Hayatını yaşa tradutor Português
275 parallel translation
Hani derler ya, benimle takıl hayatını yaşa.
Segue comigo e terá diamantes nos dentes.
Biraz hayatını yaşa.
Tens que viver mais um pouco.
Hayatını yaşa!
Viva a sua vida!
Hayatını yaşa.
Sai e goza a vida.
Git ve deli saçması hayatını yaşa.
Sai e goza a porca da vida.E
Hadi, biraz hayatını yaşa.
Vá lá, vive a vida.
Haydi Al, hayatını yaşa biraz.
Vá lá, Al, vive um bocadinho.
Phoebe, hayatını yaşa.
- Sean!
Hadi biraz hayatını yaşa Kitty Kat.
- Ora, viva um pouco. Ah, gatinha!
Biraz hayatını yaşa, Willie.
- Vive, Willie.
İlk çıktığımız zamanlarda da, bana takıl hayatını yaşa tatlım, demiştin!
Como quando namorávamos e tu disseste : "Fica comigo, boneca. Eu vou ter muito sucesso."
Hayatını yaşa.
Vive a tua vida.
Bu yüzden beni rahat bırak artık. Hayatını yaşa be kadın!
Porque não se cala, trate de viver a sua vida, sim?
Hayatını yaşa. "
Não te cases. "
Hayatını yaşa.
Ocupe-se de seus assuntos.
Kendi hayatını yaşa.
Vive a tua vida. Vai, minha filha, vai.
Ama sonra yoluna devam et ve kendi hayatını yaşa.
Mas depois, siga em frente com sua própria vida.
Biraz para harca, biraz hayatını yaşa.
Quero dizer, tens de viver um pouco. Não podes meter tudo para dentro.
Hı hıı, biraz hayatını yaşa.
- Vá lá. Vive um pouco.
Şey, bir çok olay cereyan etti, ama diyeceğim o ki, gönlünü ferah tut ve hayatını yaşa.
Bem, aconteceram muitas coisas, mas eu quero que te animes e vivas uma vida plena.
Kendi hayatını yaşa biraz.
Arranja vida própria.
Hayatını yaşa.
Começa a viver.
Son bir yemek, ya da kimseyle vedalaşmak yok mu. Sadece "Görüşürüz, hayatını yaşa" mı?
Então não irá à cafeteria por última vez nem te despedirá de ninguém, somente um até mais tarde e que vá bem?
Biraz hayatını yaşa.
Vive um bocadinho.
Ona babalık etmek istiyorsan evine git yatağında uyu, dersini ver, hayatını yaşa. Ne demek istiyorsun?
Se quer ser pai dele, vá para sua casa, durma na sua cama, dê as suas aulas e viva a sua vida.
Bir adam bul, hayatını yaşa.
Arranja uma vida, um homem!
Biraz hayatını yaşa.
- Vá lá. Divirta-se.
Hayatını yaşa.
Goza a vida.
Hayatını yaşa.
Divirta-se.
Hayatını yaşa, anılarını yaz.
Continua a tua vida. Vai escrever um livro, ou assim.
Evde otur ve hayatını yaşa!
Basta ficar em casa e vivê-la.
Kendi hayatını yaşa.
Segue a tua vida.
Hayatını yaşa tabii, ama niye bu adam burada oturmak zorunda?
Você pode se divertir, mas ele precisa morar aqui?
Takıl bana, hayatını yaşa.
Fica com o Jack e escaparás ao ataque.
- Takıl bana, hayatını yaşa.
- Fica com o Jack e escaparás ao ataque.
Hayatını şimdi yaşa yoksa geç kalırsın.
Ele queria dizer para aproveitar a vida, antes que seja tarde demais.
Hayatı yaşa, zevkleri tat bu şekilde zevkin tadını alan bedenin aklını rahatlatacak.
Deleita-te de prazeres até à náusea. Assim a tua carne satisfeita libertará o teu espírito.
Kendi dairende kal ve sen kendi hayatını yaşa, ben de...
Eu disse que nunca mais te queria ver.
Belki de kendi hayatını ve geleceğini araman gereken yaşa geldin.
Talvez... tenhas chegado a uma altura... em que tenhas que procurar a tua própria vida... e o teu próprio futuro.
