Yok oldu tradutor Russo
1,728 parallel translation
Ama ben çocukken belediye binası yandığında, bütün kayıtlar yok oldu.
Но мэрия сгорела, когда я был ребенком, записи были уничтожены
Janet'le kurmaya çalıştığın o küçük bağlantı bile yok oldu.
Пришло время понять, что твоей воображаемой романтической связи с Джанет... конец.
İnsan grip aşılarına sakladıklarımızın hepsi patlamada yok oldu.
Есть новости о R-6? Все дозы, что мы спрятали в вакцинах от гриппа были уничтожены взрывом.
Yangında yok oldu değil mi Baş Rahip?
Она была уничтожена в огне, не так ли, приор?
Asıl kutsal, yangında yok oldu.
Настоящие мощи были уничтожены огнем.
Anlamıyorsun, birden yok oldu.
Ты не понимаешь. Она исчезла.
Klas bir iş ile yok oldu gitti. Kate!
Она проделала выдающуюся работу, чтобы исчезнуть.
Demek istediğim, araba nasıl yok oldu?
Я имею в виду, как появилась машина
Şu kanlı şeyler, mühür yok oldu.
Те кровавые штуки - печати - все исчезли.
Yok oldu derken...
Как исчезли...
Tam buradaydı ve orada harika görünümlü kaya oluşumları vardı ve hepsi yok oldu.
Именно здесь и были такие большие скалы вокруг. Уже нет.
Herkesin böyle bir yeri vardır ve bizimki bir dozerin altında kaldı. Kayboldu gitti. Bir günlerini aldı ve sonra yok oldu.
Все желающие могли наслаждаться пейзажем, но его разрушили бульдозерами.
Onu kaybetmek üzereyiz! Ağaçların arasında yok oldu.
Мы его теряем, он исчезает среди деревьев.
Her şey yok oldu.
Ничего не осталось.
Saf Dalek DNA'sı içeriyor, binlercesi yaratıldı,... hepsi yok oldu, bir tanesi kurtuldu.
Он содержит чистую ДНК Далека, тысячи были созданы, все прототипы погибли, кроме одного.
Nasreen'in bütün işi yok oldu.
Вся работа Назрин пошла прахом.
Tam önümde duruyordu, sonra bir anda yok oldu.
Он стоял прямо передо мной. И словно провалился.
Ama gördüğün gibi CD artık yok oldu.
Но вот, видишь?
Tüm üst kat yok oldu. Algı filtresi.
Только что исчез целый этаж.
Büyük Heisenberg'le takılmaya başladığımdan beri değer verdiğim her şey mahvoldu, yok oldu gitti!
Разрушено, превращено в дерьмо, умерло, с тех пор как я повстречался с великим Гейзенбергом.
Maalesef, kanıtların çoğu yok oldu, kamyonette dâhil, her şey araştırılamaz haldeydi.
К сожалению, собранные улики не дали ни единого следа, даже грузовик.
Biz birbirimizin tam tersiydik, ama, adamım onun gözünde daha fazlasını istediğini gördüğüme emindim ama birden ortadan yok oldu.
Мы абсолютно разные, но, чувак, Я могу поклясться, что видел в ее глазах что она хотела большего. Но потом она просто исчезла.
Ve puf! Şeytan yok oldu.
И так он исчез.
Dünya ele geçirildi bütün uygarlıklar tamamen yok oldu.
Земля захвачена и вся цивилизация уничтожена.
Bizim dostluğumuz yok oldu, dostluğumuz temelde yok oldu...
Я полностью уничтожил нашу дружбу делая все таким неловким и...
Bununla birlikte geri kalan şehirler yakıldı ve altı gün içinde insanlığın çoğunluğu yok oldu.
Остальные города были сожжены дотла. Всего за 6 дней большая часть населения была уничтожена.
Difüzör yok oldu!
Мы потеряли Диффузер!
Tamamen yok oldu.
Ее больше нет... и не будет.
