Ne yapayım tradutor Português
2,708 parallel translation
Ne yapayım, Ewok kostümü mü yaratayım?
Quer que faça magia para aparecer um fato de Ewok?
Ne yapayım yani? Her alışverişe gittiğimde yeni bir paspas mı alayım?
Vou ter de comprar uma esfregona sempre que fizer compras?
Ne yapayım yani? Sen yenisini tak diye eskisini sökmek için başka bir tesisatçı mı tutayım? - Evet.
Então, devia ter chamado um canalizador para desinstalar a antiga, para vocês instalarem a nova?
Cenneti ne yapayım be!
Eu não preciso do paraíso!
Plan nedir, ne yapayım?
Qual é o esquema? O que queres que eu faça?
Ne yapayım o zaman?
O que é que vou fazer?
O zaman ne yapayım?
e depois o que é que fazes?
Bu yüzden Al-Jahwar'ın bir kadınla tokalaşacağını sanmam. Ne yapayım peki?
E portanto, duvido que Al-Jahwar vá apertar a mão a uma mulher.
Ne yapayım?
O que faço?
önünde başımı eğerim kalbini çalarım bu benim tarzım ne yapayım.
Sob a minha cabeça. E, em seguida, Eu vou roubar seu coração. Essa é a minha aposta.
ne yapayım hanımlar ne yapayım hanımlar bu benim huyum.
O que pode ser feito, senhoras. O que pode ser feito, senhoras. Assim sou eu!
ben bu huya mahkumum ne yapayım hanımlar
O que pode ser feito, senhoras. Assim sou eu!
kalplerinizi çalarım bu benim huyum ne yapayım hanımlar.
E então você roubar o coração. Senhoras, eu não tenho culpa. O que eu posso fazer, senhoras.
ne yapayım hanımlar bu benim tarzım.
O que eu posso fazer, senhoras. Assim sou eu!
Ya ne yapayım?
E depois?
Ne yapayım? Bakıyorum.
O que faço?
Ne yapayım? Dave. Dave, Dave, Dave!
O que faço?
Evet, bu kocaman, boş evde ne yapayım tek başıma?
O que é suposto eu fazer sozinho, nesta grande e vazia casa?
Ne yapayım yani?
O que devo fazer?
Bulunca ne yapayım?
E se as encontrar?
Ne yapayım?
O que queres que eu faça?
Ne yapayım? Yanlarına gidip "bilin bakalım ne oldu" mu diyeyim?
Entro e digo, "Olá, adivinha só?"
İnsanüstü, Daredevil gibi bir duyma yeteneğim varsa, ben ne yapayım?
Não tenho culpa se tenho super audição.
Ne yapayım?
O que posso fazer?
Jack, ne yapayım?
Jack, o que queres que faça?
Ne yapayım ben şimdi, meme emmeye geri mi döneyim?
Você quer que eu comece a dar leite de verdade?
Çaylaklarla ne yapayım?
Então, o que queres que faça com eles?
Ne yapayım?
O que é suposto eu fazer?
Ne yapayım? Oyalayın yeter.
Apenas enrole.
Ne yapayım şimdi?
O que é que faço agora?
- Bir tane yakaladım, ne yapayım?
Apanhei um. O que faço eu?
Ne yapayım yani, birinin onu vurmasına izin mi vereyim şimdi ben?
O que devo fazer? Deixá-la levar um tiro?
Ne yapayım? Tampona mı bağlayayım?
O que queres, que o prenda ao pára-choques?
Ne yapayım, çerçeveleyip asayım mı?
Queres que a emoldure?
- E yani ne yapayım?
Não vejo nada de óptimo neles.
Ne yapayım, sen kendine davranmıyorsun.
Porque não o és para contigo? Porquê?
Ağzından çıkan her kelimeye güveniyorum. Ayrıca... Kızımıza cep telefonlarının ve yapay tatlandırıcıların zararlarını Asya sazanlarının nehirlerimizin hassas ekosistemini nasıl tehlikeye attığını ektiğimiz tohumların mükemmel ötesi bitkilere dönüşmesinin ne kadar nefes kesici bir olay olduğunu anlatmanı dört gözle bekliyorum.
Eu acredito em tudo o que dizes, e mal posso esperar para te ouvir falar à nossa filha, sobre os riscos do uso do telemóvel e dos adoçantes artificiais, e como a carpa asiática está a pôr em risco
Kazanman için ne gerekiyorsa yap, sadece bu seferlik ben de Jenna'yı elde edebilmen için gerekeni yapayım.
Faz o que for preciso para ganhar, só desta vez, E eu vou fazer tudo o que for preciso para que fiques com a Jenna.
Ya ben ne yapayım? Sence onunla yatıyor mudur?
Achas que ela anda a dormir com ele?
Ne yapayım, söyleyin.
Digam-me o que vou fazer.
Ne? Neden yapayım bunu?
Porque faria isso?
Zaten çocuğun hayatını bir kez kurtardım hastaneye yetişti, daha ne yapayım.
O que mais poderia fazer?
Ne yaparsam yapayım, bir türlü durmuyorlar.
Independentemente do que eu faça, não desaparecem.
Ne yapayım sence?
O que hei de fazer?
Ne gerekiyorsa yapayım.
O que for preciso?
Ve ne yaparsam yapayım, benimle konuşmuyordu.
E ela não falava comigo, não importava o que eu dissesse ou fizesse.
Ne diye böyle bir şey yapayım ki?
Isso não vai acontecer. Adoro a minha arma.
Durayım mı, ne yapayım?
Devo parar ou...
Ne yaparsam yapayım, nasıl sonlanacağını biliyorum zaten.
Faça o que eu fizer, sei como isto acaba.
Ne yaparsam yapayım sonuçları kötü olacak!
As consequências vão ser más, independentemente do que fizer!
Malcolm'un da yardımıyla ne olduğunu anlayıp yapay bir kopyasını çıkarabiliriz.
Com a ajuda do Malcolm, vou conseguir descobrir o que é, e faço uma cópia sintética.
ne yapayım yani 34
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
ne yapacaksın 1355
ne yaptın 710
ne yapıyorsunuz 1080
ne yapıyorsun burda 17
ne yapmak istiyorsun 234
ne yani 731
ne yapıyorsun ya 16
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
ne yapacaksın 1355
ne yaptın 710
ne yapıyorsunuz 1080
ne yapıyorsun burda 17
ne yapmak istiyorsun 234
ne yani 731
ne yapıyorsun ya 16
ne yapabilirim 379
ne yapacağız 1293
ne yapıyorsun orada 124
ne yazık 321
ne yapmam gerekiyor 155
ne yazık ki öyle 24
ne yapıyorsunuz siz 45
ne yazık ki 622
ne yapıyorsun sen 411
ne yapalım 236
ne yapacağız 1293
ne yapıyorsun orada 124
ne yazık 321
ne yapmam gerekiyor 155
ne yazık ki öyle 24
ne yapıyorsunuz siz 45
ne yazık ki 622
ne yapıyorsun sen 411
ne yapalım 236