Çok geç olacak tradutor Português
272 parallel translation
Fikrimizi değiştirmek için çok geç olacak.
Ainda não é tarde demais para mudar de ideias.
Tanrı bizim için bir şey yapacaksa elini çabuk tutsa iyi olur yoksa çok geç olacak.
E se o Senhor está a pensar fazer algo por nós, é melhor apressar-se ou entäo será demasiado tarde.
Çok geç olacak.
Mas se fará muito demore.
Konuşsan iyi olur, tatlım, çünkü birazdan dalgalar gelecek ve sonra çok geç olacak.
É melhor falares, minha querida, porque em breve a maré vai subir e depois será demasiado tarde.
Ancak ilkel beyinleriniz, meydana gelecek felaketi anladığında çok geç olacak.
Mas as mentes imaturas que vocês possuem não compreenderão sua força, até que seja muito tarde.
Yakında çok geç olacak.
Daqui a pouco, será demasiado tarde.
Bizi durdurmak için çok geç olacak.
Será tarde demais para nos pararem.
Çünkü kartlar bunu gerektiriyor, albay, bu sefer çok geç olacak. Gordon ayrılmalı.
Porque está escrito que a expedição vai chegar tarde demais.
Ama yarın çok geç olacak.
Mas amanhã vai ser muito tarde.
Bir an önce, yoksa çok geç olacak.
Agora, antes que seja tarde demais.
Acele edin yoksa çok geç olacak.
Apresse-se, ou vai ser tarde demais.
- Yakında çok geç olacak.
Em breve será muito tarde.
Bunu duyduklarında ünite faaliyete geçecektir, çok geç olacak.
O engenho será activado quando ouvirem isto e será tarde demais.
Bunu duyduklarında, çok geç olacak.
Quando ouvirem isto, será tarde demais.
O zaman çok geç olacak.
Nessa altura, pode ser já tarde.
Eşleri kabul ederlerse, bizim için çok geç olacak.
Se me arrumarem um marido, será tarde demais para nós.
Çok geç olacak.
Tarde demais.
Yakında çok geç olacak!
O ser tarde demais!
Fraser bir an önce buraya gelmezse her şey için çok geç olacak.
Se o Fraser não chegar cá rápidamente, será tarde demais.
Serbest kaldığımda çok geç olacak.
Depois de me ter aliviado, será tarde de mais.
Birkaç dakika sonra, çok geç olacak.
Daqui a uns minutos será demasiado tarde.
- Çok geç olacak, prenses
Será muito tarde, princesa.
Fark ettiklerinde geri dönmek için çok geç olacak. Yukarı da çıkamayacaklar.
Quando descobrirem, não serão capazes de descer... nem de subir.
Hem öğrense bile, çok geç olacak.
Quando ele descobrir, será tarde.
Eğer onu bu gece ikna edemezsem, çok geç olacak.
Se não conseguir fazê-lo perceber hoje à noite, depois será tarde demais.
İçeri girdiğimizde çok geç olacak!
Por que não está descendo?
Eğer kendisini göremezsem, çok geç olacak.
Será demasiado tarde, se eu não lhe puder falar.
- O zaman çok geç olacak.
- Mas será tarde demais.
Seni bulduğunda çok geç olacak.
Quando ele te encontrar, será tarde de mais.
Yakında çok geç olacak.
Depois será tarde demais.
- Yarın çok geç olacak!
- Amanhã será tarde demais!
Çok geç olacak!
Vai ser tarde demais.
Yoksa çok geç olacak.
Depois, será tarde demais.
NasıI çok geç olacak, Ray?
Porque é que é tarde demais?
Ondan sonra Başbakan ne yaparsa yapsın çok geç olacak.
E será tarde demais para o Primeiro - Ministro fazer o quer que seja.
senin için çok geç olacak. ondan önce seni öldürecekler.
Mas que fim do primeiro acto será demasiado tarde.
Şimdi veya sonra bütün bunların hesabını vereceksin, ama çok geç olacak.
Cedo ou tarde terás de pagar por tudo isto, mas será demasiado tarde.
Eğer senin anlamanı beklersem, çok geç olacak.
Gabriela? Se estivesse á espera que percebesses, seria tarde demais.
Sonra çok geç olacak!
Depois disso será tarde demais!
Alıcılarımızın menziline girdiğindeyse çok geç olacak.
Antes de detectarmos a onda, terão tempo para nos atingir.
O zaman çok geç olacak.
Será tarde demais.
Ama, tahminime göre, çok geç olmuş olacak.
Mas talvez seja tarde demais.
Çok geç olmadan bir yerlerde saklan. Çünkü ölüm kaçınılmaz olacak. İsyancıların ordusuna savaş açacağız ve onları yok edeceğiz.
Esconda-se agora, antes que seja muito tarde, pois é tão certo como a morte, que vamos destruir os exércitos da revolta!
Bir an önce bilincim yerine gelmezse, çok geç olacak.
Com mais força!
Eğer şimdi gitmezsek çok geç olacak.
Não posso fazer nada contra o vento e o céu.
- Çok geç olacak!
- Será tarde!
Bu günlerde çok geç olmadan önce birinin kulak vermesi iyi olacak.
Um destes dias seria simpático se alguém ouvisse antes que fosse tarde demais.
Sonra çok geç olacak! Lamia!
O que está errado com isso?
Sonra çok geç olacak!
Lamia, está me ouvindo?
Çok geç olmadan cüzdanını versen iyi olacak.
Dê-me a carteira ou espeto-lhe isto nos costados.
kusmuk ve gözyaşı için çok geç değil bir dakika annem ile babam ne olacak?
Essa tem piada, Kell.
çok geç 640
çok geç değil 68
çok geç kalma 19
çok geç kaldım 55
çok geç artık 28
çok geç oldu 179
çok geç kaldın 48
çok geç olmadan 54
çok geç kaldık 53
çok geciktim 21
çok geç değil 68
çok geç kalma 19
çok geç kaldım 55
çok geç artık 28
çok geç oldu 179
çok geç kaldın 48
çok geç olmadan 54
çok geç kaldık 53
çok geciktim 21
çok geç kaldınız 24
çok geçmeden 34
olacak 363
olacaksın 65
olacaktı 30
olacaktır 25
olacak iş değil 36
olacak şey değil 41
çok güzelsin 532
çok güzelsiniz 65
çok geçmeden 34
olacak 363
olacaksın 65
olacaktı 30
olacaktır 25
olacak iş değil 36
olacak şey değil 41
çok güzelsin 532
çok güzelsiniz 65
çok güzel görünüyorsun 197
çok güzel olmuş 52
çok güzel 5114
çok güzel olmuşsun 16
çok güzel bir kız 66
çok güzel görünüyor 60
çok güzel bir gün 43
çok güzel bir kadın 44
çok güzel olur 30
çok güzel oldu 36
çok güzel olmuş 52
çok güzel 5114
çok güzel olmuşsun 16
çok güzel bir kız 66
çok güzel görünüyor 60
çok güzel bir gün 43
çok güzel bir kadın 44
çok güzel olur 30
çok güzel oldu 36