Gitmek istemiyorum tradutor Russo
1,347 parallel translation
Mahkemeye gitmek istemiyorum.
Дедушка, нет! Я не хочу на суд присяжных!
- Okula gitmek istemiyorum! Ödevlerimi evden de yapabilirim.
Я не хочу идти в школу, я могу делать свои задания дома.
Hiçbir yere gitmek istemiyorum.
Я не хочу никуда уходить.
Hastaneye gitmek istemiyorum, hayır!
- Постарайтесь не шевелиться. Я не поеду в больницу, нет!
Ben gitmek istemiyorum.
— Нет, я не хочу туда. Не хочу. — Пэм.
Ben gitmek istemiyorum tamam mı?
Не слышу. Хорошо. — Все, идём!
Bu yemeğe senin kadar ben de gitmek istemiyorum, Ama Caesar bana son derece iyi davrandı, Ve isteniyorsa gitmeliyiz.
Мне не больше твоего хочется быть на этом обеде, но Цезарь обошелся со мной чрезвычайно милостиво, так что нужно прийти если пригласили.
Yo-yo-yo-yo revire gitmek istemiyorum.
Нет-нет-нет, я не хочу идти в медчасть.
Ben gitmek istemiyorum.
Я не хочу идти.
Çünkü seninle gitmek istemiyorum.
Потому что я не хочу, чтобы ты ходила.
- Gitmek istemiyorum.
Я не хочу. - Это легко.
Gitmek istemiyorum!
Я не хочу!
Florida'daya felan gitmek istemiyorum.
Придется все переснять, прежде чем поедем. Я не хочу ехать в какое-то захолустье во Флориде.
Ben yapabilirim ; ama oraya tekrar gitmek istemiyorum.
Я бы сама, но трудно возвращаться.
Hastaneye gitmek istemiyorum.
Я не хочу в больницу.
Bir sürü saçmalık anlatıp, sizi oradan oraya gezdiren emlakçılara yeniden gitmek istemiyorum.
Не хочу иметь дело с агентами по недвижимости, которые тебя повсюду таскают и рассказывают всякую чушь.
Anaokuluna gitmek istemiyorum.
Я не хочу в детсаду!
Ben zaten herhangi bir yere gitmek istemiyorum.
И вообще, я все равно не хочу ехать туда.
Tanrıya yemin ederim, bir daha o evin yakınına bile gitmek istemiyorum, tamam mı?
Клянусь, я ни за что не пойду никуда в окрестностях этого дома
Ama boynundaki çatalı çıkaran bu harika kızın söyleyeceklerini dinlemeden gitmek istemiyorum.
Я тоже. Но я не хочу поехать в Париж, все время думая, что если бы мы послушали эту чудесную девушку, что вытащила вилку из твоей шеи.
Özel okula gitmek istemiyorum.
Я не хочу идти в частную школу.
Alışverişe gitmek istemiyorum. Alışveriş merkezine gitmek istemiyorum.
Мы можем попозже заехать в торговый центр.
Tek başıma gitmek istemiyorum.
Я не хочу идти одна.
Seninle baloya gitmek istemiyorum.
Я не хочу идти с тобой на выпускной.
"Piter'i seviyorum, gitmek istemiyorum."
Питер люблю, ехать не хочу.
- Gitmek istemiyorum.
- Я не хочу идти.
Sen hazırsın bile.Ama bugün gitmek istemiyorum.
Ты уже готова. Не хочу сегодня идти.
Eve, o cadalozun yanına gitmek istemiyorum.
Не хочу возвращаться домой к этой мегере.
gitmek istemiyorum
Я не хочу уходить.
Henüz eve gitmek istemiyorum.
Даже домой идти не хочется.
Eve gitmek istemiyorum.
Я не хочу домой..
Gitmek istemiyorum.
- Я не хочу. - Нечего делать.
- -Burda ölüp gitmek istemiyorum!
- Я не хочу тут умереть!
Burda ölüp gitmek istemiyorum!
Я не хочу тут умереть!
Bir daha o alışveriş merkezine gitmek istemiyorum.
Я в этот супермаркет больше ни ногой.
Ben de gitmek istemiyorum ama..
Но я же тоже не хочу идти!
- Özel arkadaşla gitmek istemiyorum.
Я не хочу идти с особенным другом.
Alışveriş merkezine gitmek istemiyorum sadece.
Мне просто что-то не очень хочется идти в торговый центр. ( крытая пешеходная аллея, по сторонам которой расположены магазины, рестораны, кафе )
Başka bir yere gitmek istemiyorum.
Я не хочу никуда уходить.
Artık... karafatma dolu eve gitmek istemiyorum!
Не хочу... Не хочу возвращаться в дом набитый тараканами!
Eve gitmek istemiyorum ben!
Не хочу возвращаться домой.
Carlos, beni, otriş takmayacağım bir yere götürüyorsan, o zaman gitmek istemiyorum.
Carlos, если ты меня везешь туда, где я не смогу надеть боа, то я никуда не поеду.
Kahrolası bir cehennem çukuru. Hayır, hayır. Kulübeye gitmek istemiyorum.
Вот гондон! Нет, нет, я не хочу туда возвращаться Я хочу, чтобы вы вытащили мою задницу отсюда
Ben gitmek istemiyorum.
Я не хотел... Давай.
Tatlım, gitmek istemiyorum.
Скажи им, чтобы подождали до завтра. Сердце мое, я сам не хочу уходить.
Bugün gitmek istemiyorum.
- Не хочу я идти... % - Это она.
Gitmek üzereyken beni soruyorsun, ve döndüğünde kendimi savunamayacağım için, ben sadece... Aşağılık bir herif olduğumu düşünmeni istemiyorum.
Возможно, во время путешествия ты услышишь гадость обо мне, и поскольку меня там не будет, чтобы оправдаться, я просто... не хочу, чтобы ты думала, что я полный козел.
- Gitmek istemiyorum.
Я и не хочу.
Yani gitmek istiyorum ama Ted'i kaybetmek istemiyorum.
В смысле, я бы хотела поехать, но я не хочу терять Теда.
Gitmek istemiyorum.
Я не хочу.
Gitmek istemiyorum.
Я не хочу улетать.
istemiyorum 1125
gitmemi mi istiyorsun 48
gitmek 43
gitme 1049
gitmedim 39
gitmelisin 203
gitmem lazım 361
gitmek istiyorum 180
gitmem gerek 808
gitmeyeceğim 167
gitmemi mi istiyorsun 48
gitmek 43
gitme 1049
gitmedim 39
gitmelisin 203
gitmem lazım 361
gitmek istiyorum 180
gitmem gerek 808
gitmeyeceğim 167
gitmem gerekiyor 305
gitmedi 39
gitmen gerekiyor 24
gitmem 53
gitmeni istemiyorum 71
gitmeliyim 1495
gitmek istiyorsun 19
gitmek mi 131
gitme zamanı geldi 35
gitmeden önce 102
gitmedi 39
gitmen gerekiyor 24
gitmem 53
gitmeni istemiyorum 71
gitmeliyim 1495
gitmek istiyorsun 19
gitmek mi 131
gitme zamanı geldi 35
gitmeden önce 102