English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ D ] / Daha aşağı

Daha aşağı tradutor Português

1,526 parallel translation
Daha aşağı. Aşağı.
Baixo... baixo...
Daha aşağıda mı?
Preferia lá em cima.
- Ne oldu? Ağaçtan küçük bir kuş, öterek uçtu, hep biraz daha aşağıdan uçuyordu. Tam omzuma kondu.
- Apareceu um passarito, a esvoaçar e a cantar, a voar cada vez mais baixo, voava e ia descendo e pousou-me no ombro.
Birazcık daha aşağısı.
Mais abaixo.
Biraz daha aşağıya olabilir.
Um pouco mais abaixo, talvez.
Biraz daha aşağı.
Um pouco mais abaixo. Mais abaixo.
Bir tanesi biraz daha aşağı doğru sanki ama çok da yorgun.
Talvez uma esteja um pouco caída, mas ela está cansada.
- 13. Daha aşağı düşerse tüm vücuduna oksijen götürecek kadar alyuvarı kalmayacak.
Se continuar a baixar, não terá eritrócitos suficientes para transportar o oxigénio pelo organismo.
Bir kaç bina daha aşağıda. Önceki kapı da ayni şekilde çizili bulunmuş.
A vários quarteirões, "Vão embora, amarelos"... apareceu na porta da frente dum casal de ascendência asiática.
Tebrikler, Eric. cinsel bakımdan Fez'den daha aşağılıksın.
Parabéns, Eric. És mais desprezível sexualmente do que o Fez.
Pekala, daha aşağı, daha aşağı daha da aşağı.
Onde esteve? A fazer as malas.
İki sokak aşağıda bir delik daha var.
Há outra tampa a dois quarteirões.
Ama bir daha bakınca yukarıdan aşağıya doğru lastik izleri gördüm.
Mas ao olhar de novo. Eu vi que as marcas dos pneus apontam para a descida da colina.
Aşağıda gördüm, daha sonrada yoktu.
Eu não sei, eu vi-o no hall, mas um minuto depois ele não estava lá.
Ondan bir şey çaldım ve daha da kötüsü, onu alıkoymak gibi bir niyetim olmadığına dair aşağılık bir söz verdim.
Roubei-lhe algo. E pior, fiz-lhe uma promessa vil que não tenho qualquer intenção de cumprir.
Aşağı inmek yukarı.. çıkmaktan çok daha kolay.
Ir ladeira abaixo é muito menos cansativo que subir.
Daha önce hiç aşağılanan birini görmediniz mi?
Nunca viram alguém ser humilhado?
İkinci hedefi temizlemek için, aşağı yukarı bir 200.000 dolar daha.
Aí mais uns 200 mil dólares para eliminar o alvo dois.
Seninle biraz daha kalırsam ben de aşağıya atlarım.
Mais umas horas e até eu estou pronto para saltar.
Ve kendisinden aşağıda olan insanların çoğundan daha mütevazı.
E bem menos arrogante do que algumas pessoas que valem metade dele.
Anlaşılan aşağı doğru daha çok yolu var.
Parece que é muito profunda.
Sonra sana daha iyi bir yer buluruz aşağıda kimsenin geçmediği süslü bir yer var.
Depois, arranjo-te um sítio mais agradável. Vi ali um sítio bem jeitoso debaixo das escadas, um sítio onde ninguém passa. Adeus.
Bu masa aşağı düşmeden ne kadar daha dayanır, bilmiyorum.
Não sei quanto mais resistirá esta mesa.
Eğer aşağıda 125 kilometre küpten daha büyük erimiş magma rezervuar varsa o zaman bu model şunu söylüyor ki Norris yakınındaki ortalama bir patlama bile geri kalan bölümün dengesini bozabilir ve tetikler
Se tivéssemos um reservatório de fundição seria maior que 125 quilómetros cúbicos então este modelo está a dizer-nos que mesmo que aconteça uma erupção moderada perto do Norris pode destabilizar o resto da câmara e.
Daha ne kadarının dışarı çıkacağı aşağıda... ne kadar çok patlayabilir magma olduğuna bağlıydı.
Eles podiam vê-la. Porque o tempo que levou para o enxofre se dissolver no ar e se espalhar por todo o globo... e começar um desastre global.
Buralarda daha uzun süre kalmayı, düşünürsen, üç ev aşağıda oturuyorum.
E se ficar mais tempo, a minha casa é a terceira mais abaixo.
Aşağı gel, pencereden uzaklaş. Burada daha güvende olursun.
Afasta-te da janela, atira-te para o chão, é mais seguro.
Ben daha çocukken, Annem, babamın onu aldattığını öğrendi ve onu gözümüzün önünde aşağılamak için, diğer kadının evine götürdü.
