Ama onun tradutor Russo
9,077 parallel translation
Söylemek hoşuma gitmiyor ama onun sözüne karşılık sizinki olduğunda genelde kurban haklı bulunmaz.
Самое неприятное, что его слово против вашего обычно не работает на пользу жертвы.
Biliyorum ama onun için, Lily için onun hatırası için lütfen bunu yapmayın.
Я знаю. Ради Лили, в память о ней, пожалуйста, не делайте этого.
- Ama onun yanında olmam...
Но я.. я должен. Не переживайте.
Ama onun yerine sen insanların birbirini boğmasını dinledin ve seni bulduğumda yüzünde başka birinin kanı vardı.
А вместо этого ты... слушал, как люди убивали друг друга... Когда тебя нашли, на твоём лице была чья-то кровь.
Ama onun yaptığı yaratılış uğraş verici bir iş.
Но все, что Он создал - Его творение... потребовало много сил и жертвы.
Hata yapmamış demiyorum ama onun içinde kötü olan hiçbir şey yok.
Не скажу, что он не ошибался, но в нём нет совсем ничего от монстра.
Ama onun hiç tecrübesi yok.
Да. Но у неё совсем нет опыта.
Ama onun eldivenleri değil.
Это были не его перчатки.
Ama onun basina birsey gelmeyecegine dair garantiye ihtiyacim var.
Но мне нужны гарантии, что её защитят.
Önemli mi bilmiyorum ama onun hakkında haklıymışsın.
Ну, стоило попытаться. Ты была права о нем.
Ama onun yokluğunda her şeyi iyi yürüttüğümü düşünüyorum.
Но я думаю, что я справлялся с вещами в его отсутствие.
Dolabında bir kaç cesedi var, ama onun dışında zaten adli tıpçı.
У неё есть скелеты в шкафу, но, повторюсь, она судебный антрополог.
- Evet, jet. - Dizelden daha uzun ömürlü ama onun da bir son kullanma tarihi var.
... которое хранится дольше дизельного, но всё равно имеет срок годности.
Monica'yı ben de sevdim ama onun LSAT'ı hakkında endişeliyim.
Мне тоже нравится Моника, но меня тревожат результаты ее вступительного теста.
Kendini kötü bir baba gibi hissettiğini biliyorum ama onun iyi bir baba olmasına yardım ettin.
Я знаю, ты чувствуешь себя плохим отцом, но ты помог этому парню быть хорошим, поэтому...
- Ama onun fikri kimin umurunda?
Но кого волнует его мнение?
Bu koşullar göz ardı edilmezse belki ama onun yasını tutmayacağım şu an aradığınız adam ben değilim, Müfettiş.
Возможно... при нужном стечении обстоятельств. Но, хоть я его и не оплакиваю, я не тот, кого вы ищите, инспектор.
Her türlü yakınlık benim için zorlayıcı olmuştur ama onun önemini göstermek istiyorum.
Близость в любой форме - всегда вызов для меня.
- Ama onun adı buzdolabı.
Но это холодильник.
- Ama onun adı sandviç.
Но это же сэндвич.
Bu gün bana boğularak ölmenin ne kadar güzel bir ölüm şekli olduğuna dair bir sesli mesaj bırakmış. Ama onun dışında bildiğimiz eski Liv.
Сегодня она оставила голосовое сообщение о том, что утопление - прекрасный способ уйти из жизни, но в другом случае, ты же знаешь, та же старая Лив
Ben adama mükemmel bir zafer hazırlıyorum, ama onun umurunda bile değil.
Я ему победу преподнёс на блюдечке, а ему плевать.
Öyle duydum ama onun gibi adamların CFD'de dokuz canı vardır.
Это то, что я слышал, но у такого как он девять жизней в Пожарном Департаменте.
Tek istediğim beyaz bir Noel'di ama onun yerine Kolombiya'ya döndüm yine.
Всё, чего я хотела, это белое Рождество, а вместо этого я снова в Колумбии...
Onun için savaştım ama izin vermediler.
Я боролась за нее. Мне не разрешили.
O yüzden onun sana karşı ne hissettiğini anlamaya çalıştım, ama açıkçası hiçbir şey hissetmedim.
Вот я и пытался почувствовать то, что он чувствовал к тебе, но, если честно... я ничего не чувствую.
Evet ama... Bunu onun yapması aylara ve milyonlarca dolara mal oldu.
Да, но... у него на это ушли месяцы и миллионы долларов.
Ama ofisinden ayrıldığımda neredeyse onun kadar iyi bir şey vardı.
Но к тому моменту, как я оттуда ушёл, у меня было кое-что получше :
Tamam, nasıl göründüğünü biliyorum ama Beckett birşeyler çeviriyor ve bende onun için endişelenyorum.
Ладно, я знаю, как это выглядит, но с Беккет что-то происходит, и я переживаю за нее.
Ona bir siber nükleer füze gönderebilirim, ama bu onun bütün sistemini yakar.
