Buraya nasıl geldi tradutor Russo
133 parallel translation
Her neyse, buraya nasıl geldi?
Но всё же, как он попал сюда?
- Buraya nasıl geldi?
Откуда она здесь?
O halde bizim somunumuz buraya nasıl geldi? Aman Tanrım!
А откуда здесь наша гайка?
- Nasıl olur? Buraya nasıl geldi?
Как она сюда попала?
Bu buraya nasıl geldi?
Как это вышло?
Buraya nasıl geldi?
Как она сюда попала?
- Buraya nasıl geldi? !
- Как она сюда попала!
- Bu bebek buraya nasıl geldi, söyle.
- Мэри, расскажи, как эта кукла попала в дом?
O bebek buraya nasıl geldi, iğneyi kim soktu, anlatacaksın.
Ты расскажешь, откуда взялась кукла и кто воткнул в нее иглу.
Buraya nasıl geldi.
Как он сюда попал?
- John buraya nasıl geldi?
- Как Джон сюда попал?
- Peki, buraya nasıl geldi?
- Тогда как она здесь оказалась?
- Buraya nasıl geldi?
- Как он сюда попал?
Buraya nasıl geldi, kiminle çalışıyor, nerede yaşıyor?
Как он добрался до него, с кем он работает, где он живет.
- Buraya nasıl geldi? - Bilmiyoruz.
Если это русские, как они смогли проникнуть?
Ve lanet olsun, buraya nasıl geldi?
Как, чёрт возьми, он оказался здесь?
Buraya nasıl geldi?
Как он там оказался?
Buraya nasıl geldi ki?
Как она сюда попала?
Buraya nasıl geldi bu?
Как он сюда попал?
Peki bu buraya nasıl geldi? Bilmiyorum.
Но, как она сюда попала?
- Bu buraya nasıl geldi?
- Как это сюда попало?
O buraya nasıl geldi?
Как он здесь оказался?
Bu şey buraya nasıl geldi?
Как она вообще сюда попала?
- Su samuru buraya nasıl geldi?
- Как сюда попал Оттер?
Buraya nasıl geldi?
Откуда здесь это?
- Buraya nasıl geldi?
- Откуда здесь это?
O buraya nasıl geldi?
– А как он сюда попал?
Peki o zaman bu, buraya nasıl geldi?
Да? Тогда как он сюда попал?
Dükün konağından buraya nasıl geldi?
Как он из княжеских палат перекочевал туда?
Buraya nasıl geldi?
Как же он сюда попал?
Bak, bu buraya nasıl geldi hiç bir fikrim yok.
Послушайте, я понятия не имею, откуда это здесь взялось.
- Bu kız buraya nasıl geldi?
- Как она сюда попала?
- Buraya nasıl geldi?
- Как он здесь оказался?
Buraya nasıl geldi?
Как она туда попала?
Buraya nasıl geldi?
А он-то как здесь оказался?
Buraya nasıl geldi?
Как он сюда попал?
Buraya nasıl geldi?
- Ну, не знаю.
- Buraya nasıl geldi peki?
Странно.
Bu buraya nasıl geldi?
- А как же он туда попал?
Nasıl görünüyordu, Gal? Buraya uçakla mı geldi?
- Как Bы встретились, он рассказал тебе все детали?
Parmaklar buraya nasıl geldi?
Ну, как могли пальцы оказаться наверху?
Telefonun buraya kadar nasıl geldi?
Как твой телефон попал сюда?
Buraya nasıl veya nereden geldi bilmiyoruz.
Мы понятия не имеем, как он сюда попал и откуда пришел.
Nasıl geldi buraya?
Как, черт возьми, она добралась сюда?
Buraya nasıl mı geldi?
Как она сюда попала?
Öyle değilse bunlar buraya nasıl geldi peki?
Брось.
Bu nasıl buraya geldi ki?
Как он здесь оказался?
Rakweed nasıl oldu da Sarah Jane'in evinden buraya kadar geldi.
Как Раквид добрался сюда от дома Сары Джейн?
Alınma ama... Benim gibi bir aşağılık herif, nasıl oldu da buraya geldi diyecektin, değil mi?
Не обижайся... как такой неряха оказался в подобном месте?
Nasıl buraya geldi?
И откуда оно взялось?
Bu nasıl buraya geldi?
Как это сюда попало?
buraya nasıl geldim 42
buraya nasıl geldin 125
buraya nasıl geldiniz 32
buraya nasıl girdin 72
buraya nasıl gelmiş 18
nasıl geldin buraya 16
geldin 84
geldim 384
geldi 321
geldin mi 58
buraya nasıl geldin 125
buraya nasıl geldiniz 32
buraya nasıl girdin 72
buraya nasıl gelmiş 18
nasıl geldin buraya 16
geldin 84
geldim 384
geldi 321
geldin mi 58
geldik 352
geldiniz 33
geldiğinde 28
geldik mi 60
geldin demek 49
geldi mi 70
geldiğin için teşekkür ederim 61
geldiler 289
geldiğiniz için teşekkür ederim 70
geldiğiniz için teşekkürler 166
geldiniz 33
geldiğinde 28
geldik mi 60
geldin demek 49
geldi mi 70
geldiğin için teşekkür ederim 61
geldiler 289
geldiğiniz için teşekkür ederim 70
geldiğiniz için teşekkürler 166