Işim yok tradutor Russo
806 parallel translation
Pek bir işim yok. Cidden yok.
Да ничего особенного, просто слоняюсь без дела.
Özel bir işim yok.
- Нет, я свободен сегодня.
Bir leoparla işim yok benim.
И я не хочу больше заниматься Вашим леопардом.
Size göre burada bir işim yok.
Небось, думаете, зачем я здесь.
Tabii, başka işim yok.
- Нет. Мне всё равно нечем заняться.
Astlarla işim yok!
Мне не нужны подчиненные.
Burada bir işim yok benim.
Мне здесь нечего делать.
Ben de birazdan yatacağım zaten, elektrikle işim yok.
Я буду спать, свечи не пригодятся.
Yok, benim silahla işim yok.
Я так не могу.
Eğer siz birilerini öldürmezseniz, yapacak pek işim yok!
Что будут делать священники, если вы станете забирать тела?
İşsiz mi? Benim de işim yok.
Безработный?
Seninle bir işim yok Vargas.
– А я Вас знать не желаю.
Malım mülküm yok, işim yok ve hemen hemen bir gelceğim yok
У меня нет денег, нет работы... и почти нет будущего
Yapacak bir işim yok.
У меня не так уж и много дел. Давай, ляг.
Yok, işim yok.
Нет не занят.
Dediğim gibi... Seninle bir işim yok. Bana o lazım.
Как я уже сказал... лично вы меня не очень интересуете.
Aslında Teğmen, bu gece bir işim yok.
Знаете, лейтенант, я сегодня совершенно свободен.
Yapacak işim yok, ben de her üç saatte bir elbiseleri deniyorum.
Просто делать было нечего. И я три часа примеряю все платья.
Yapacak bir işim yok.
Делать нечего.
Sana uygun bir işim yok.
У меня нет никакой работы, для Вас.
Sanki yapacak başka işim yok.
Как будто у меня мало дел.
Benim onunla bir işim yok ki!
Я здесь не за ним.
- Yapacak başka işim yok ki.
- В общем, мне заняться нечем.
Başka işim yok.
Мне нечего терять.
Böyle malla işim yok benim.
Я аж пальцы себе обжёг, чувак!
Benimse beklemekten başka yapacak işim yok.
Мне ничего не остаётся делать кроме ожидания того что должно случится.
Benim orada yapacak bir işim yok.
Да какие у меня там могут быть дела.
6 : 35 olmuş ve benim hiç işim yok!
Уже шесть тридцать пять. И мне совершенно нечего делать.
Amerika'da neredeyse hiç işim yok.
В Нью-Йорке у меня двухкомнатная квартира.
Ama arkakapı kabulleriyle işim yok.
Но я не собираюсь
Pek işim yok.
Ничего особенного, а что?
Bana isim takmanın bir yararı yok Susan, çünkü seninle tartışmayacağım.
Обзывайте меня как хотите, потому что я с Вами больше не спорю.
- Moskova'da işim falan yok.
- Никаких дел в Москве у меня нет.
Bir işim ve benim elime bakan... bir sekreterim, annem, iki eski eşim, birkaç da barmen var. Ölüp giderek onları yüzüstü bırakmaya hiç niyetim yok!
У меня есть работа, секретарь, мама, две бывшие жены и несколько барменов, которые зависят от меня.
Şu an yapacak bir işim yok.
Видите ли я там...
İsimlerinin önemi yok demiştim ben de. Kabul etmemiş, isim takmıştın onlara... ki rastgele, bence.
Вы были иного мнения, и начали давать им имена, немного наудачу, пожалуй.
Ona isim koymaya hakkım yok.
Я не имею права давать ему имя.
İsim yok, lütfen.
Пожалуйста, никаких имен.
Hem şaşırdım hem de sevindim, Bayan... Lütfen, isim yok.
Пожалуйста, не нужно фамилий.
İsim söylemenin anlamı yok çünkü düşman muhtemelen dinliyordur, ve bana göre düşmana nereye saldıracağımızı söylemenin de bir nedeni olamaz.
Не будем также называть имена, поскольку враг может подслушивать, и по той же причине не станем говорить, куда мы будем наносить удар.
Burada işim yok!
Завязал!
- İsim yok, hala düşünüyorum..
Я думаю...
Bana isimler saymaya devam edersen basurum çıkacak. İsim yok.
У меня геморрой приключится, если ты будешь продолжать называть имена.
İşim de yok.
Никакой работы.
Aynen öyle. Bu da demektir ki kimseye isim takmaca, kavga etmece, el sakasi yapmaca yok.
И это значит никаких прозвищ, никаких драк и никаких дразнилок.
İşim yok.
У меня нет работы.
Ne işim var, ne de param. Hiçbir şeyim yok!
У меня нет работы, нет денег, ничего!
Başka işim gücüm yok mu sanıyorsun?
мне больше нечего делать?
Amerikalı matematikçi Edward Kasner kuzenine çok büyük bir sayı olan... 10 üzeri 100 sayısına bir isim bulmasını istemiş bu öyle bir sayı ki sıfırları sığdırcak yerim yok.
Американский математик Эдвард Каcнер однажды попросил своего племянника придумать имя для чрезвычайно большого числа : 10 в сотой степени. Я не смогу записать все нули, потому что не хватит места.
İsim yok, fatura yok.
Поэтому никаких имен.
Benim işim senin gibi sevimli insanları yok etmek.
Я убиваю таких охотников, как ты!
isim yok 36
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yoktu 131
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73
yoktu 131
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73