English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ A ] / Ama buradayım

Ama buradayım tradutor Português

1,034 parallel translation
Ama buradayım. Konuştuğumuz gibi seninle geliyorum.
Mas aqui estou eu, neste preciso momento, a acompanhá-lo.
Ama buradayım işte.
mas estou aqui.
Ama buradayım.
Mas estou aqui.
Ben hiç uyumadım. Ama buradayım.
Nem sequer me deitei mas estava aqui.
Belki biraz yıkılmış, ama buradayım.
Um pouco abalado, mas cá estou.
Ama buradayım. Patronun kızamık olması beklenemezdi.
Mas estou aqui e ele não devia apanhar sarampo.
Ama ben buradayım.
Mas eu estou.
Doğru olduğunu söylemeyi çok isterdim, ama Polonya'ya giden yeğenimi uğurlamak için buradayım.
Gostaria de poder dizer que é verdade, mas... vim aqui à procura do meu sobrinho que vai de viagem para a Polónia.
Ben tüm benliğimle buradayım ama o yalnız, ben tıraş olabilirim ama o olamaz.
- Porque estou aqui sozinho. Eu sou "ele". Podem atirar na minha cara, não no "carro".
Bir arkadaşımla buradayım, ama kaybolmuş gibi görünüyor.
Vim aqui com um amigo, mas parece que ele se perdeu.
Ama gerçek şu ki, ben buradayım.
Agradeço. Mas, a verdade é que...
Ama bir akademisyen olarak, kişisel şöhret için değil anlamlı bir hapishane ıslahı gerçekleştirebilmek amacıyla buradayım.
Mas como académico, o meu objectivo não é a glória pessoal, e sim tentar realizar uma reforma penitenciária significativa.
Ama madem ki buradayım, galiba bir gösteri organize edeceğim. Bu insanların ihtiyacı olabilecek bir şey... Kilisenin salonunda piyano konseri gibi.
Mas agora que estou aqui, quero organizar uma apresentação, alguma coisa que estas pessoas precisem, uma igreja, um piano, qualquer coisa.
Buradayım ama, yokum.
Estou aqui, mas não estou aqui.
Ama "ihtiyacın olursa buradayım" demiştin hatırladın mı?
Lembras-te de me ter dito "se precisares de mim estou aqui"?
Ama ben buradayım, beni görmüyor musun?
Mas eu estou aqui, não me vês?
Ama seni götürmek için buradayım sanıyorsan yanılıyorsun.
Mas se pensa que só estou a fim de curtir, não é isso.
Ama Sevgili Tanrım, buradayım işte!
Mas, meu Deus, estou aqui!
Ama işte buradayım. Manhattan'da çılgın bir hafta sonu beni bekliyor.
E aqui estou, prestes a viver um fim de semana de loucuras em Manhattan.
Ama işte buradayım. Manhattan'da çılgın bir haftasonu beni bekliyor.
E aqui estou, prestes a viver um fim de semana louco em Manhattan.
Ama işte buradayım. Manhattan'da çılgın bir haftasonu beni bekliyor.
E aqui estou, prestes a viver um fim de semana de loucuras em Manhattan.
Ama işte buradayım! Kurtardılar mı?
Salvaram-te?
Savaşmak için buradayım, ama sen bana bir embesil gibi davranıyorsun.
Estou aqui para lutar, e tu tratas-me como um imbecil?
Hapisten çıktığında buralarda değildim, ama şimdi buradayım.
Quando saíste da prisão eu não estava cá, agora estou.
- Ama sen orada, ben buradayım... - Nancy!
Mas eu estou aqui e tu estás aí.
Sanırım buradayız... ama burada olmamız gerekirdi.
Acho que estamos aqui... e devíamos estar aqui.
İşte buradayım ama her şey yanlış.
Estou aqui, mas está tudo errado.
Ama sen burada değilsin. Ben buradayım.
Mas tu não estás aqui.
Adamlarım da ben de buradayız ama yakında siz burada olmayacaksınız.
Os meus homens estão aqui, e eu estou aqui, mas cedo vós não estareis aqui.
Ama ben tüm akşam buradayım.
Mas eu tenho a noite toda.
Buradayım, Roy, ama şu an biraz meşgulüm.
Estou aqui, Roy, mas agora estou um bocado ocupado.
Biliyorum çok hızlı gelişti, ama ben yalnızca senin yükünü hafifletmek için buradayım.
Frank, bem sei que isto foi muito repentino, mas só estou aqui para te tirar um peso das costas.
Ama şimdi buradayım.
Mas agora estou aqui.
Yapardım ama iş için buradayım.
Só tem de me pisar quando sair. Até o faria, mas estou aqui em negócios.
Ama madem buradayım bu nazik meseleyi teyzenize açıklamanıza yardım edebilirim.
Talvez agora que aqui estou possa ajudá-la a explicar este assunto delicado à sua tia.
Ne zaman ihtiyaç duyarsanız, ben buradayım ama bence ilk olarak, haftada birle başlayalım.
Estou sempre disponível, mas vai vir uma vez por semana.
Kötü bir geçmişimiz var, ama hala buradayım.
Temos uma história má, mas ainda estou aqui.
Gösteri birazdan başlayacak! Ben oyunculuk için buradayım ama sen benden çatıyı onarmamı istiyorsun.
Vim para aqui para actuar e obriga-me a reparar o telhado...
Ama ben her ihtiyacını karşılamak için buradayım.
Mas estou aqui para cuidar das suas necessidades.
Bunları çok duydum ama ben hala buradayım.
Tantos já mo disseram, mas ainda cá estou. Ele ainda tem muito que aprender.
Yani buradayım ama yine de tuhaf geliyor.
Quer dizer, sei onde estou, mas é estranho estar aqui.
Lillian da tiyatroda, ama ben buradayım.
Lillian já está no teatro, mas eu estou aqui.
Belki zamanı boşa harcıyorum, ama kontratlarla buradayım ve her ikinize 5.000'er dolarlık çek.
Pode ser uma perda de tempo, mas aqui está o contrato, e dois cheques de 5.000 dólares cada um.
Denedim, işte buradayım, ama imkânsız.
Não consigo fazer isto. Tentei. Estou aqui!
İşte buradayım! Ama Noel baba değilim.
E não sou o Pai Natal.
Buradayım biliyorum meşgul bir insansınız ama şeyi merak ediyordum belki bana biraz biraz Latince dersi vermek ister miydiniz?
Estou aqui. Eu sei que não tem tempo, mas, sabe, pensei que talvez estivesse interessado nuns exercícios de latim. Só para dar uma olhadela, não é nada de importante.
Senin en korkunç kabusun değilim..... ama şu anda buradayım.
Ok. Não sou o teu pior pesadelo mas estou lá perto.
Maalesef resmi bir iş için buradayım ama umarım bunu en çabuk şekilde halledebiliriz.
Infelizmente, estou aqui num assunto oficial... mas espero que possamos concluir o mais depressa possível.
- Ama ben buradayım, onlar değiller.
- Mas eu estou aqui, eles não.
Ama ben 7 yıldır buradayım.
Seis meses? Estou aqui há sete anos.
Karım beni bir bavulla dışarı attı ama ben buradayım.
Minha mulher me abandonou. E aqui estou com minha mala.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]