Hayatinı tradutor Português
118 parallel translation
Hayatin bu ikinci sahnesinde bazi insanlar çocuk sahibi oluyor.
Nesta segunda fase da vida... Algumas pessoas têm filhos.
iyi birisin. Ve umarim hayatin hayal ettigin gibi olur.
Acho que é adorável e espero que a sua vida se revele tal como a imagina.
" Seni hayatin kendisinden daha çok seviyorum.
" Amo-vos mais que a própria vida.
Hayatin tadini çikarip, gerçekten gülebilirim.
Posso divertir-me e rir à vontade.
ZAMAN HAYATIN ÖZÜDÜR "
É DELE QUE É FEITA A VIDA.
- Hayatïn boyunca egitim aldïktan sonra.
- Depois de ter treinado a vida toda.
Amélie, kizim... Senin kemiklerin benim gibi camdan degil, hayatin kapisini çalabilirsin
A Amélie não tem ossos de vidro, bem que pode levar pancada da vida.
HAYATIN EVRENİ, TAKIM RUHU, FERAGAT, AZAMİ GAYRET
MICROCOSMO VITAL, ESPÍRITO DE EQUIPA, SACRIFÍCIO, ESFORÇO
Benim gücüm sana geçecek. Benim hayatimi kendi gözlerinle göreceksin. Senin hayatin da benim gözlerimden okunacak.
Farás da minha força a tua, verás a minha vida através dos teus olhos, como a tua vida será vista através dos meus.
Senin aºk hayatin ne âlemde?
Como é a tua vida amorosa?
HAYATIN ANLAMI DOĞUM MUCİZESİ
O SENTIDO DA VIDA PARTE I : O MILAGRE DO NASCIMENTO
HAYATIN ANLAMI 2. BÖLÜM
O SENTIDO DA VIDA PARTE Il
HAYATIN ANLAMI 3.
O SENTIDO DA VIDA PARTE Ill
HAYATIN ANLAMI 4. BÖLÜM
O SENTIDO DA VIDA PARTE IV
HAYATIN ANLAMI 5.
O SENTIDO DA VIDA
HAYATIN ANLAMI 6. BÖLÜM
O SENTIDO DA VIDA PARTE VI
- HAYATIN SONBAHARI
- O OUTONO DA VIDA
HAYATIN ANLAMI 6. BÖLÜM B
O SENTIDO DA VIDA PARTE VI B
- HAYATIN ANLAMI
- O SENTIDO DA VIDA
HAYATIN ANLAMI 7. BÖLÜM
O SENTIDO DA VIDA PARTE Vll
Gülünç bir hayatin oldugunu
- Quem disse que eras ridícula?
- Yargilamiyorum, bu senin hayatin.
Era a tua vida.
Sanirim simdi dizlerinin üzerindesin, hayatin için yalvariyorsun.
Aposto que estás de joelhos a implorar que te poupem.
İŞTE HAYATIN
A TUA VIDA
Lyi bir hayatin olmus.
Teve uma boa vida.
HAYATIN LÜKSLERİ
Comforto Animal
"Kalbim, hayatin bastan yapildi diyor" Bu firsati bir daha yakalayamayacaksin.
Quando fadas como tu caem no meu colo, o meu coração diz-me, que ganhei o dia.
Mesele sadece dogru takimi yollamak sonra bir gecede hayatin degisebiliyor.
É sobre montar a equipa correcta e do nada a sua vida pode mudar.
- Kendi hayatïn yok mu?
- Não tem vida própria?
Ona iyi davranîrsan hayatîn boyunca arkanda olur.
Trata-a bem e ela estará sempre ao teu lado.
Babam hep ne derdi, biliyor musun? "Hayatîn boyunca istediğin kadar uğraş... " dünyayî değiştiremezsin. "
O meu pai costumava dizer "Nada que faças nesta vida vai alterar seja o que for."
