Gır tradutor Russo
44,356 parallel translation
Dediğim gibi, belki de dokuz yıl diş teli takmış ninja coder'lara karşı gizli bir hayranlığı vardır.
Ладно. А вдруг она тайно увлечена ниндзя-программистом, который девять лет носил брекеты?
Binlerce saat Warcraft oynamışızdır. Karşılığında ne kazandık?
Мы тысячи часов наиграли в Warcraft, и что нам это дало?
- Gıcır.
– Ты готов.
Heyecanlandığımda acıkırım.
В таком состоянии я хочу есть.
Duydum ki hafta sonu Alex Finn'de işler biraz çığırından çıkmış.
lt ; igt ; Слышали о небольшом происшествии в доме Алекса Финна? lt ; / igt ;
Çıkardığım zaman uyanacaktır.
Вытащу ее - и он очнется.
Trikru zayıf ve düşmeye hazır ve Skaikru'dan hiç olmadığı kadar nefret ediliyor.
Трикру слабы и готовы проиграть, а Скайкру теперь все ненавидят, как никогда.
Bunu neden yaptığını sana her soruşumda cevap vermeden aptalca lafı dolaştırıyorsun.
И когда я спрашиваю. зачем ты это делаешь, я всегда слышу какие-то недоответы.
Sanırım sakatlığımı takıntı yapıyorum...
Я думаю, я зациклился на своей травме
Çünkü yıllardır Ellen'ın hastalığıyla tek başımıza ilgileniyorduk.
Потому что мы одни боролись с болезнью Эллен долгие годы
- Soykırım Müzesi olmadığını söyleyin.
Только не говорите, что в музей Холокоста.
- Hayır, Işığın Saf Yolu'nu yazdı.
Нет, она написала "Чистый путь света".
- Hem sır olarak tutmak zorunda olmadığım bir yerde bulunmak da güzel.
И мне нравится, что тут не надо хранить её в тайне. В тайне?
Bu tehlikeyi göze alırım çünkü inandığım şey uğruna can vermek isterim.
я готова принять этот риск. ибо я желаю умереть за то, во что верю.
Hayır, McGill'in arkasında bıraktığı... tüm bu pisliği temizlediğin için, sen sağol.
Нет, тебе спасибо, что навела порядок после МакГилла.
Hayır, ama anladığım kadarıyla sen Muhammed El-Tunis'sin.
Нет. Но Вы Мухаммед Эль-Тунис, как я понимаю?
Muhakkak sanığın mahkeme gününe kadar gözetim altında tutulması için mahkemeye sunacağınız ek delilleriniz vardır aksi hâlde kefaleti onaylamaya meyilliyim.
Наверняка имеются дополнительные улики, которые можно предложить суду, чтобы доказать, что подзащитная должна оставаться в заключении до суда, в противном случае я склонна согласиться на залог.
Sence bir tane jüri bile onun katil olmadığına inanır mı?
Думаешь, присяжные поверят, что он не убивал его?
Ki bu açıkça Bayan Keating'in aşırı etkisi altında kaldığını gösterir.
Это говорит о влиянии мисс Китинг.
Daha şimdiden senin nasıl bir hayâl kırıklığı olduğunu biliyorlar.
Они уже знают, что ты сплошное разочарование.
Connor bana kefaletle çıktığını söyledi. Ki sanırım bu da tebrik etmek için bir neden.
Коннор сказал, вас отпустили под залог, с чем, наверно, вас можно поздравить.
Hayır, Laurel ve Wes'e mesaj bıraktığını biliyorum. Fakat sana bırakmamış.
Нет, я знал, что она оставила сообщение для Лорел и Уэса, но не тебе.
Bu, Bay Lahey'in cesedi aktarıp Bayan Atwood'dan sakladığının kanıtıdır.
Это доказывает, что мистер Лэйхи переместил и спрятал тело от мисс Этвуд.
Ya tek anlamı Annalise'nin bir şey yapmadığını ispatlayamamış olmasıdır.
Теперь Эннализ не сможет доказать, что она этого не делала.
Bunca zamandır bana Annalise'nin bir şey sakladığını söylüyordun. Bir şey saklayan kişi senmişken.
Всё это время ты говорил, что Эннализ что-то скрывает, хотя у самого был секрет.
Bu, Bay Lahey'in cesedi aktarıp Bayan Atwood'dan sakladığının kanıtıdır.
Это доказывает, что мистер Лэйхи переместил и скрыл тело от мисс Этвуд.
Bunca zamandır Annalise'nin bir şey sakladığını söylüyordun asıl sırrı olan senmişken.
Всё это время ты говорил, что Эннализ что-то скрывает, хотя у тебя самого был секрет.
Bölge Savcılık Bürosu'ndan uzaklaştırıldığınız doğru mu Bayan Atwood?
Это правда, что вы были уволены из офиса Окружного прокурора, миссис Этвуд?
