Hiçbir şeyi yok tradutor Russo
358 parallel translation
Hiçbir şeyi yok.
Она одна, у нее ни гроша.
Bak O'na. Hiçbir şeyi yok.
у нeгo ничeгo нeт.
İnsanlar kedi besliyor, oysa bazı çocukların yiyecek hiçbir şeyi yok.
Что это? - Будешь покупать журнал?
Söyleyecek hiçbir şeyi yok aslında.
Ему нечего сказать! Ответь им.
Kocanızın hiçbir şeyi yok.
С вашим мужем все в порядке.
Hiçbir şeyi yok.
С ним все в порядке.
- Arabama ne yaptığınızı gördünüz mü? - Arabanızın hiçbir şeyi yok.
- Видели, что вы сделали с моей машиной?
Halkının hiçbir şeyi yok mu?
- Зачем? У вас нет ничего своего? Поэтому мы вам нужны?
- Hiçbir şeyi yok etmemeliydi!
Но он не должен был ничего уничтожать?
Çalılıklarda 1 hafta geçirmiş ve şok dışında... ciddi hiçbir şeyi yok,
Целую неделю в лесу, и ничего более серьезного, чем шок и ушибы.
- Durumu ciddi mi? Yoksa her zamanki gibi hiçbir şeyi yok mu?
Профессор Деламбр.
- Hiçbir şeyi yok. Parayı peşin alın yeter. Ne yapmak isterlerse istesinler, canınızı yakarlarsa durdurun.
Просто не забудьте брать деньги вперёд и что бы они ни хотели, остановитесь, если может пойти кровь.
O gezgin kızın hiçbir şeyi yok.
- Не переведено -
Çoğunun hiçbir şeyi yok.
Но большинство ничего не найдут.
- Sağlam, hiçbir şeyi yok.
- С ним все в порядке.
- Hiçbir şeyi yok.
- Ничего.
- Meredin hiçbir şeyi yok ki? - Bay Scott.
Нет никаких проблем с двигателем.
Hiçbir şeyi yok işte.
- Он в порядке. Как хотите, сэр.
Hazırlayacak hiçbir şeyi yok, ama ayrılıyor.
Ему нечего паковать но он уезжает.
- Hiçbir şeyi yok.
- С ним все нормально.
Çin ülkesinde insanların neredeyse hiçbir şeyi yok.
В этой стране... у людей почти ничего нет.
Hiçbir şeyi yok.
Всё будет в порядке.
Belki dişleri idare eder. Sıra dışı hiçbir şeyi yok.
Ну пожалуй что, улыбка, а так, ничего особенного.
Parası, akrabaları, Wickham'ın ilgisini çekebilecek hiçbir şeyi yok.
У нее нет ни денег, ни связей, ничего, что могло бы его привлечь.
- Hiçbir şeyi yok... kafa bölümünden, hani bilirsiniz, küçük bir parça ile onarılmayacak şey yoktur.
- Неважно, ничего страшного... Все можно починить, если голова соображает.
Hiçbir şeyi yok.
С ним ничего.
- Hiçbir şeyi yok!
- У него ничего нет!
Onun hiçbir şeyi yok.
Так что с ней все в порядке.
Hayır, söylediğim gibi bu çocuğun hiçbir şeyi yok.
Нет, я говорю вам, с этим ребенком все в порядке.
Babamızın hiçbir şeyi yok.
Ничего такого с папой.
Hiçbir şeyi yok, Tommy.
Да ничего, Томми.
Hadi, takım. Onun hiçbir şeyi yok.
Давай Грэг!
Hiçbir şeyi yok.
С ним всё в порядке.
Avantaj sağlayacak hiçbir şeyi yok.
Нет никакого преимущества.
Nesi var ki? Onun hiçbir şeyi yok.
С ней все нормально.
- Hiçbir şeyi yok.
- С мамой все хорошо.
Kaygılanmaya gerek yok. Profesör Marchard benim araştırmalarımın sonuçları olmadan bu konuyla ilgili hiçbir şeyi başaramayacak.
Но не волнуйтесь, профессор Маршан не сможет завершить работу без результатов моих последних опытов.
Hiçbir şeyi düşünmene gerek yok.
Не нужно ничего чувствовать.
Hiçbir şeyi kurcalamak yok! Ateş yakmak yok!
Руками ничего не трогать Огонь не разводить
Her şeyi kontrol ettik, kuşkulu hiçbir şey yok.
Мы все осмотрели, ничего подозрительного.
O pisliğin hiçbir şeyi yok.
[Skipped item nr. 478]
Kız çok tecrübesiz... Hiçbir şeyden haberi yok. Merak ona her şeyi yaptırır.
Она ничего не видела, ничего не знает,... очень любопытна, и потому очень быстро окажется на спине.
Hiçbir şeyi çıkardığı yok.
И я хочу убрать из программы этого парня, Джоханссона.
Benim hiçbir şeyi reddettiğim falan yok!
Я просто не верю, что он это сделал!
Bunca şeyi anımsıyorsun ama, nasıl oluyor da kim olduğuna ilişkin hiçbir bilgin yok?
Ну как же ты при памяти такой - всё про себя забыла?
Her şeyi ayarladım, hiçbir iz yok, hiçbir şey yok.
Я всё устроил. Не следов, ничего.
Hiçbir şeyi anladığın yok.
- Ты не видишь ничего.
Hiçbir şeyi ayrılmamış, envanter sayımı hiç yapılmamış. Stant yok, teşhir vitrini yok.
Каталогов нет, оборудования нет, ни пластиковых пакетов, ни образцов в витрине.
Novak'la ilgili her şeyi araştırdım, hiçbir şey yok.
по этой Новак ничего нет.
Hiçbir şeyi anladığı yok.
Я его снял.
"Irak'ın olayla ilgisi yok" dedik ama bu hiçbir şeyi değiştirmedi.
Мы сказали, что Ирак не имеет к этому никакого отношения. Но, похоже, было уже неважно.
hiçbir şeyin yok 23
hiçbir şeyim yok 92
hiçbir şeyi 73
hiçbir şeyin 19
hiçbir şeyimiz yok 23
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
hiçbir şeyim yok 92
hiçbir şeyi 73
hiçbir şeyin 19
hiçbir şeyimiz yok 23
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yok bişey 18
yoksa ne olur 26
yok oldu 57
yok bir şey 967
yoktu 131
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yok bişey 18
yoksa ne olur 26
yok oldu 57
yok bir şey 967
yoktu 131
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26