Içki yok tradutor Russo
225 parallel translation
Beni bilirsin, sabahtan akşama kadar meşgul. Yemek az, içki yok, tabii ki iyiyim.
А ты меня знаешь : с утра до вечера занят, воздержан в пище и питье, вот и здоров.
Ama başka içki yok.
Больше никакой выпивки.
Bu gece içki miçki yok.
- Не будет никакого вечера!
Benden ne haber, bana içki yok mu?
А как насчет меня? Мне выпить не нальют?
Sana içki yok.
Тебе выпить не налили!
Kahve yok, içki yok, sigara yok.
Ни кофе, ни выпивки, ни сигарет.
Viskimi içiyor, ben birini davet edince ikram edecek içki yok.
Он пьет мое виски, а потом мне гостей угостить нечем.
Zina yok, içki yok, esrar yok, gece yarısı kürtajları yok.
Ни измен, ни пьяных выходок, ни наркоты, ни полуночных абортов.
Ona içki yok!
Ей нельзя пить!
Bu yüzden Paskalya'ya kadar sigara, paten ve içki yok.
В общем, все ясно? До Пасхи никакого курева, роликов и выпивки. Понятно?
Üç yıl boyunca, kavga yok, zina yok, içki yok, uyuşturucu yok.
В течение последующих 3-х лет вы должны будете выполнять следующие правила : не драться, не вступать в брак, не пить, не колоться, ни-ни!
Daha fazla içki yok.
Больше не буду пить.
Güvendeyiz ama burada içki yok.
Мы спасены, но выпить нечего.
Evde içki yok bile.
- У нас дома не держат спиртного.
O zaman artık bedava yemek ve içki yok, tamam mı?
Больше никакой выпивки и бесплатных обедов, ясно?
Linda'ya başka içki yok.
Линде не наливать.
Yeni bir adet falan çıkmadıysa bir içki içmek için eşlikçiye ihtiyacım yok.
Ну, если законы не меняли,.. ... мне не нужен эскорт, чтобы выпить.
- İçki yok demek.
- Нет выпивки, да?
İçki yok.
Никакого спиртного.
İçki yok, sigara yok.
Не пьёте, не курите.
Meyhane yok, Dr. Summers'ın dediği gibi içki de yok.
Никакого салуна, никакой выпивки, доктор Саммерс запретил.
İçki içmeye vaktimiz yok bir gün bize yemeğe gelirsin diye düşünüyorduk.
У нас нет на это времени... но думаем, что ты как-нибудь заглянешь к нам на ужин.
Bakın, kodese dönmek değil de miğferi bulmak istiyorsanız hırgür çıkarmaktan kaçınmalısınız. Kumar yok! İçki yok!
Если мы не хотим снова за решетку, если хотим до шлема добраться, с сегодняшнего дня все склоки прекратить Не играть, не пить, не воровать без меня.
Içki taciri. Hiç süphem yok.
Это бутлегер, без всяких сомнений.
- Önemi yok. - Eminim, hiç içki içmemişsindir.
- Эй, Сэнди ещё не пила.
Kızmanıza gerek yok, komiser. Bizimle bir içki için. Arkadaşınız da gelebilir.
Не нервничайте, месье комиссар, выпейте лучше с нами.
İçki taşımada kullandıkları o kamyonları yakında yok pahasına satacaklar.
Все эти грузовики, на которых перевозится алкоголь. Скоро они будут проданы за бесценок.
Hey, bu içki çok lezzetli... ve balgamımı yok etti.
Напиток вкусный, и мне полегчало.
Kendi yaptığın içki gibisi yok.
Нет ничего лучше своего самогона.
- Size bir içki takdim edebilir miyim? - Üzgünüm, Burns. Anlaşma yok!
[Skipped item nr. 198]
Ranzalar, manzara yok, ve içki istediğimde çoğaltıcıdan ne çıktığını sana anlatamam bile.
Двухъярусные кровати, смотреть не на что, и стоит ли говорить о том, что вышло из репликатора, когда я заказал синтеголь.
İçki yok.
- Никакой выпивки.
İçki yok da ne demek?
Что значит никакой выпивки?
İçki yok. Bugün olmaz.
Эй, только не пить, только не сегодня.
Artık bunu yapmak için içki içmeme gerek de yok.
Мне больше не надо будет для этого напиваться.
- İçki yok.
- Не надо.
Bir gün uyandım. Umutsuzca içki arıyorum. Beş param da yok.
ќднажды, когда € проснулс € в жутком похмелье, без гроша в крамане... € пошЄл в музыкальный магазин и украл стопку кассет.
Ama içki yok.
Но никакого алкоголя.
İçki yok.
- Так, Мэд, только без выпивки.
İçki içmemden endişe etmene gerek yok.
Ну, тебя не должно волновать то, что я пью.
İçki yok mu?
Может, выпьем?
İçki ve karı için para hep var, ama yemek için hiç yok.
На роскошь и твист деньги находятся, а на еду денег нет.
Hep düzenli işlerde çalıştınız. Kredi bilgileriniz mükemmel. Uyuşturucu alışkanlığınız, içki sorununuz yok.
У вас прекрасный послужной список... никаких задолжностей по кредитам... и вы не употребляете наркотики, не пьете, не курите.
Doğru. Dans yok. İçki yok, uyuşturucu yok.
Да уж, ни танцев, ни выпивки, ни наркоты.
İş başındayken içki içmemize izin yok.
Нет, не найдётся. Нам не разрешается пить на работе.
Onlara içki ısmarlıcak paramız yok.
Мы не можем себе это позволить.
Bir alay garson var fakat bir içki siparişi alan yok.
Море официантов, а выпивку подать некому.
Küçük Jack içki içiyor, Musa sapık ilişki kuruyor ve sen ortada dalavere yok mu diyorsun?
Мини-Джек пьет. Моисей совершает акт мужеложства. Это без глупостей?
- Olivia lütfen şu içki şişesini kocamın önünden yok et, - bana kalırsa biraz fazla içmiş. - Evet bence de.
- Оливия, убери вино от моего мужа,... он слишком много выпил.
- Ah... - Burada içki için yaş sınırı yok.
- Здесь нет возрастных ограничений на выпивку.
Alkollü içki yok.
Но только никакой выпивки.
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yok bişey 18
yoksa ne olur 26
yok oldu 57
yok bir şey 967
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yok bişey 18
yoksa ne olur 26
yok oldu 57
yok bir şey 967
yoktu 131
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73
yok efendim 65
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73
yok efendim 65