Yapmalıyım tradutor Russo
3,366 parallel translation
Bu da benim için, sana değil ona hocalık yapmalıyım demek.
И это значит, что я должен учить её, а не тебя.
Ne yapmalıyım?
Что мне делать?
Geçen sefer annem konusunda bir bağ kurma şansı bulmamıza sevindim, ama aynı zamanda işimi de yapmalıyım.
Я рада, что знакомство с моей мамой сблизило нас, но ещё я должна делать свою работу.
Burada ne yapmalıyım?
И что же мне здесь делать?
- Acaba ben mi yapmalıyım?
- Может, мне стоит сделать это?
Öyle mi yapmalıyım, Dawson?
Вот как? Думаешь, мне это сейчас нужно, Доусон?
Ona yardım etmeni ben söylediğim için en azından bunu yapmalıyım diye düşündüm.
Я полагаю, это меньшее, что я могла сделать после того, как попросила тебя помочь ему.
Ve ben de emniyet müdürü olarak kendi üzerime düşeni yapmalıyım.
И это то, что я должен сделать как комиссар.
Ne yapmalıyım?
Что же мне делать?
- Yapmalıyım.
- Я должна.
Ve ben de bunu yapmalıyım.
И мне нужно это сделать.
Ne yapmalıyım, bilemiyorum.
Я не знаю, что делать.
En azından düzmece bir mahkeme yapmalıyım.
Мне нужно хотя бы создать видимость суда.
O zaman ne yapmalıyım?
И как мне это сделать?
Kusura bakmayın beyler, bu konuşmayı yapmalıyım.
Извините, джентльмены, мне нужно ответить.
İçeride kalmalıyız ona ulaşmak için elimden geleni yapmalıyım.
Что нам следует оставаться дома, и я должен постараться связаться с ним.
Artık canavar olmadığımı kanıtlamam için ne yapmalıyım?
Что я должен сделать, чтобы доказать, что я не чудовище больше?
- Alıştırma yapmalıyım.
- Я должен репетировать.
Margaret'a başlamayacağımı söyledim ama bir şeyler yapmalıyım.
Я сказал Маргарет, что не буду, но я должен что-то сделать.
Bunu tek başıma yapmalıyım, Peggy.
I have to do it myself, Peggy.
Wayne, ne yapmalıyım bilmiyorum.
Уэйн, я не знаю, что мне делать.
Yanında kayıt formu var mı? Yoksa internetten mi yapmalıyım?
У тебя с собой заявление или мне нужно зарегится онлайн?
Peki ne yapmalıyım?
И что мне делать?
Bir telefon görüşmesi yapmalıyım.
Мне нужно позвонить.
Ve ne gerekiyor ya da ne yapmalıyım, umurumda değil. Daha fazla kaçıramam.
И мне всё равно, что потребуется или что я должен сделать, но я больше не пропущу ни одного.
Yüz tanıma yavaş bir süreçtir. Ve bildiğin gibi yazılım güncellemelerimi yapmalıyım.
Распознавание лиц, это медленный процесс и, как ты знаешь, мне необходимо обновление системного обеспечения.
2 elde edebilmek için ne yapmalıyım?
Что лично я должен сделать, чтобы получить в сумме двойку?
Şunu da yapmalıyım, bunu da yazmalıyım, şu makale kötü, bir daha yazayım derken her şeyi baştan yaptım.
Все надо переделать, переписать. Главы требуют доработки.
- Yapmalıyım.
Я должна.
Yapmalıyım.
Должна.
- Yapmalıyım.
Я должен.
Sence ne yapmalıyım? Suçu bana atman için mi?
Ты хочешь свалить ответственность на меня?
Ne yapmalıyım?
Что я должен сделать?
Üç dersim daha var ve akşamki resital için hazırlık yapmalıyım.
У меня еще три урока, и я поставила сегодня вечером концерт.
Bir plan yapmalı mıyız?
Поговорим о наших планах?
Ben de bir şey yapmalıyım.
Я должен сделать что-то.
- Sanırım tecavüz testi de yapmalıyız.
Наверное, мы ещё должны сделать анализы на изнасилование.
Ve sanırım bence bunu mükemmel anımız yapmalıyız.
И я думаю, что мы сами должны сделать этот момент идеальным.
Yapmalıyım.
Я должен.
Zaman daralıyor, bir şeyler yapmalıyım.
Время уходит.
Bir şey yapmalıyım.
Я должен что-то сделать!
Ağız birliği yapmalıyız, tamam mı?
Мы просто должны последовательно вести историю, так?
Ya yardım edemezlerse? Bir şey yapmalıyız.
Мы должны сделать что-нибудь.
Hemen söyle, Sence İngiliz aksanı yapmalı mıyım?
Скажи, мне нужно делать британский акцент?
Ben diyorum ki, hayatımızın geri kalanını böyle potansiyelimizden düşük olarak yaşamak istemiyorsak, güçlerimizi kullanarak bir şeyler yapmalıyız.
Я просто хочу сказать, что если мы не хотим провести остаток нашей жизни за этими дурацкими занятиями, тогда мы должны подумать, как использовать наши способности.
Aslında, hemen şimdi yapmalıyım.
Я сделаю это прямо сейчас.
Takım çalışması yapmalıyız, herkesi yenmenin yollarını aramalıyız.
Нужно просто скооперироваться, понимаешь, придумать способ как всех обхитрить.
Resmi bir oylama yapmalıyız ama kardeşlik ve kirli itibarımızı temizlemek adına sanırım hepimiz yardım etmekten mutluluk duyarız.
Нам нужно провести официальное голосование, но в духе братства и для того, чтоб очистить нашу подмоченную репутацию, думаю, мы все будем рады помочь.
- Bunu yapmalı mıyız?
- Ты уверен, что это правильно?
Sanırım öyle yapmalıyız.
Так мы и поступим.
Şimdi yapmalıyım.
Сделаем это сейчас
yapmayacağım 170
yapma 5445
yapmalısın 91
yapmadım 132
yapma ya 98
yapmak istiyorum 29
yapmadın 55
yapmak istemiyorum 51
yapmayın 745
yapmalıyız 39
yapma 5445
yapmalısın 91
yapmadım 132
yapma ya 98
yapmak istiyorum 29
yapmadın 55
yapmak istemiyorum 51
yapmayın 745
yapmalıyız 39
yapma ama 158
yapmazsan 25
yapmayacaksın 53
yapmaz 37
yapmamalısın 52
yapma böyle 70
yapmak zorundayım 47
yapmam 83
yapma be 35
yapma bunu 151
yapmazsan 25
yapmayacaksın 53
yapmaz 37
yapmamalısın 52
yapma böyle 70
yapmak zorundayım 47
yapmam 83
yapma be 35
yapma bunu 151