Onu tut tradutor Português
1,504 parallel translation
Benim için onu tut.
Guarda-a por mim.
Eğer seni yakalarsa boşta olan elinle onu tut ve elini indir, tamam mı?
Se te agarrar, usa a mão livre para mantê-la deitada, certo?
Tut onu.
Injecta-o! Injecta-o!
hadi sen kızın bacaklarından tut. onu dışarı çıkaralım.
Tu, caixa d'óculos segura-lhe as pernas.
Evlat onu yere tut, tamam mı?
Puto, importas-te de apontar isso para o chão?
Finale yaklaşırken onu biraz tut, izin ver, Admiral'e bir baksın, sonra bırak.
Segura-o bem nessa curva final. Deixa-o olhar bem para o Admiral, depois deixa-o ir.
Bariyer hala ıslaktır, onu uzak tut.
OK. Ainda está enlameado junto à corda, por isso afasta-o de lá.
Hey, onu bir saniye tut.
Ei, segura-a por um instante.
- Kunzel, onu burada tut.
Kunzel, mantem-na aqui.
- Tut onu, ilaç vereceğim.
- Levanta-a, vou sedá-la.
Tut onu!
Segura-o!
Tut onu
Esperem
Onu sıkı tut.
Segura-a firme.
Richard, tut onu!
Richard, levanta-o!
Richard, tut onu, piç kurusu!
Richard, segura-o, seu cabrão!
Tut onu!
Levanta-o!
Onu güvende tut.
Mantem-o a salvo.
Bazı iksirler tut Ben pazar ve onu terk gidiyorum, biz esir olmuyor çünkü.
Pega nalgumas poções, porque, se eu sou obrigada a deixá-lo para lá ir, não vamos fazer nenhuns prisioneiros.
Onu tavan arasına çıkar ve hindiden uzak tut.
Leva-a para o sótão e mantém-na longe desse peru.
Onu burada tut. Az sonra dönerim.
Segure-o aqui, eu volto logo.
- Tut... onu sıkı tut!
Deite-se. Você está salva.
Onu benden uzak tut.
Você sabe quem eu quero.
Onu açık tut!
Fique aberto!
Ve masaj demekle... ... onu sıkı tut ki dönüp bakamasın demeyi kastediyorum.
E por "massagem", quer dizer que tinha de o segurar para ele não virar e "exibir-se".
Lem, onu meşgul tut.
Lem, mantém-no ocupado.
Tut onu.
Agarra nele.
Onu olaydan uzak tut, kapıda beklesin falan.
Mantemo-lo longe da situação em si, a vigiar as portas ou algo assim.
Sadece onu benden uzak tut.
Mantenha-o longe de mim.
İyi görünüyor. Onu sabit tut.
- Mantém-no estável.
- Onu bunların dışında tut.
- Deixa-a fora disto.
İyi çocuk. Tut onu.
Lindo menino, apanha-a!
Tut onu.
Agarra-o.
Tut onu.
Segura-a.
Dinle, en iyi fotoğrafçıyı tut, ve Jenna'nın onu bulamamasını sağla.
Ouve, contrata o melhor fotógrafo, mas não quero que a Jenna descubra.
Tut onu!
Segurem-no!
Onu dışarıda tut.
Não deixe entrar.
Benim için onu uzak tut.
É para ti, Calebroche.
Onu geç saate kadar dışarda tut, gerekirse içir, eve getirme.
E embebede-o se for preciso, só não o deixe voltar para casa.
Çıkar onu! Yumruklarını yukarıda tut!
tens de tirá-lo põe os punhos mais acima!
Tut onu!
Agarra-a!
Tereus, onu yerde tut.
Tereus, segura-o.
- Onu bir saniyeliğine tut.
- Pega nele um segundo.
Onu üstünde tut.
Segura isto.
Onu kontrol altında tut.
Mantém-na sob controlo.
Berlin'deyken onu etkileyen filmlerden tut... benim boşanmama dek...
Filmes que o inspiravam quando criança em Berlim, o meu divórcio...
Onu orada tut.
Espera aí.
Onu sakin tut.
Ela que acalme.
Onu kalbine yakın tut Peyton.
Mantém-no perto do coração, Peyton.
Uzak tut onu benden!
Estás maluca?
O zaman kendi bildiğini oku ve gece onu burada tut.
Queres arriscar-te? Interná-lo, mantê-lo cá durante a noite?
Bilmiyorum Donna'ya kimin patron olduğunu göster Onu erkek gibi tut.
Não sei. Mostra à Donna quem manda. Possui-a como um homem.
onu tuttum 22
onu tutamıyorum 16
tutti 16
tuttle 18
tutun 312
tütün 22
tutku 122
tut beni 61
tut ki 22
tuttum seni 72
onu tutamıyorum 16
tutti 16
tuttle 18
tutun 312
tütün 22
tutku 122
tut beni 61
tut ki 22
tuttum seni 72
tutunun 80
tutuklandı 21
tutkulu 23
tut elimi 19
tuttum 236
tutuyorum 50
tutamıyorum 41
tutun onu 154
tutuklusun 191
tutmayın beni 18
tutuklandı 21
tutkulu 23
tut elimi 19
tuttum 236
tutuyorum 50
tutamıyorum 41
tutun onu 154
tutuklusun 191
tutmayın beni 18
tutuklusunuz 119
tut bunu 23
tuttun mu 62
tuttum onu 24
tutuklu muyum 16
tut onu 224
tutunamıyorum 23
tutuklayın 60
tutun şunu 53
tutar mısın 16
tut bunu 23
tuttun mu 62
tuttum onu 24
tutuklu muyum 16
tut onu 224
tutunamıyorum 23
tutuklayın 60
tutun şunu 53
tutar mısın 16