Hayatımın çoğu vahşi bozkırda geçti ve yaşamak için bir dizi yasa benimsersin.
Vivi a maior parte da minha vida no deserto e estabeleci um código de regras por que me regi.
Hey! İskoçya'da yasa geçiremediğinde, ümit et ki, hayatın çok durgunlaşmasın.
Espero que a tua vida não fique muito chata, sem poderes fazer leis na Escócia.
# Hayatını dizlerinin üzerinde yaşa. # Anahtarlar!
Chaves!
Hayatının geri kalanında şu derin donduruculardan birinin içinde yaşa.
Passa o resto da vida numa das tuas câmaras frigorificas.
Biraz hayatını yaşa.
Goza a vida.
Geri dön ve hayatını yeniden yaşa.
Regresse e viva sua vida outra vez.
Sanki bu hayatının son yılıymış gibi her değerli dakikasını yaşa çünkü bir çok açıdan zaten öyle.
Viva cada momento precioso, como se fosse o último ano da sua vida, porque olhe que, em muita coisa até é.
Hayatın boyunca mutlu yaşa, mümkün olabildiğince az iş yap ve benim gibi düzgün ve çok çalışan insanları sömür.
Vagueia pela vida, faz o menos possível, suga pessoas decentes e trabalhadoras como eu.
Bu duygularına içinde... yeşeren hayatın sebep olduğunu... ve bu duruma uymaya çalıştığını bildiğine göre... bu güzelliği yaşa. İhtiyacın olursa beni ara.
Agora que sabe que tudo o que tem sentido é provocado pela vida que cresce dentro de si e pela adaptação do seu corpo a isso, preserve isso.
Bu yüzden kendi hayatını seç ve burada ölenler için yaşa...
Vive uma boa vida, pelos que morreram esta noite.
Hayat kurtaran bir yasa çıkarın. İmzalayacağım.
Proponham uma lei que salve vidas, e eu assino-a.
Yaşa Plecki! Jerry, sen bu çocuklara hayat aşıladın.
Jerry, inspiraste estes miúdos.
yaşasın 641
yaşa 225
yasa 44
yaşayacağım 46
yaşam 82
yaşadım 16
yaşamak 67
yaşayan 19
yasak 63
yaşayacaksın 42
yaşa 225
yasa 44
yaşayacağım 46
yaşam 82
yaşadım 16
yaşamak 67
yaşayan 19
yasak 63
yaşayacaksın 42
yaşayacak 57
yaşamak istemiyorum 30
yaşamak istiyorum 59
yasal 37
yaşasın devrim 22
yasalar 23
yaşamak için 22
yaşasın kral 22
yasak mı 20
yaşasın hitler 96
yaşamak istemiyorum 30
yaşamak istiyorum 59
yasal 37
yaşasın devrim 22
yasalar 23
yaşamak için 22
yaşasın kral 22
yasak mı 20
yaşasın hitler 96
yasal olarak 16
yaşasın zafer 34
yaşayacak mı 59
yaşasın fransa 20
yaşadığım sürece 26
yasalar böyle 16
yasa böyle 17
hayatım 3662
hayatim 33
hayat 236
yaşasın zafer 34
yaşayacak mı 59
yaşasın fransa 20
yaşadığım sürece 26
yasalar böyle 16
yasa böyle 17
hayatım 3662
hayatim 33
hayat 236
hayatı 33
hayat devam ediyor 42
hayatımı 47
hayatını 28
hayatımın aşkı 18
hayat nasıl gidiyor 25
hayat kısa 24
hayat güzel 31
hayatta 78
hayatın 30
hayat devam ediyor 42
hayatımı 47
hayatını 28
hayatımın aşkı 18
hayat nasıl gidiyor 25
hayat kısa 24
hayat güzel 31
hayatta 78
hayatın 30
hayatımda 29
hayata 34
hayat dolu 30
hayattayım 45
hayat çok kısa 40
hayatımda ilk kez 38
hayatım boyunca 96
hayatta olmaz 273
hayattasın 50
hayatımda ilk defa 27
hayata 34
hayat dolu 30
hayattayım 45
hayat çok kısa 40
hayatımda ilk kez 38
hayatım boyunca 96
hayatta olmaz 273
hayattasın 50
hayatımda ilk defa 27