Yapım gereği kibar biriyim. Çok kibar. Şiddet akılsızların silahıdır ve beni tiksindirir.
Je suis un gentilhomme de nature... la brutalité m'a toujours semblée stupide.
Bu yaptığınız çok kibar bir davranış... Teşekkür ederim.
Merci pour toutes ces attentions.
Babası kötü biri değil, çok kibar. Oldukça haysiyetli ve yumuşak bir kalbi var.
Son père est très gentil, il a de bonnes manières, il est assez distingué et très doux.
Bay Mark çok kibar bir şahsiyete sahip.
M. Mark est la bonté même.
Çok kibar birisi ve seni de çok seviyor.
Il est très bon, et il t'aime beaucoup.
- Çok kibar biri.
Il est si doux... Oui...
Bir daha görüştüğümüzde ona çok kibar davranacağım. Güzel.
La prochaine fois, je serai très gentil avec lui.
- Çok münasip. Çok kibar.
- Il est si agréable, si élégant.
Babamla konuştuğunda çok kibar ve saygılı olacaksın.
Quand vous parlerez à mon père, soyez très doux et respectueux.
Sadece hizmetçi olduğumu biliyorum, Bay Bryne. Ama ben, çok kibar bir aileden geliyorum. Ve kimsenin bu tarz muamelelerine katlanamam.
Je ne suis qu'une domestique, mais je viens d'une très bonne famille et on ne me traite pas comme ça.
O çok kibar biri.
Il est si gentil.
Bütün çay evlerinde, idareciyi çok kibar bir şekilde selamlayacaksın.
Dans chaque maison de thé, tu salueras très poliment la patronne.
Çok kibar bir tip.
Il a de la classe.
Yüzündeki çok kibar görünüme rağmen... kız ürkütücüydü - solgun, duygusal... kaçık bir kuş gibi kendini sadece kadınlara masum duygularla yaklaşan Peter'e değil... başkalarına da sunan...
Dis le plus gentiment possible, cette fille était une horreur - Une petite hypocrite transparente et mielleuse... qui en avait autant à offrir à un homme que Coucou la fille-oiseau. Pas même Peter, malgré toute son innocence sur les femmes... n'aurait pu être touché par ce petit monstre miteux.
Çok kibar, bildiğim kadarıyla.
Très bonne, d'après ce que je sais.
Gülümseyecekler ve çok kibar olacaklar.
Non. Ils seront très polis.
Hisako, Müdür Bey çok kibar davranıyor.
Hisako, M. Le directeur a la gentillesse de tout arranger.
Senden çok daha kibar adamlar.
Vous êtes odieux!
Çok kibar biri. Adı Marceau.
Il s'appelle Marceau.
Nazik ve kibar olurdum Çok duygusal olurdum
Je serais tendre et amical Terriblement sentimental
O çok kibar biri.
Il était si gentil.
Çok nazik ve kibar bir beyefendisiniz.
Vous êtes un gentleman si bien, si généreux.
Çok çekici ve kibar görünüyor.
Il a l'air charmant et très empressé.
Çok kibar biriydi!
- Je ne sais plus.
Büyüyüp vaftiz babaları gibi kibar, cesur bir adam olduğunda ona annesinden söz edin. Yaşamayı çok isterdi deyin. Oğlum için yaşamayı.
Quand il sera bon et courageux comme ses parrains parlez-lui de sa mère, qui aurait tant voulu vivre pour lui.
Bu filmlerdeki rollerim çok nazik, kibar ince zevklere seslenen sevimli şeylerdi.
Mes premiers rôles furent raffinés, sophistiqués, délicats.
Çok nazik ve kibar birisin. Fakat benim aşkta tek bir bakış açım vardır.
Vous me flattez, mais ma conception de l'amour est très personnelle.
Çünkü siz çok kibar bir beyefendisiniz...
- Euh, monsieur, parce que vous êtes un gentil monsieur...
- Çok kibar, çok beyefendi, Çok nazik.
Un galant homme.
Sen çok nazik ve kibar birisin Matahachi, onun gibi yaban domuzunun teki değilsin!
Vous êtes doux et gentil, Matahachi, pas comme ce rustre.
Hiçbir şey söylemedin, ama bana karşı çok iyi ve kibar davrandın.
Même si vous ne dites rien, Père... je sais dans mon cœur que vous m'appréciez.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]