Işık yok tradutor Russo
152 parallel translation
Işık yok mu?
Света нет?
Işık yok, alkol yok. En azından ellerimi yıkayabilir miyim?
Света нет, алкоголя нет.
Burada çektirmek istiyormuş. