Şü tradutor Português
55 parallel translation
Şü-şü Şükürler olsun!
Aleluia!
"Gezintide" mi şü an? Ha, evet.
Andam a explorar a cidade?
3 şüpheli öldü. 4. sü iyi.
Três suspeitos morreram, o quarto está a monte.
Şu an OZ'daki hesapların % 38'ini oluşturan... { \ pos ( 190,40 ) } { \ 3cHFFFFFF } Kral Kazma, öldür şü canavarı!
Conseguiram roubar 38 % dos actualmente existentes King Kazma, mata esse monstro!
Bana kıçını öpmemi söylediği şü üç buçuk dakikalık çöpten mi bahsediyorsun?
A bosta de três minutos e meio em que ele me manda bugiar? - Exato.
- Öldürücünün Ö'sü.
- "L" de letal.
3. sü!
- O terceiro.
Bayanlar ve baylar, kızlar ve erkekler 13.'sü düzenlenen "Odyssey of the Mind" da hepinizi ağırlamak büyük bir zevktir.
Senhoras e senhores, meninos e meninas é um grande prazer recebê-los na 13 ª Odisseia da Mente.
O sü... Siz maymunlara biraz Hindistan cevizi getirdim...
Ei macacos trouxe-vos uns cocos!
- Magnezyum sü...?
- E o leite de...
Son-ra gö-rü-şü-rüz.
Nos femos lofo.
Mi'i a'la felis sü'ekli, tamam?
Mi na feliss pa sêm, acha?
Tanrı'şü...
Agradecer ao Senhor?
Bu adam Warner Brothers için en az 85 film çekti ve 63.'sü de "Casablanca" ydı.
Três longas-metragens por ano. Imaginem as inúmeras oportunidades para aprender o ofício e tOrnarem-se profissionais autênticos.
Buraya gelip Klingon Tütsü'sü istedi ben de ona çoğaltıcıdan tütsü yaparken nerdeyse beni barın öteki tarafına fırlattı.
Veio aqui, pediu um pouco de incenso klingon e quase me atirou ao ar quando tentei dar-lhe incenso replicado.
Louise'in lQ'sü 40.
A Louise tem um QI de 40.
Veri Bankası İdaresi kriterlerine göre, lQ'sü 70 ya da altında olanlar geri zekalı sayılıyor. - Onunki kaç? - Yok.
De acordo com o critério do DSM, um QI de 70 ou menos indica que ele é atrasado mental.
Hımm, sü-sü-sütlü kahve
Cru?
3.'sü, petrol kullanmayı reddediyorum. Fakat hiçbir zaman tamamen engelleyemiyorum, değil mi?
E terceiro, eu nego-me a usar petróleo mas não posso impedir o seu uso durante a minha vida, verdade?
IQ'sü 80. 8 yıl önce bir benzinciyi silahla öldürmekten hüküm giymiş.
Acho que consegui aliviar as coisas. Este acordo...
- Miyuki'nin Büyü'sü dışarıdaki lider, arkasından Marc'nın Gizemi'i...
Moorehead's Mistake, com Miyuki's Magic por fora depois vem Marc's Mistery, Flemish Fury cá mais para trás vem Brown-Nose-Biren.
Bu geminin bir Köprü'sü var mı diye merak etmeye başladım.
Imagino se esta nave terá sequer uma ponte.
Sü-zm-e peynir?
Queijo Ko-ta-hay?
75'in 3.'sü.
3º do 75º.
Bunların da ikisi şahsa ait, ve 3.sü bir kiralama şirketine.
Dois deles pertencem a privados e o 3º é de uma empresa de aluguer.
3.sü, bakmak yok.
E C, não faças essa cara.
Lanet olası sü.tük!
Puta do caraças!
Sü.tükler için terk etmek çok kolaydır.
A putas são fáceis de fugir.
Güney Su Kabilesi'nin son Su Bükücü'sü.
A última Waterbender da Tribo da Água do Sul.
Ben çok iyiyimdir, sü...
Eu não sou boa, mu... detective?
III.sü tahmin edilemiyor, çünkü insanlar bunun nasıl vuku bulacağını karar verecekler, sırası gelmişken biz kendi hayatlarımızı yaşamaktayız.
O terceiro não pode ser previsto, porque as próprias pessoas determinarão o modo como ocorrerá, pela maneira como vivermos as nossas vidas, agora.
Dün gece mutlu sonla biten bir olay oldu ve Metropolis'i Görüntü'sü mesai yapıp şehri karanlıktan kurtardı.
A noite passada teve um remoinho de finais felizes, à medida que o Borrão de Metropolis fez horas extra para restaurar a luz à cidade.
Evet, Penny, keşke gelebilseydim ama annem her sene akrabalarımızı toplayıp meşhur "ba-hin-sü" yemeğinden yapar.
Oxalá pudesse, Penny, mas todos os anos a minha mãe convida a família inteira e faz o seu famoso "perpeixe".
Ba-hin-sü?
- "Perpeixe"?
Pekala, bu sene "ba-hin-sü" yemek zorunda değilsin.
Está bem, este ano, não tens de comer o perpeixe.
Şey, iyi haber annemin "ba-hin-sü" süyle bir sorunu yokmuş.
A boa notícia é que não se importa de comer o "perpeixe" da minha mãe.
Deniz Büyücü'sü zeytini zombiye dönüştürüyor.
A bruxa do mar transformou o Olive em um zombie.
3.sü dün gece onu Croaker ve Jefferson'ın köşesinde gördüğüne yemin ediyor.
O terceiro jura que viu o Pé Grande ontem à noite na esquina da Croaker e Jefferson.
Sü... sü... süper su sıkacağı!
Super Bisnagas!
Skyler'ın Bay Süslü'sü oldum!
Eu sou o Catita da Skyler.
Eski bir Rus İMÜ'sü takmak zorunda kaldım.
Tivemos de usar uma velha UMT russa...
Yani olacak. Bir şekilde Erişilenler seni moda sokuyor ve Blue Bettle gelmiş geçmiş en büyük, en kötü Büyük Kötü'sü oluyor.
De alguma forma, a Trincheira activa-te e ao Besouro Azul... torna-se o maior e pior vilão da história.
Bu da bizim mastürbasyon gözlemlerimizin 200.'sü oldu.
Contando esta, temos a nossa 200ª observação...
Ve 3.sü radyoma dokunma. Tamam mı?
E terceiro, não se encoste no meu rádio, percebido?
Peki Ayı Hammy filminin 4.sü çekilecek mi?
Bom, vai haver um "Hammy, o Urso, 4"?
Buraların tek Yedi Bela Hüsnü'sü benim sanıyordum.
Eu pensei que era eu que deveria estar a entrar em problemas.
Rick kurallarını koyun sü-Rick'lerine söyle pis-Rick herif.
Guarda as regras Rick para as ovelhas Rick, seu porRicko.
sü kabaryyor d Günaydyn, ABD. d Günaydin A.B.D.
♪ Oh, pá, é bom dizer - ♪
dYnsanyn söylerken gö? sü kabaryyor d Günaydyn, ABD.
♪ Oh, boy, it's swell to say ♪
- 4.sü mü var?
- Há um quarto?
Siktiğimin Sıska Büyücü'sü.
O filho da mãe do Sorcerer Slim.