English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ N ] / Nasılsın oğlum

Nasılsın oğlum tradutor Português

94 parallel translation
Nasılsın oğlum?
Como te sentes, rapaz?
Nasılsın oğlum?
Como estás, rapaz?
Nasılsın oğlum?
Como vai, meu filho?
Nasılsın oğlum?
Como está, filho?
- Nasılsın oğlum?
- Como está, filho?
Edward, nasılsın oğlum?
Edward, como estás?
- Mark, nasılsın oğlum?
- Mark, como estás?
- Nasılsın oğlum?
- O que anda fazendo, rapaz?
- Nasılsın oğlum? - İyiyim.
- Como estás, filho?
Nasılsın oğlum?
Estás bom, companheiro?
Nasılsın oğlum?
Como estás, meu filho?
Kardeşinle birlikte burada uyuyan Bertrand idi. Nasılsın oğlum?
Passará o fim de semana com seu irmão.
Bugün nasılsın oğlum?
Como é que estás, meu filho?
Nasılsın oğlum?
Como estás, menino?
Nasılsın oğlum hadi gidelim.
Diabo do velho! Anda, rapaz, anda!
Nasılsın oğlum? İyi misin?
- Como estás, filho?
Nasılsın oğlum?
Como está o meu menino?
- Nasılsın oğlum?
- Como está o meu rapaz?
- Nasılsın oğlum?
- Como estás, filho?
Nasılsın oğlum?
Como é que isso vai? Que tens feito?
- nasılsın oğlum?
Como tens passado, filho?
Nasılsın oğlum.
Vá rapaz, esperava-te.
- Bu oğlum, Howie. - Nasılsınız?
- Este é o meu filho, Howie.
Nasılsınız bakalım? İyiyiz oğlum iyiyiz!
Deves estar cansada, não?
- Nasılsın oğlum?
- Olá meu rapaz.
Nasılsın, oğlum?
Como estás, rapaz?
Nasılsın, oğlum?
Como estás, filho?
Nasılsın oğlum?
O que está fazendo, meu?
Selam, oğlum. Nasılsın?
Como estás, rapaz?
Merhaba, oğlum. Nasılsın?
Olá, rapaz.
- Ve harika oğlum Vito. - Nasılsın?
- E ao meu filho maravilhoso, o Vito.
Nasılsın, oğlum?
Como vai isso, rapaz?
Nasılsın, Buddy oğlum?
Como vai, meu camarada?
- Pekala oğlum, nasılsın?
- Então, filho, como você está?
Merhaba, nasılsınız? Memnun oldum. Bu oğlum Mattty ve arkadaşı Justin.
Olá, este é o meu filho Matty e o amigo dele, o Justin.
- Nasılsın, oğlum?
Sean?
Scatt, oğlum nasılsın?
Scott! Scott, meu rapaz, como estás?
Merhaba, oğlum, nasılsın?
Como vai isso, pá?
- Nasılsın, oğlum?
- Como te sentes?
- Nasılsın, oğlum? - Çok çalışıyorum, tam bana öğrettiğin gibi.
Estou a trabalhar duro, tal como me ensinaste.
- Nasılsın? Oğlum Michael.
- Bons olhos o vejam.
Poo-Poo, nasılsın bakalım oğlum?
Poo-Poo, então rapaz?
Nasılsın, oğlum?
Olá, Blue.
- Nasılsın, oğlum?
- Está tudo bem? - Tudo óptimo.
Nasılsın oğlum?
Como está, rapaz?
Aslam, nasılsın bakayım, oğlum? Seni hiç fark etmedim.
Aslam, como estás, meu filho?
Nasılsın Muharrem Efendi oğlum?
Como estás, meu filho?
Nasılsın, oğlum?
O que se passa amigo?
Bu oğlum, Leonard. - Nasılsınız?
- Este é o Leonard, o meu filho.
Oğlum.. Nasılsın bakayım?
- Como estás, filho?
- Oğlum, nasılsın?
- Olá, filho, como estás?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]