Ne yapabilirim tradutor Português
5,217 parallel translation
Ne yapabilirim bir bakacağım.
Farei os possíveis.
Senin için ne yapabilirim?
O que posso fazer por si?
Şahsen faydalı olarak ne yapabilirim?
O que posso fazer pessoalmente?
- Sizin için ne yapabilirim.
- O que é que posso fazer por vocês?
O halde yardım etmek için ne yapabilirim?
Então, o que posso fazer para ajudar?
hazırlamanın dışında onun için soyunma odasında James ile karşılaştım, başka ne yapabilirim bilmiyorum.
Além de o armadilhar para ele esbarrar com o James no vestiário, não sei mais o que fazer.
Ama yine de ne yapabilirim, biliyor musun Red?
Mas sabes o que eu posso fazer, Red?
Ajanlar. Sizin için ne yapabilirim?
Agentes, em que posso ajudá-los?
Tamam. Ne yapabilirim senin için?
O que posso fazer por ti?
Senin için ne yapabilirim?
Em que posso ajudar?
El-göz koordinasyonum yavaşça düzelmeye başladı, bakalım ne yapabilirim.
A minha coordenação mão-olho está a começar a voltar, deixa-me ver o que consigo fazer.
Sizin için ne yapabilirim?
O que é que posso fazer por si?
Sizin için ne yapabilirim?
O que posso fazer por si?
Ben oğlumun daha uzun süre yaşayabileceğini anlaması için ne yapabilirim?
Que mais poderia eu querer para o meu filho senão a sua sobrevivência?
Senin için ne yapabilirim, Pee Wee?
O que posso fazer por ti, Pee Wee?
Yardım etmek için ne yapabilirim?
O que posso fazer para ajudar?
Sizin için ne yapabilirim?
Em que posso ajudá-lo?
Başka, başka ne yapabilirim?
Muito bem, pensa. O que mais posso fazer?
Senin için ne yapabilirim?
- Dave, o que posso fazer por ti?
Sizin için ne yapabilirim, Yarbay?
O que posso fazer por si, Comandante?
Tamam, sizin için ne yapabilirim?
Ok, o que eu posso fazer por ti?
Aslında ben senin için ne yapabilirim.
Antes, o que eu posso vir a fazer por ti.
Sizin için ne yapabilirim Şerif?
O que posso fazer por si, xerife?
Ve bunun için ne yapabilirim?
E o que achas disso?
Ne yapabilirim?
- Óptimo, tio. O que posso fazer?
Artık bu konuda ne yapabilirim ki?
O que é que agora posso fazer sobre isso?
Senin için ne yapabilirim bir bakacağım, Bob.
Vou ver o que posso fazer, Bob. Que é isso?
Ne yapabilirim?
O que posso eu fazer?
FBI için ne yapabilirim?
O que posso fazer pelo FBI?
Sizin için ne yapabilirim Bay Fry?
O que tem em mente, Sr. Fry?
Baska ne yapabilirim?
Que mais posso fazer?
Daha fazla ne yapabilirim ki?
Que mais posso fazer?
Ne yapabilirim senin için?
O que posso fazer por ti?
Müsade edersen, diğer taraftan ne yapabilirim göreceğiz.
Deixa-me ver se consigo uma boleia.
Ne yapabilirim ki?
O que queres que tente?
Sizin için ne yapabilirim, Bayan..
O que posso fazer por você, Sra...
- Evet. - Sizin için ne yapabilirim Bay Ramsey?
Como posso ajudá-lo, Sr. Ramsey?
Sizin için ne yapabilirim Bay Ramsey.
O que posso fazer pelo senhor, Sr. Ramsey?
Böyle ani gelişen olaylar ışığında, sizin için ne yapabilirim?
No interesse de apressar as coisas, O que eu posso fazer por voce? O que voce esta aqui?
Hayır, ne yapabilirim bakarım demiştim ve yaptım da.
- Não, disse examinar a situação, e fi-lo.
Sizin için ne yapabilirim?
Em que posso ajudá-la?
Geçen gece yanlış bir başlangıç yaptığımızda ne yapabilirim diye çok düşündüm.
E eu tentei arranjar algo que pudesse fazer, visto termos começado mal na outra noite.
Başka ne yapabilirim ki?
Tomaram tão bem conta de mim.
Onu ikna etmek için ne yapabilirim?
À procura de algo único.
Bunu daha ne kadar yapabilirim bilmiyorum.
Não sei se consigo fazer isto durante muito mais tempo.
Sadece aynı anda ne kadarını yapabilirim onu bilmeliyim.
Gosto de ver com o que é que aguento de uma vez.
Seni daha da rahatlatmak için ne yapabilirim?
O que posso fazer para deixá-la mais confortável.
Beni bu işlerden uzak tutmaya çalışıyorsun anlıyorum ama tutulduğun şey her ne ise ben dışındayım, dışarıdayım yani senin yapamayabileceğin şeyleri yapabilirim.
Sócio, percebo que estejas a tentar afugentar-me. Mas, seja o que for em que te meteste, eu continuo cá fora. E posso mexer-me de maneiras que tu talvez não possas.
Paha biçilmezdi, ve bir şey paha biçilmezse, ne için ödeme yapabilirim?
Foi impagável, E quando uma coisa é impagável, o que há para pagar?
Ne sikim yapabilirim ki?
Que raios é suposto eu fazer?
Ne istersem onu yapabilirim, değil mi?
Posso fazer aquilo que quiser. Certo?
ne yapabilirim ki 115
yapabilirim 355
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
ne yapacaksın 1355
ne yaptın 710
ne yapıyorsunuz 1080
ne yapıyorsun burda 17
ne yapmak istiyorsun 234
ne yapıyorsun ya 16
yapabilirim 355
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
ne yapacaksın 1355
ne yaptın 710
ne yapıyorsunuz 1080
ne yapıyorsun burda 17
ne yapmak istiyorsun 234
ne yapıyorsun ya 16
ne yani 731
ne yapacağız 1293
ne yapayım 319
ne yapıyorsun orada 124
ne yazık 321
ne yapmam gerekiyor 155
ne yazık ki öyle 24
ne yapıyorsunuz siz 45
ne yapıyorsun sen 411
ne yazık ki 622
ne yapacağız 1293
ne yapayım 319
ne yapıyorsun orada 124
ne yazık 321
ne yapmam gerekiyor 155
ne yazık ki öyle 24
ne yapıyorsunuz siz 45
ne yapıyorsun sen 411
ne yazık ki 622