Birşey yap tradutor Russo
265 parallel translation
Hey, Cos, birşey yap!
Эй, Кос, сделай что-нибудь!
- Birşey yapılacağına söz veriyorum.
- Я обещаю, что мы что-нибудь сделаем с этой ситуацией.
- Eğer böyle birşey yapıp bizi yakalatırsan...
Попробуй только меня выдать, если из-за тебя всё провалится...
Bak, tatlım. Sen de, yararlı birşey yap.
Послушай, дорогая, сделай кое-что полезное...
Birşey yap.
Возьми что-нибудь.
Hiç olmaması gereken birşey yapıp hırsızlığa ve firara teşebbüs ettin!
Только и думаешь о том, как бы украсть и сбежать.
Bu konu da birşey yapılmasını istiyor.
Она хочет активных действий.
Bugün, benim sıkıcı vaazımın yerine Bart'ın kitabından alıntı yapacağım "Birşey yap... her zaman yapmak istediğini.."
Сегодня, вместо старой скучной проповеди, я зачитаю страницу из книги Барта. Сделаю то : что мне всегда хотелось.
Burada hakikaten komik birşey yapıyorum.
Сейчас будет смешной момент.
Neden böyle birşey yapıyor?
Почему он так делает?
Böyle birşey yapılmadı.
Tакие вещи нельзя делать.
Birşey yapın!
Сделайте что-нибудь!
Birşey yap Turbo Man! Turbo Disklerini kullan!
Турбомен, сделай что-нибудь!
Birşey yap!
Сделай что-нибудь!
Yapılacak birşey varsa, sırada İskoçya'da ziyaret etmem gereken bir adam var.
Если все будет хорошо, то я навещу там одного человека.
Yapılacak birşey varsa.. .. sırada İskoçya'da ziyaret etmem gereken bir adam var.
Там, в Шотландии есть человек, которому я собираюсь нанести визит.
Evet. Mükemmel birşey bulursan, veya bir yer ya da birini ona yapışmalısın diye bir teorisi vardı, anlatabiliyor muyum?
Да, у него была своя теория, что если находишь что-то совершенное, место или человека, ты не должен упускать это.
Oradakilerden hiçbiri de Bayan Caswell'in nasıl okuduğunu.. .. ya da Bayan Caswell okuyor mu, yoksa başka birşey mi yapıyor, söyleyemezdi.
Я даже не уверен, что кто-нибудь сможеттебе сказать, как читала мисс Кэсвелл.
Ona okuma denmez, bir oyunculuk gösterisiydi. Hayranlık uyandırıcı, etkili, müzik ve ateşten yapılmış birşey.
Это было не чтение, это была игра - блестящая, живая, смесь музыки и огня.
Bayram yapıyoruz, ama gerçekte kazanılmış birşey yok.
Вы постоянно празднуете, так ни разу ничего и не выиграв.
Plan hakkında birşey bilmiyorlarsa neden yapıyorlar?
Если они не знают о нашем плане, то почему соглашаются?
Vurulmak üzereyken, yapılacak fazla birşey yoktur.
Они хотели его расстрелять, он и глазом не моргнул.
Profesör, her zaman yapılacak birşey daha vardır, der.
Профессор говорит, всегда бывает что-то ещё.
Sohbet, bariz biçimde anlamsız bir boşlukta sürerdi... daha doğrusu, birşey ifade etmek için yapılmazdı.
Беседы текли в пустоту, словно ничего не значили, во всяком случае, они не должны были ничего означать.
Yapılabilecek başka birşey kalmadı... sadece amcalarına gidip tüm gerçeği anlatabilir, anlamasına uğraşabilirim.
Больше я ничего не могу сделать, кроме того как рассказать их дяде обо всем, и заставить понять.
Niye böyle birşey yap- -
Зачем ему...
O an için yapılacak birşey yoktu.
Но потом было нечего делать.
Albert, bu sık yapılan birşey mi?
Это часто бывает?
Ne yapıyorsun şimdi? Hiç birşey.
- Что ты сейчас делаешь?
Senin yapıp, onların yapamayacağı birşey var.
Но ты способен на одну вещь, недоступную им.
Ben işimi yapıyorum, hiçkimse farklı birşey söyleyemez.
Я делаю свою работу, все это подтвердят.
