Bir planımız var tradutor Português
549 parallel translation
Dr. Strangelove, bu tip bir planımız var mı?
Dr. Estranho-amor, temos um plano assim?
Şu an hazırlanmakta olan bir planımız var. Ama harekete geçmeden önce sizden, muhalefetten de onay almak istiyorum.
Temos um plano em preparação, mas antes fazer algo, que eu quero que você, como... líder da Oposição, dê a sua aprovação.
Bir planımız var.
Há um plano.
Yani demek istediğim bir Planımız var.
Eu quero dizer, nós temos um Plano.
Bir planımız var, öyle değil mi?
Nós temos um plano, não temos?
Adam demek istiyor ki... bizim başka bir planımız var.
O homem entende. E nós temos outra coisa melhor.
Bir planımız var.
Temos um plano.
Uymamız gereken bir planımız var.
Temos um itinerário para cumprir.
Ama bir planımız var.
Mas temos um plano.
Bir planımız var!
Ray, temos um plano!
Bir planımız var!
Temos um plano.
- Bir planımız var!
- Temos um plano!
- Onun için bir planımız var bebeğim.
- Temos um plano para ele.
- Onu tuzağa düşürecek bir planımız var.
- Temos um plano para o apanhar.
Kaptan, Dr Brahms ve benim bir planımız var.
Capitão, a Dra. Brahms e eu temos um plano.
- Allahtan bir planımız var.
- Felizmente temos um plano.
Sayın Başkan, bir planımız var.
Sr. Presidente, precisamos de um plano.
- En azından bir planımız var.
- Bom, pelo menos temos um plano.
Hey, McClane, herhangi bir planımız var mı?
Ei, McClane! Pode resumir seu plano pra mim?
İyi haber, bir planımız var.
Felizmente, temos um plano.
Ayrıca evlat, neredeyse mükemmel bir planımız var.
Para além do mais, o nosso plano é quase perfeito.
Q ve benim, bu savaşı bitirecek bir planımız var.
Q e eu temos um plano para terminar essa guerra.
Bir planımız var.
- Tínhamos o caralho dum plano!
Ama... bizim bir planımız var.
Mas... nós temos um plano.
Ve bu meydan okumaya karşı bir planımız var....
Um plano de acção para enfrentar esse desafio...
- Bir planımız var mı?
- Temos um plano?
Küçüğü için yapabileceğimiz bir şey yok, ama bir planımız var.
Não podemos deter o pequeno, mas temos um plano.
Onu yakalama konusunda özel bir planınız var mı peki?
Algum meio secreto especial?
Askerlerden önce orada olmalı ve tekneyi saklamalıyız. Bir planım var.
Temos que chegar lá... antes dos soldados e esconder o bote.
Sorun işgücü aslında. Danimarka'dan İspanya'ya saf çelik ve... betondan oluşan düşmanın kıramayacağı bir tahkimat yapma planımız var.
Os desenhos das fortificações são excelentes - aço e concreto da Dinamarca e Espanha.
Bir planımız mı var?
Plano? Temos um plano?
Evet ama Türk forvetlerine karşı bir oyun planınız var mı?
Sim, mas tem algum plano para lidar com os avançados goleadores turcos?
Hemen anladınız planımı, demek. İyi bir gözünüz var sizin.
Você perscrutou-me logo, tem um bom olho.
Yarın yeni yönetim planımızı açıklayacağımız hissedarların katılacağı bir toplantı var. Pekâlâ. Bu garip olayın toplantıyı etkilemesini istemiyorum.
Não quero que este incidente grotesco, interfira com isso.
Sonrası için bir planınız var mı?
Tem algum plano?
Örgütlüyüz, bir planımız ve onları öldürecek yeni bir silahımız var.
Estamos organizados, temos um plano, e conseguimos uma nova munição para matar aqueles lagartos.
- Bir planınız var mı çocuklar?
- Tens algum plano?
O halde, belki....... Genel Kurmayımızın harika bir planı var...
Quer dizer que poderia... Os nossos Generais Superintendentes têm um plano brilhante.
Siz aptallar havalandırmayı alıp ailemi serinletmek..... için sadece bir planım mı var sandınız?
Seus néscios. Acham que só tinha um plano para comprar o ar condicionado?
Başarısız olmayacak bir planım var.
Tenho um plano que não pode falhar.
Daha iyi bir planınız var mı?
- Tens ideia melhor?
Bizim zaten bir yedek planımız var.
Já temos um plano de retaguarda.
Makineye değil, yeni bir personel planına ihtiyacımız var.
Não precisamos de um acessório mas de rever o plano de criadagem.
Hepimiz komik bir kozmik kazanın kurbanları mıyız, yoksa her şeyin arkasında büyük bir plan mı var?
Seremos todos vítimas de um cómico acidente cósmico, ou existe um grande desígnio?
- Bir planımız var.
- Engendrei um plano.
- Yarın akşam özel bir planınız var mı?
- Vão a algum sítio, amanhã?
Yeni bir hava Mareşalimiz ve yeni bir savaş planımız var.
Temos um novo Marechal Estelar e um novo plano de batalha.
Angus, bak. Bizim bir dizi planımız var...
Olhe, temos gráficos aqui...
- B planı mı? Yedek plan yani. Bir yedek planınız var, değil mi?
Têm outro plano, não?
Yeni bir akın planımız var.
Não aprenderá os costumes do sietch se ficar isolado.
Bir planınız mı var?
Posso assumir que você tem um plano?
var mısın yok musun 30
varsa 36
vardık 38
varenka 16
var tabii 24
varşova 132
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19
varsa 36
vardık 38
varenka 16
var tabii 24
varşova 132
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19