Bu, Adli Tıp raporunun da sahte olduğunu ispat edip, Savcılığın tüm iddialarını geçersiz kılacaktır.
Я докажу, что патологоанатомы солгали в отчете, и лишу все дело законной силы.
Tarif ettiğiniz şey kaburga kırığı, Bayan Castillo.
Вы описываете перелом ребра, мисс Кастильо.
Genç biri olarak kaçırıldığını iddia etmekle Bayan Castillo, haksız bir iddiada bulunduğunu itiraf ediyor.
Это заявление мисс Кастильо, в котором она признаёт, что выдумала, будто её похитили, когда она была подростком.
Sanırım Aiden'in, sığınabileceğim güvenli bir liman olması düşüncesini sevmiştim.
Мне просто нравилось думать, что
Maaşı senden fazla olan bir kadın tarafından kullanıldığında ayrılır mısın?
Любишь спать с женщинами, чья зарплата больше твоей?
Hayır, içinde bir şey olmadığını ona ben söyledim.
Я сказал, что в телефоне ничего не было.
Dışişleri bakanlığı, yıllardır Poseidon'un peşinde, seni aptal.
Госдеп искал Посейдона годами, идиот.
Çok uzun zamandır öyle hızlı seyahat ediyordum ki, gerçekte kim olduğunu veya burada ne yaptığımızı düşünmek aklıma bile gelmedi.
Я путешествую так быстро, так долго, что нет возможности обдумать, кто ты на самом деле, или зачем мы здесь на самом деле.
Ölerek beni hayal kırıklığına uğratamazsın, Michael.
И сейчас ты не можешь умереть, ясно, Майкл?
Lincoln, şu askılığı uzatır mısın bana?
Линкольн, передашь мне вешалку?
Biraz vakit ayırıp burada uğraştığımızın gerçekte ne olduğunu anlamaya çalışalım.
Давайте подождем и выясним, с чем имеем дело.
Sonra da geminizin dayanma sınırına ulaştığımıza ve Marslı gözcümüzün muhtemelen bize ateş açacağına dikkat çekersin.
А потом ты скажешь, что мы будем на краю разрешенной зоны, и что наша марсианская тень наверняка выстрелит по нам.
0 g için hazır olun.
Готовьтесь к невесомости.
Mao ulvi amacına faydalı olmadığımıza emin olana kadar hayatta kalırız.
Мы живы, пока Мао не решит, что мы бесполезны для него.
Neler yaşadığını biliyorum. Hayır, bence...
Я знаю через что ты проходишь, Александр.
Hayır, neden abimi öldürmeye çalıştığını anlamıyorum.
Не понимаю, почему ты пыталась убить моего брата.
Yaptığım her şeyin arkasındayım, ve sonuçlarına da katlanmaya hazırım.
Я только отвечаю за свои действия, хорошие или плохие, и я принимаю последствия.
Elmas falan vardır ve Kleopatra'nın mezarından çaldığı altın yüzük olabilir, demiştim.
Я подумал, возможно, алмазы, или то золотое кольцо, которое она украла из гробницы Клеопатры.
Neden o kadar basit olmadığını artık anlamışsındır.
Теперь ты видишь, почему все не так просто.
Hayır çünkü iblis kanı olan bir çocuk yarattığın için buradayım.
Нет, я здесь потому, что ты накачал сына кровью демона.
Kullandığımız silahları yaratan yılmaz savaşçılardır.
Они крутые войны, которые создают все наше оружие.
Önem verdiğin şeylere zaman ayır yoksa ne uğruna savaştığını unutursun.
Если ты не в состоянии выделить время для того, что тебя заботит, ты забудешь, за что ты точно сражаешься.
- Evet, çıkardım ama ufak bir incelemeden sonra cihazın aylardır çalışmadığını keşfettim.
Да, конечно, но после дальнейших исследований, я обнаружил, что устройство не функционировало несколько месяцев.
giriş 54
girin 1627
giriyorum 40
girdi 35
girdim 50
girebilir miyim 330
girme 22
girmeyin 16
girelim mi 20
girit 24
girin 1627
giriyorum 40
girdi 35
girdim 50
girebilir miyim 330
girme 22
girmeyin 16
girelim mi 20
girit 24
girebilirsiniz 39
girdik 20
girebilir miyiz 46
girelim 38
giremezsiniz 38
giremezsin 31
girebilirsin 33
girsene 159
giriyoruz 30
gir hadi 17
girdik 20
girebilir miyiz 46
girelim 38
giremezsiniz 38
giremezsin 31
girebilirsin 33
girsene 159
giriyoruz 30
gir hadi 17
girin lütfen 30
girin içeri 48
girsenize 17
gir şuraya 93
gir içeri 356
giriş reddedildi 25
gir bakalım 28
gırtlağını kes 51
girin içeri 48
girsenize 17
gir şuraya 93
gir içeri 356
giriş reddedildi 25
gir bakalım 28
gırtlağını kes 51