Quando era criança, a minha mãe descobriu que o meu pai a tinha andado a enganar, e obrigou-o a levar-me a mim e à minha irmã a casa da outra mulher para o humilhar frente a nós.
Yukarıda olmak aşağıda olmaktan çok daha iyidir.
O topo é muito melhor do que o fundo.
Biraz daha aşağı.
Tentam baixar-te um pouco.
Sakın bir daha bana ibne deme, aşağılık herif.
Vamos... Me chame de veado novamente, seu cabrão.
Beni kameranın karşısına geçirip, aşağılayacaklar ve daha sonra tüm dünyanın gözü önünde öldürecekler.
Vão humilhar-me em frente a uma câmara, vão matar-me diante do mundo.
Daha önce sizi aşağıladığım için özür dilerim.
- Desculpa se te insultei.
Sonu gelmeyen aşağılamalardan sıkılmadın mı daha?
Não estás a ficar farto destas humilhações contínuas?
- Ben bu aşağılamanın olduğundan daha fazla yayılmasını istemiyorum.
Não quero que esta humilhação se torne mais pública do que já é.
Caddenin aşağısında bir metro girişi daha var.
Há outra entrada para o metro, mais abaixo.
Birkaç dönüş daha, .. yaklaşık 3km yokuş aşağı gidiyor.
Mais dois quarteirões e uma descida por volta do quilómetro 2,9.
Bu olduğunda onu öyle bir aşağı çekeceğim ki, bir daha asla doğrulamayacak.
E quando isso acontecer, vou derrubá-la com tanta força, que ela nunca mais se vai levantar.
Aşağıya, şanslı çiftin odasını daha iyisiyle değiştireceğim.
Vou colocar o casal afortunado numa suite.
Al'a gidip arabamı alacağım sonra da bir saat içinde seni aşağıdan alırım ve sakın bana bir daha "dinliyor muyum" diye sorma?
Eu vou voltar ao Al, buscar o meu carro... depois apanho-te lá em baixo daqui a uma hora. E nunca mais me perguntes se "estou a ouvir", ok?
Ayrıca baca aşağıda daha dar olabilir.
A passagem também deve estreitar.
Şimdi, eğer yanlara doğru gidersen, kıvrımda, aşağıda biraz daha kaldırılması gereken bir yer var.
Se passares para o outro lado... Junto à bainha, em baixo, tens de subir mais um bocadinho.
Acı verici aşağılanma yemeğinden daha fazla alamam.
Honestamente nem consigo dar nem mais uma dentada na tua humilhação dolorosa.
Ne kadar aşağılayıcı gibi gözükse de, senden daha iyi birisini tanıyorsan, eminim ki tanıyorsundur, o kadınsı kuyruğunu bacaklarının arasına sıkıştır ve ondan yardım iste.
Por isso, não importa o quão humilhante possa ser, se conheces alguém que é melhor que tu, e aposto que conheces, por isso enfia o teu rabinho entre as pernas e vai pedir-lhe ajuda.
Aşağı yukarı her şehirde suistimal ve yolsuzluk olmakta ki bu politika daha önce de denendi.
Tem havido abuso e corrupção em quase todas as cidades em que esta medida foi aplicada!
Farik'in kıçını Abu Ghraib'e götürsen bile iki veya daha fazla bina iner aşağı.
Poderias até por Abu Ghraib no rabo do Farik, e ainda terias dois... prédios no chão, ou algo pior.
Eğer daha uzun aşağıda- -
O tempo está a ficar mau.
Bunu tamamen olduğu gibi gördük, şu an ayakta kalan tek kule İkinci Kule, daha biraz önce bir numaralı Kule'de, bir tür patlama olduğunu gördük, Kule'nin üstünden çok fazla duman çıktı ve sonra Kule, aşağıdaki caddelerin üzerine doğru çöktü.
"Acabamos de ver isso também... a Segunda Torre, a única que ainda estava de pé, a Torre número 1... vimos o que parecia ser uma explosão, muito fumo a sair do topo da torre e depois desmoronou-se para as ruas abaixo."
Yeni bir konuma varınca, larva daha çok ipek üretir ama bu kez lifi aşağıya doğru salar.
Chegando a sua nova posição, a larva produz mais seda, mas, desta vez, deixando os fios pendurados no teto.
Sonra, dönüp bu hattın ortasına gider aşağıya doğru bir lif daha bırakır.
Então, ela retorna ao meio dessa linha e lança uma outra.
Ana caddeden aşağı yürüdüm... " "... ve daha önceden akrabalarıma ait olan tüm evlerin... " "... başkaları tarafından işgal edilmiş olduğunu gördüm. "
Desci a rua principal e apercebi-me que todas as casa que antes tinham pertencido aos meus parentes, estavam agora ocupadas por outros.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]