Dö tradutor Russo
2,306 parallel translation
- Because I do not know the consequences.
- Потому что не знали последствий.
Empty something to do with it device on her head.
ПустЬ что-нибудь сделает с этим устройством у неё на голове.
I do not hope that you at least approximately Can you imagine what is at stake.
Я и не надеюсь, что ты хотя бы примерно представляешЬ, что стоит на кону.
And do not look it from the mystery box!
И не посмотрю, что он из тайной ложи!
Ve, ve o umutsuz bir tenördü, ince "Do" sesi veremiyordu.
И.. и он был разочарован тенором который никогда не мог ударить выше "С"!
Mükemmel bir ince "Do".
Это было идеальное высокое "С"
Tamam mı? I do just fine.
Мне и без того хорошо.
♪ Do you want me, baby? ♪
Ты хочешь меня, детка?
♪ Do you need me, baby? ♪
Ты нуждаешься во мне, детка?
O, ben size gerektiği anlamına Lütfen ameliyatları hem do aynı zamanda.
Этим я подразумеваю то, что вы проведете обе операции. Одновременно.
do... ilaç... gidin.
идти... взять... лекарство.
Bakım ve temizlik hizmetlerini halledip hastayı kapatalım.
All right, let's do a little housekeeping and close her up.
Bu gece benimle kalmak ister misin?
Do you want to stay over tonight?
♪ and may your wishes all come true ♪ ♪ may you always do for others ♪
Перевели : sikildyavka, WaterLove, ChristianSmith, sanika _ san
♪ and may your wishes all come true ♪ ♪ may you always do for others ♪
Перевели : sikildyavka и WaterLove
Scrabba-dabba-do!
Скрабба-дабба-ду!
♪ may you always do for others ♪ ♪ and let others do for you
Перевели : sikildyavka, WaterLove, sanika _ san
♪ Yankee Doddle, do or die... ♪
♪ Янки Дудл, делай или умри... ♪
Sizce ona zarar verebilir mi?
Do you think he'd hurt her?
Bu adamı nasıl buluruz?
How do we find this guy?
Ne buldun?
What do you got?
Ne yapmışım ben?
What did I do?
Kanlı parmak izinin ne anlama geldiğini biliyor musun?
Do you know what a blood print is?
Anne Brunell'in öldürülmesiyle ilgili herhangi bir bağın var mı?
You have something to do with Anne Brunell's death?
Hayır yok.
No, I do not.
Ne yaptı?
What'd he do?
Annem, yapacak bir işi olduğunu çok kısa bir süre bu adamla kalmam gerektiğini ve Tv seyretmemi söyledi.
My mom said she had something to do, and I was supposed to sit with this man, and watch TV for a little.
Hayır, ben kimseyi öldürmedim ve benim o küçük kıza hiç ama hiç bir şey yapmadım.
No, I didn't kill anyone and I have nothing nothing to do with that little girl.
- Asla yapmazdım.
I would never do that.
- Ne yaptın?
What did you do?
Ben yapamazdım.
I couldn't do it.
Anne Brunell'ede aynı şeyi yapmaya çalıştı mı?
Was he trying to do the same thing with Anne Brunell?
Burayı nasıl bu kadar iyi biliyorsun?
How do you know this place so well?
Gerçekten ortağımın her davada en iyi sonucu istediğine inanıyorum.
I really do believe my partner wants the best results in each case.
Beni tutuklayacaksanız, sadece yapın.
If you're going to arrest me, just do it.
Natasha ile ilgili ne düşünüyorsun?
So, uh, what do you think about Natasha?
Ne demezsin!
What do you know?
- Ama... Bu işi övgü için yapıyorsan her defasında yanacaksın
But, uh, if you do this for the glory, you're going to get burned every time.
Ama bu işi burada olan için yapıyorsan her zaman zirveye tırmanacaksın.
But if you do it for what's in here, you always come out on top, so...
Ona karşı ne derdin var?
What do you have against him?
Bu insanlar doğru olanı yapmaya çalışıyor.
They try to do the right thing, these folks.
Selam, Oliver Saxon'a barut izi incelemesi yapmak için geldim.
Hi, I'm here to do a GSR test у... Оливера Саксона?
Barut izi incelemesi için gittim.
I went in to do a GSR test.
Artık öyleyim ve bu his geçsin istiyorum.
But now that I do, I just want it to stop.
Zaten ne istersen onu yapıyorsun ve kimse aksine ikna edemiyor seni.
I mean, you're gonna do whatever it is that you need to do, and nobody's gonna convince you otherwise.
Diğer tarafa yardım etmek ister misin?
Now you want to help me do the other side?
Ne yaptığını sanıyorsun?
What do you think you're doing?
Saigon'da, Tu Do sokağındaki bir genelevin önünde.
В Сайгоне, у входа в бордель на улице Ту-До.
Do-Doğru.
Верно.
Yo, yo, yo, Zappa Do.
Йо, йо, йо, Заппа Ду.
Yo Zappa Do!
Йо Заппа Ду!