Yok oldu.
Её нет.
Robert Johnson olarak bildiğimiz adam çoktan yok oldu.
Человек, известный как Роберт Джонсон, скрывается.
Birden yok oldu, demek istediğim.
В смысле, исчез.
450 milyon yıl önce canlı yaratıkların yarısından çoğu nesilleri tükenerek yok oldu.
450 миллионов лет назад больше половины всех живых существ вымерло в большом событии.
Efendim 24 saat oldu hala ondan da garsondan da haber yok.
Сэр, уже сутки прошли, а ни от него, ни от официантки никаких новостей.
"Orospu." Yok, "Ruhospu." Bu nargile gibi oldu.
"Шлюшка". Нет, "шлюпка". Это ж типа лодки.
Bazı yanlış hesaplamalar oldu. Buna şüphe yok.
Были допущены ошибки в расчетах, в этом нет никаких сомнений.
Bu rahatlatıcı oldu. - Elimizde delil yok, salalım.
- У нас нет никаких доказательств, так что позволим ему уйти.
Öylece ortadan yok mu oldu yani?
Он что, просто испарился?
Geleneksel değerler heba oldu. Artık, genç insanların kuralları yok.
Проблема заключается в том, что больше нет прежних ценностей!
Birşeyi yok ama hormonları çok etkin, yeni anne oldu.
У нее совсем нет... У нее гормоны зашкаливают.
- Ne oldu? - Burada hiçbir şey yok.
Здесь ничего нет.
"Gereksiz drama yaratmaya ihtiyaç yok" lafına n'oldu?
А как же твои речи про "ненужную драму"?
- Üzüldüm. Nasıl oldu? Yardım etmek istemenizi anlıyorum ama cidden yardıma ihtiyacım yok.
Я знаю, Вы хотите помочь, но, если честно, мне не нужна никакая помощь.
Sorun yok, aslında daha da iyi oldu.
Все отлично ; так лучше, правда.
Darken Rahl'ı yok ederek bana hizmet ettiğini söylüyorsun ama söyle bize Richard Rahl'ın ölümünün sonucunda ne oldu?
Ты сказал, что победив Даркена Рала, ты служил мне, а теперь скажи, Ричард, каковы последствия смерти Рала?
Üç buluşma oldu, seks yok.
Только разговоры.
- Hayır, dur, mahkeme emrimiz yok benim sabıkam var ve telle kapı açmak eski moda oldu.
- Нет. - Что? У нас нет ордера.
Sonunda babasının yanına gitti. İyi oldu çünkü biraz daha lazanya dökseydi annem kızı boğazlayacaktı. Yok.
Она, наконец, поехала к отцу, это хорошо, потому что моя мама удушит её, если она принесет еще одну лазанью.
Anlat bakalım ne oldu. Yok artık, anne. Öldürdün beni.
Ну что случилось.
Dünya yok oldu!
Земли больше нет!
Yaptıklarıma, yok ettiğim şeylere şahit oldu.
Видел, что я сделал, сколько я разрушил.
- Ne oldu yahu? - Yok bir şey.
Что, черт возьми, происходит?
öldür 344
öldürdün 19
öldürecek 16
öldüreceğim 51
olduğunu biliyorum 33
öldürürüm 37
oldu bil 39
öldüğünde 37
öldürür 25
öldürmek 62
öldürdün 19
öldürecek 16
öldüreceğim 51
olduğunu biliyorum 33
öldürürüm 37
oldu bil 39
öldüğünde 37
öldürür 25
öldürmek 62
öldürülmüş 50
öldük 27
oldu o zaman 19
öldürecekler 16
olduğun yerde kal 516
öldürdüm 50
öldürüldü 143
öldün mü 25
oldu bitti 17
öldür beni 219
öldük 27
oldu o zaman 19
öldürecekler 16
olduğun yerde kal 516
öldürdüm 50
öldürüldü 143
öldün mü 25
oldu bitti 17
öldür beni 219