Çılgınlık bu tradutor Português
1,447 parallel translation
Çılgınlık bu.
É de loucos.
Çılgınlık bu.
Que estranho.
Çılgınlık bu.
É uma loucura.
Çılgınlık bu.
- É uma loucura.
Çılgınlık bu. Babası öldü.
O pai dele morreu.
Çılgınlık bu
- Isto é uma loucura!
Bu ameliyat bir çılgınlık.
Essa operação é uma loucura.
Bu çılgınlık evet. Bye.
Pois, bem, isto é uma loucura.
- Bence söylemek istediği, geçmiş deneyimlerimize göre bu delilik olur. Tam bir çılgınlık.
O que o Coronel O'Neill está a tentar dizer e que, com base nas nossas experiências do passado, negociar seria uma loucura.
Bunu yapamazsın. Bu çılgınlık. Ona ihtiyacın var.
- Não pode fazer isto.
Bu çılgınlık.
É uma loucura.
- Bu çılgınlık - "Narc"?
- Isso é uma loucura.
Bu çılgınlık.
Isto é de loucos.
Bütün bu olanlar çılgınlık.
Foi uma coisa de loucos.
Ama, Gary, bu çılgınlık.
Mas, Gary, isto é uma loucura.
- Will, bu çılgınlık.
- Will, isto é uma loucura.
Eğer onları hallerine bırakırsanız, büyük ihtimal, tüm bu çılgınlık kendi başına söner.
Se os deixarem simplesmente em paz, toda esta loucura acabará por si própria.
Çılgınlık dediğin bu şey geçiyor mu sence?
Ainda pensa que esta loucura, como a chama, está a morrer?
Bu çılgınlık.
Isto é uma loucura.
Bu çılgınlık.
Não é incrível?
Bu çılgınlık.
Isto é loucura.
Bu çılgınlık.
Isso é loucura.
- Bu çılgınlık.
Isso é de loucos!
Ama çok fazla takmana gerek kalmayacak. Bu çılgınlık yakında sona erecek.
Não a usarás por muito tempo, este ultrage acabará em breve.
Sürekli fikir değiştiriyorum, bu çılgınlık.
Estou a questionar-me muito, o que é ridículo.
Ben fen öğretmeniyim, dışarıdan birisine ihtiyacımız yok, bu çılgınlık!
Eu sou o professor, não preciso. Isso é loucura!
Bu çılgınlık.
Isto é uma loucura!
- Bu çılgınlık.
- Isto é de loucos.
Çünkü bu çılgınlık.
Porque isso é loucura!
Bu çılgınlık.
Isso é uma loucura!
Bu çılgınlık.
É uma loucura!
Bu çılgınlık.
- Não é, não. É uma loucura.
Bütün bu silikon, estetik ameliyat çılgınlıklarını beyaz kızlar yapıyor.
Quer saber? Todo esse negócio de plástica, silicone... é coisa de branca.
Yediş'ye kadar bu çılgınlık sona ermeli.
Às 19h, a loucura acabará.
- Bu çılgınlık.
Isto é loucura.
Ama bu çılgınlık, çünkü senin hakkında...
Mas isto é uma loucura, porque eu não sei nada...
Tanrı aşkına, bu çılgınlık.
Pelo amor de Deus, isto é de loucos.
Bu çılgınlık olurdu.
Isso seria loucura.
Bu çılgınlık.
Que disparate...
Kıpır kıpır insanlar, hafif mırıltılarla hareket ederlerken sevinçlerini gösterip bu kutsal günün sevinci ile çılgınlıklarının dolambaçlı yollarında akıp gitsinler.
"Como riachos a correr a sua alegria brota... " em murmúrios suaves enquanto brincam... " e em intrigas selvagens correm...
Bu çılgınlık!
É de loucos!
Bu çılgınlık!
Isto é de loucos!
Bu çılgınlık. Çılgınlık mı?
Uma loucura porquê?
O zaman bütün bu çılgınlık sona erecek, Tanrı'ya şükür.
Sexta, e toda esta insanidade acaba-se, graças a Deus,
Hans, çılgınlık bu!
Hans, estás louco?
Bu çılgınlık değil. Herif ne yaptığını biliyor.
Não há nada de loucura nisto, o tipo é um profissional.
Bu çılgınlık. Hiç bu kadar zorlanmamıştım dostum.
Isto é de doidos, nunca tive tantas dificuldades.
- Bu çılgınlık.
- Isto é de doidos.
İbadethaneye girmek için neden bir bilete ihtiyacın olsunki? Bu çılgınlık!
- Que loucura!
Tom, bu- - çılgınlık.
Tom, isso é... - Loucura. - Por que?
Neden çılgınlık? Sen de ben de biliyoruz, sen bu işte daha iyisin.
Tu e eu sabemos que tu és melhor na publicidade do que eu.