Annemin gözünde, kız sahibi olmak için yapılan bir teşebbüsten başka birşey değildim.
Для моей матери я был всего лишь попыткой получить девочку.
Gülümseyişimi beğendiğini söylediğinde, anlamalıydım. Gerçek yapımcılar böyle birşey demez!
Надо было догадаться, когда ты сказал про улыбку.
Daha güçlü birşey var mı? Biraz kafa yapıcı bir süt?
А из-под бешеной коровки нет?
Bir daha put yapılmayacak Bunun gibi birşey.
Не возжелай себе кумира. Что-то про желания.
49`lar kazanacak zira kalpleriyle oynuyorlar... Seattle kazanacak çünkü güvendikleri birşey var... ve Raiders`ler kazanır zira sürekli hile yapıyorlar.
Мне нравятся 49-е, потому что они чисты сердцем Сиэтл, потому что им нужно что-то доказать и Рэйдеры, потому что они всегда обманывают...
Oh, efendim, bu daha önce hiç yapılmamış birşey.
Такого еще не бывало.
Koşu kişiye özeldir, seyirciyle yapılan birşey değildir.
Нет, бег - это нечто личное. Мне незачем с тобой встречаться.
Tuvalete yapılacağına kanepeme yapılmış, gayet normal birşey.
Справлення на моем диване а не в туалете, где это было бы нормально.
Dışarıda ne yapıyorsun? Birşey yameyecek misin
Что ты здесь делаешь?
Şöyle yapışkanlı birşey olsaydı, paraya yapıştırıp alabilirdik.
Прилепил бы что-нибудь липкое к концу.
Yapışkan birşey olsaydı onu alabilirdik.
Если бы у нас было что-то липкое, то сработало бы.
Bundan daha yapışkan birşey.
Кое-что гораздо более липкий.
- Şu durumda, yapılacak birşey yok.
- Тут уже ничего не поделаешь.
- Bu şaka yapılacak birşey değil.
- Это не тема для шуток.
- Birisini öldürmek istediğinde, ölüm figürü ortaya çıkıp senin için işini yapıyor. Kendini suçlu hissetmemen, vicdanını rahatlatmak için yarattığın birşey.
Это рациональный путь избавления от чувства вины.
Eddie, senin şimdi yapıyor olman gereken başka birşey yok muydu?
Эдди, ты вроде должен был что-то сделать?
Ross geldiği anda onu yatak odanıza götür ve ne yaparsan yap ona "rheeeee!" dedirtecek birşey olsun
Только Росс зайдёт сюда хватай его и тащи в спальню, а там делай что хочешь чтобы он аж застонал!
Sana bir şey söyleyeyim. Sevdiğim birşey bulduğumda, ona yapışırım.
Джордж, когда я нахожу что-то, что мне нравится, я на этом останавливаюсь.
Çevre düzenlemesi yapılmış açık alanda olmak güzel birşey.
Так здорово побыть на природе. Там, где много зелени.
"Yapılacak" işler listemizde birşey daha var.
Ещё один пункт в нашем списке.
yapıyorsun 36
yaptı 88
yaptın 100
yapıyor 33
yaptım 350
yapamam 3103
yaparım 315
yapacağım 517
yapmayacağım 170
yaparsın 77
yaptı 88
yaptın 100
yapıyor 33
yaptım 350
yapamam 3103
yaparım 315
yapacağım 517
yapmayacağım 170
yaparsın 77
yapacağız 90
yapmalıyım 51
yapma 5445
yapamıyorum 389
yapmış 19
yapmalısın 91
yapalım 156
yapıyorum 103
yapmadım 132
yapıyoruz 20
yapmalıyım 51
yapma 5445
yapamıyorum 389
yapmış 19
yapmalısın 91
yapalım 156
yapıyorum 103
yapmadım 132
yapıyoruz 20
yapma ya 98
yaptılar 29
yapmak istiyorum 29
yapmadın 55
yapamaz 108
yaptık 46
yapacak 54
yapacak bir şey yok 96
yapmak istemiyorum 51
yapar 46
yaptılar 29
yapmak istiyorum 29
yapmadın 55
yapamaz 108
yaptık 46
yapacak 54
yapacak bir şey yok 96
yapmak istemiyorum 51
yapar 46