Я мог бы устроить кибер-взрыв, но это полностью уничтожит его систему.
Bayan Hunt, beni ilgilendirmediğini biliyorum. Ne olduğunu sormayacağım ama Owen benim arkadaşım ve onun için endişeleniyorum.
Миссис Хант, это не мое дело, и я не спрашиваю, но Оуэн мой друг, и я о нем беспокоюсь.
Ama şimdi, kendi amaçlarına hizmet etmek için onun PD yeteneklerini kullandıklarını biliyoruz.
Но теперь-то мы знаем, что его политкорректностью просто кто-то воспользовался.
Müvekkilim başka bir poligrafı önerdi,... ama onun da şu yeni yüksek teknoloji makinalarından biri olduğu ortaya çıktı. - ÇGYT mi?
МДЛ?
- Ama bunu onun için yaptı.
– Но он сделал это ради неё...
Ama buraya onun için gelmedim.
Но я здесь не поэтому.
İnanmak istemediğinizi biliyorum ama kalbinizde onun bir hiç olduğunu biliyorsunuz.
Я знаю, вы не хотите верить, но в душе вы знаете, что она...
Onun için her şey demek ama artık bunun bir önemi yok.
Он - всё. Но теперь это не имеет значения.
Ama sen tetiği çektiğinde, onun da çekmeye zamanı verdi.
Но когда ты нажал на курок, у него было время нажать на свой.
Onu korkutmak istediler ama sizin arabanızdan onun arabasına çarptılar, bunun için üzgünüm.
Они хотели напугать его, но они направили его машину в вашу машину, мэм, простите.
Bu onun son operasyonuydu. Ama Ajans operasyondan önce onu kovdu.
Последняя, в которой он участвовал перед увольнением.
Evet ama sen onun yetkisini geçersiz kılabilirsin.
Да, но вы можете пересилить его. Я могу написать отчёт.
Kimse onun birisiyle buluştuğunu hatırlamıyor ama müdürü ona birkaç hafta önce çiçek geldiğini söyledi.
Никто не помнит, что Кларисса с кем-то встречалась, но управляющий сказал, что она получила цветы пару недель назад.
O gece onun evinde tekrar buluşmamız gerekiyordu, ama gelmedi.
Мы должны были встретиться позже у неё в квартире... Но она так и не пришла.
Evet ama Dr. Fisher fısıldıyordu, ki bu durum onun bu görüşmenin gizli kalmasını istediğini gösterir. Yok canım.
Да, но доктор Фишер говорила шепотом, что показывает ее желание сохранить разговор в секрете.
Velayetini almanızın onun için en iyisi olduğunu düşünüyorsunuz. Kusura bakmayın ama yanılıyorsunuz.
Знаю, вы думаете, что опека пойдёт ему на пользу, но при всём уважении, вы ошибаетесь.
Onun için üzüldüm ama en azından dersinden geçme şansımız var.
Мне жалко мужика. Но теперь у нас по-крайней мере появился шанс сдать экзамен.
Jackie'nin Danny'yi parmağında oynatmasını komik bulduğunuzu biliyorum ama çocukken Jackie onun sadece kalbini kırmadı, onda hasar bıraktı.
Народ, я понимаю, вам смешно как Джеки вертит Деном. но когда Денни ещё был пацаном, она не просто играла его чувствами, она его разрушала.
Gerçi striptizci gelmezse onun yerini alabileceğimi söyledim ama bu gayet arkadaşça bir şey özellikle vücudun böyle hareket ediyorsa.
Да я сказал, что если стриптизёр не приедет, то я заменю его, но очевидно же, что это просто дружеский жест, когда твоё тело может двигаться вот так...
Ama onun yerine bunu söyledi...
А вот, что она на самом деле сказал.
Aynısı olmadığını biliyorum ama, onun Rafael'i uzaklaştırması ve senin de ona destek olman, eski günleri aklıma getiriyor.
И я знаю, что это не то же самое, но когда я вижу, как она отталкивает Рафаэля а ты ее поощряешь, ко мне возвращаются прежние чувства.
Ama insanlar onun yaptığına inandılar çünkü o bir Avery'di.
Люди верили, что он сделал это, потому что он Эйвери.
önünde 25
onun 448
onun bunun çocuğu 24
onun adı ne 35
onunla 141
onun neyi var 30
onun için 179
önüne bak 138
onun yerine 89
onun da 23
onun 448
onun bunun çocuğu 24
onun adı ne 35
onunla 141
onun neyi var 30
onun için 179
önüne bak 138
onun yerine 89
onun da 23
onun babası 21
onun adı 76
onun gibi bir şey 154
onun mu 44
onunla konuşmak istemiyorum 23
onunla git 84
onun yüzünden 27
onun nesi var 154
onun için endişeleniyorum 35
onun gibi 58
onun adı 76
onun gibi bir şey 154
onun mu 44
onunla konuşmak istemiyorum 23
onunla git 84
onun yüzünden 27
onun nesi var 154
onun için endişeleniyorum 35
onun gibi 58