Hayat böyle tradutor Russo
1,707 parallel translation
Hayat böyle olabiliyor bazen. Alo.
Жизнь иногда бывает жестокой.
Hayatımda kendimi böyle kötü hissetmemiştim.
Я никогда еще не чувствовала себя так ужасно.
* Hayatımın * * Hiç böyle hissetmedim *
* В моей жизни Я никогда не был *
Her zaman hayatımın böyle olmasını umdum.
Я всегда мечтал иметь такую жизнь, как эта.
İşte, New York'taki hayat aşağı yukarı böyle :
Такова, по большей части, жизнь в мегаполисе :
Gerçek bir saldırganın böyle bir bilgi ile neler yapabileceğini bir hayat edin.
Представьте, как бы воспользовался подобной информацией настоящий хищник, будь это лев.
Ama sanırım hayat böyle.
Но, наверное, такова жизнь.
Tüm hayatım boyunca, böyle bir şeyi yaşamadım.
Ничего подобного в жизни не видел.
Ona böyle zor bir hayat yaşattığım için anne olarak ben hatalıyımdır belki.
есть и моя вина.
Her gün hayatı böyle yoğun mu geçiyor?
Неужели у него каждый день такой насыщенный?
Hayatımda böyle bir çift oldu.
Пару раз мне их давали.
Böyle düşünmem yanlış biliyorum ama, hayatımda öyle birini istemiyorum.
Знаю, что это неправильно, но я не хочу, чтобы такой человек, как он, был в моей жизни.
Ama bu hafta bu haftaki ön gösterimlerde hayatımda böyle bir yeniliğe ne kadar ihtiyacım olduğunu anladım.
А на этой неделе... премьерной неделе, я почувствовала, что поняла что-то новое в том, что мне... что ей нужно, понимаете, в данный момент.
"Eğer düşük ücretler karşılığında hayatınızı hergün tehlikeye atarak gizli operasyonlarda yer alıyorsanız birgün, sonsuza kadar böyle devam etmeyeceğini düşündüğünüz için bu işe devam edersiniz."
Когда вы работаете в тайных операция с низкой зарплатой в условиях с угрозой для жизни, мысль о том, что ваша работа не останется навечно в тайне, заставляет вас двигаться вперед.
Liz, Cher ile ben, Paul ile ben hayatımızın bir parçası olduğun ve böyle olmamız için...
Лиз. Шер и я, мы с Полом хотим поблагодарить тебя за то, что ты часть нашей жизни.
Hayatınızın böyle olması gerekmiyor.
Вы не должны жить вот так.
Ekselansları, sizi uyarmalıyım ki, bu zavallı kul, buraya geldiğinden beri sürekli kasvet içinde, dövünüyor. Hayatımda hiç böyle birini görmemiştim.
Я должен предупредить Вашу Светлость, что... бедняжка с того момента как пришла сюда,... находиться в таком подавленном состоянии и рыдает так,... как я никогда не видел.
Artık hayatınız böyle.
Теперь это ваша жизнь. Уходим.
Artık hayatınız böyle.
Теперь это ваша жизнь.
Hayatımın böyle geçtiğine inanamıyorum.
Почему моя жизнь не такая, как...
- Eğer böyle olduysa, muhtemelen kızın hayatını kurtardı.
- Нет. Если все так и было, он спас девушке жизнь.
Böyle bir şeyden sonra, çoğu polisin hayatındaki her şey dağılmaya başlar.
У многих копов после подобного все начинает разваливаться на части...
Böyle olması. Hayatımın sert kuralları var.
О, ужасно слоожно, но в моей профессии это необходимо.
Yani bizim ve bildiğimiz hayatın sonu böyle mi olacak? Yoksa bundan önce yeni bir kainata ulaşmanın yolunu bulabilecek miyiz?
Будет ли это концом нас и жизни, какой мы ее знаем или мы выясним, как попасть в другую вселенную до той поры.
Böyle tatmin oluyorsun değil mi? Zeki olduğunu kanıtlamak için hayatını, riske atıyorsun.
Ты этим наслаждаешься - рискуешь жизнью, чтобы доказать, что умен.
Jin Ho, gelecek hayatında da böyle ol.
Чжин Хо, надеюсь, в следующей жизни ты будешь любить женщин.
" Hayat da böyle bir şeydir işte. Sürek avıdır.