''Yazarin biri demis ki, senin gerçek hayatin... hiç kimsenin yönlendirmedigi hayattir. "
" Uma pessoa escreveu certa vez que a vida real... é a vida que uma pessoa não se tem vergonha de viver.
Hayatin sensiz ne anlami var?
O que é a vida sem ti?
Sen hayatin boyunca birine yük olmak ister miydin?
Tornar-te-ias um fardo para alguém?
Ve hayatin gozlerinin onunden gecmez cunku oyle korkarsin ki bunu dusunemezsin bile.
E a vida não nos passa diante dos olhos por estarmos demasiado assustados para pensar.
ET FUARI HAYATIN KUTLAMASI
FEIRA DA CARNE CELEBRAÇÃO DA VIDA
Oh... dogru, hayatin kendisinden cok.
Oh... sim, mais do que a vida.
İnsanlar sirf Kolombiya Kolyesi olmadan ya da UPS kamyonun altinda kalmadan 60'ina kadar gelebildigim icin, hayatin sorularina cevabim oldugunu düsünüyorlar.
As pessoas pensam que só porque eu consegui chegar aos 60 sem arranjar um laço à colombiano ou ser atropelada por um camião da UPS, tenho todas as respostas para as questões da vida.
Hayatin en saglikli, en güclü adami.
Um homem forte e saudável, durante toda a sua vida.
Ama simdi bu senin hayatin, onlarin degil.
Mas é a tua vida agora e não a deles.
Extreme sporlardan başka şeyler içinde hayatin olduğunu düşünüyorum... and trying to get laid.
Eu pensei, que talvez houvesse mais na vida do que desportos radicais... ou tentar arranjar conas.
Görünüse göre zengin bir fantazi hayatin var ve bu sana bu sirkette harika bir arti kazandiriyor.
Deve ter uma vida emocionante, o que é uma mais valia nesta empresa.
Senin sorunun ne? Kendi hayatin hakkinda konusma özürlü müsün?
É incapaz de falar da sua vida?
HAYATIN DEĞERİ İzin vermezdin...
QUALIDADE DE VIDA Terias recusado...
Melllvar, bir televizyonun sovunun tüm hayatin olmasina izin veremezsin.
Melllvar, não podes deixar que um programa de TV seja a tua vida.
Bu bokla hayatin anlami yok.
E eu não tirei esta foto, não tenho nada que ver com esta treta.
O Hayatin temel zorluklari icin binlerce oluyu mahkum etti.
Em busca das coisas básicas da vida ele condena milhares à morte.
Tutkulu bir cinsel hayatin yok. Gina! Benim "C" hayatim hakkinda konusma!
Gina, não fales da minha vida S.
Eger hayatin tehlikedeyse o zaman hayatin kurallari da degisiyor.
Quando sua vida está em risco então os seus princípios de vida mudam.
Bu amacsiz hayatin yüküne daha fazla dayanamiyorum.
Não posso mais agüentar o fardo dessa vida sem sentido.
- Disarida olan olay hayatin ne kadar kirilgan oldugunu anlamani saglamistir.
O que aconteceu lá fora faz-nos perceber como a vida é frágil.
hayatını 28
hayatını yaşa 16
hayatını kurtardım 33
hayatının zamanı 17
hayatım 3662
hayatim 33
hayat 236
hayatı 33
hayat devam ediyor 42
hayatımı 47
hayatını yaşa 16
hayatını kurtardım 33
hayatının zamanı 17
hayatım 3662
hayatim 33
hayat 236
hayatı 33
hayat devam ediyor 42
hayatımı 47
hayatımın aşkı 18
hayat nasıl gidiyor 25
hayat kısa 24
hayat güzel 31
hayatta 78
hayatımda 29
hayatın 30
hayata 34
hayat dolu 30
hayattayım 45
hayat nasıl gidiyor 25
hayat kısa 24
hayat güzel 31
hayatta 78
hayatımda 29
hayatın 30
hayata 34
hayat dolu 30
hayattayım 45