Gel tradutor Russo
54,075 parallel translation
- Ama olmaz baba hadi gel!
- Иди, иди, пап!
- Buraya gel anne!
Нет! Нет!
Gölge Ay. Bu tarafa gel.
Тень Мун, сюда.
Bu 80 tonluk metal yığını, koltuk minderleri ve Bloody Mary karışımının havada süzülmeye hiç hakkı yok ama gel gelelim Newton'un kanat üzerindeki hava akışının yukarı kaldırma oluşturması ya da öyle boktan bir şeyle ilgili açıkladığı bir şeyler ki hiçbiri gram anlam ifade etmiyor ama şiddetle inanan arkadaki 82 yolcuyla birlikte uçak güvenli bir şekilde yolculuğuna devam ediyor.
80-тонная гора металла, мягкие сидения, Кровавая Мэри. Все это не имеет никакого права парить в небе, но тут появляется Ньютон, объясняет что-то насчет воздушного потока над крылом, который помогает взлету или еще какой-нибудь херне. Ничего из этого не имеет смысла, но вот пожалуйста, 82 пассажира сидят и усиленно верят в то, что успешно долетят.
Buraya gel tatlı Shadow.
Подойди сюда, милый Тень.
Gel.
Пойдем.
- Kucuk kizim gelmis, gel bakayim buraya!
Вот моя маленькая девочка. Иди сюда.
- Ama ozur dilerim. - Yok canim, gel buraya.
Нет, подожди.
- Gel de otur benimle.
Иди, посиди со мной.
Öldürmeye gel.
Как много нужно для убийства.
Gel Kasklı, tuvaletleri temizlemen gerekiyor.
Ладно, Шлем, тебе еще нужно помыть туалеты.
Aşağıya gel lütfen.
Спускайся вниз, пожалуйста.
Sen de gel.
Ты однозначно должен прийти.
Gel, bizimle iç dostum!
Выпей с нами, приятель! Я...
Gel haydi.
Давай.
Akşam gel, bizimle takıl.
Оттянись сегодня вечером со всеми.
Geri gel.
Вернись.
Gel.
Да?
Gel buraya genç!
Вернись, мужик.
Gel, biraz oturalım.
Посиди со мной немного.
Madem cezalısın, gel, otur.
Ну, если запретили, садись.
Gel, annene arabanı neden çizdiğimi açıklayalım.
Давай войдём внутрь и расскажем твоей матери, почему я поцарапал твою машину.
- Gel, biraz otur.
- Присядь на минутку.
Alex, gel de otur.
Алекс, присядь.
Buraya gel.
Иди сюда.
Okuldan sonra evime gel.
Ясно. Приходи ко мне домой после школы.
Beşinci dersten sonra bana gel.
Приходи после пятого урока.
- Benimle gel.
- Поехали со мной.
Gel.
Давай.
Gel. Bira tenisine.
А ты поиграешь в бир-понг.
Alex'in evine gel, buluşalım.
Приходи ко мне к Алексу.
Gel bebeğim.
Иди сюда, малыш.
Gel, otur.
Давай, садись.
Gel.
Вот...
- Gel buraya.
- Иди сюда.
Hannah, öyle durma, sen de gel!
Ханна, ну не стой, давай к нам!
Gel buraya.
Иди сюда.
Sonra gel, adam gibi konuşalım.
А потом приходи и поговорим как взрослые.
Gel.
Проходи.
Gel gör ki kendimizi bu durumda bulduk.
Но вышло вот так.
Sonra tekrar gel.
Возвращайся позже.
- Nerede o? - Gel hadi.
— Пойдём!
Garaja gel!
Зайди в гараж!
Gel de lezzetli turşu suyumu bir tat.
Попробуй этот вкусный рассол.
Buraya gel.
Иди сюда. Иди.
- Benimle Phoenix'e gel.
- Поедем со мной в Финикс.
'Benimle Phoenix'e gel.'duyabileceğin en romantik şey değil, farkındayım.
- Знаю, "поехали в Финикс" - не самое романтичное, что ты слышала в жизни.
Rogers'ın hakkından gel. Sonra basıp gidelim.
- Покончи с Роджерсом, и мы уйдём.
Gel seni kurtaracağım.
Нет!
- Gel buraya.
Иди сюда. Прости.
Gel bakalım buraya koca oğlan.
Иди сюда, здоровяк.
gelin 2175
geliyorum 2650
geller 16
geldin 84
geldim 384
gel bana 68
geldi 321
geliyor 1263
geleceğim 238
gelmedi 96
geliyorum 2650
geller 16
geldin 84
geldim 384
gel bana 68
geldi 321
geliyor 1263
geleceğim 238
gelmedi 96
geldin mi 58
gelecek misin 89
gelecek 246
geldik 352
gelir 55
geldiniz 33
geldiğinde 28
gelen 22
gelmek ister misin 244
gelirim 97
gelecek misin 89
gelecek 246
geldik 352
gelir 55
geldiniz 33
geldiğinde 28
gelen 22
gelmek ister misin 244
gelirim 97
geleceksin 36
gelip 69
geldik mi 60
geliyorsun 30
geliyor musun 650
geldin demek 49
geldi mi 70
geleceğe 29
gelmiş 30
gelsene 418
gelip 69
geldik mi 60
geliyorsun 30
geliyor musun 650
geldin demek 49
geldi mi 70
geleceğe 29
gelmiş 30
gelsene 418