Он сказал - "Жизнь и есть охота!"
Ben böyle manyakça seven adam hayatımda görmedim.
Я в жизни не видел человека, который так сильно любит женщину.
Hayatımda hiç böyle bir şey yapmamıştım.
Я никогда ничего подобного не делала.
Bundan sonra hayatım böyle mi olacak?
Так вот на что будет похожа моя жизнь теперь?
O benim yedek planım. Olur da annem hayatımız boyunca bizi böyle yaşatmaya karar verirse diye.
Это на случай, если мама решит возить нас кругами до конца жизни.
Söyle böyle muamele etmeye devam etsinler yoksa onlara anında hayatı zindan ederim.
Передай им чтоб хорошо обращались с тобой, а не то я им такое пристрою...
Tüm hayatının böyle olacağı aklına geldi mi hiç?
А вы никогда не думали, что это - всё, что будет в жизни?
Böyle diye hayatımda olan her şeyi sana söyleyeceğim ya da buraya gelip kıskanç sevgili tripleri yapabileceğin anlamına gelmiyor.
Это вряд ли обязывает меня рассказывать все подробности моей жизни, или оправдывает то, что ты являешься сюда, словно какой-то ревнивый парень.
Hayatın kanunu böyle.
Вот как это происходит.
Hayatını böyle sürdürmekten mutlu musun?
Ты работаешь, чтобы жить здесь?
Private! Hayatının dövüşüne böyle mi hazırlanıyorsun yani?
Вот как ты приготовился к битве своей жизни?
Ve böyle yaparak Danny Ruskin'in hayatını mahvettiniz.
Сделав это, вы разрушили жизнь Дэнни.
Evet hayatım böyle olabilirdi.
Это могло бы быть моей жизнью.
Harry böyle bir hayat yaşamamı istiyordu.
Такую жизнь желает Гарри для меня...
Hayat da böyle.
Также и в жизни.
Hayat boyu böyle miydi?
Он был таким всю жизнь?
Böyle zamanlarda hayatın gözlerinin önünden film şeridi gibi geçer.
В такие моменты, когда вся твоя жизнь промелькнет перед глазами...
Böyle anlarda hayatın gözlerinin önünden film şeridi gibi nasıl da geçer.
твоя жизнь просто... проходит перед глазами в такие моменты.
Tanrım, hayatımda böyle ağrı hissetmedim!
Ёлки зелёные, какая ужасная боль.
- Hayatımda böyle aşağılanmamıştım.
- Это самое унизительное, что было в моей жизни.
Hayatımda böyle bir şeye ihtiyacım yok. Steve, "Böyle yerleri de gezmelisin." dediği için buradayım.
Стив, типа, говорит : "Ты можешь посмотреть хоть что-нибудь".
Yani sana hayatımın en güzel saatlerini veriyorum ve böyle mi karşılığını veriyorsun?
Так, я отдаю тебе лучшие часы своей жизни, и ты мне так отвечаешь, да?
- Böyle yapma hayatım... Bu kadar alçakgönüllü olma.
Милая, давай не будем...
Hayatını internette yaşayınca, böyle oluyor işte.
Ну, вот что получается, когда ты живешь своей жизнью в сети.
Keşke hayatımda yetişkin bir birey olsaydı da böyle acil durumlarda yardımıma koşabilseydi.
Если бы только в моей жизни был кто-то взрослый, кто бы мог выручить в таком ЧП.
hayat böyledir 25
hayat böyle işte 18
böyle 531
boyle 17
böyle iyi 244
böyle olmaz 92
böyle bir şey yok 21
böylece 530
böyle devam et 79
böyle yapma 93
hayat böyle işte 18
böyle 531
boyle 17
böyle iyi 244
böyle olmaz 92
böyle bir şey yok 21
böylece 530
böyle devam et 79
böyle yapma 93
böyle bir şey olmayacak 25
böyle şeyler söyleme 28
böyle konuşma 236
böylelikle 44
böyle olsun istememiştim 16
böyle gelin 49
böyle iyiyim 107
böylesi 17
böyle mi 243
böyle bir durumda 32
böyle şeyler söyleme 28
böyle konuşma 236
böylelikle 44
böyle olsun istememiştim 16
böyle gelin 49
böyle iyiyim 107
böylesi 17
böyle mi 243
böyle bir durumda 32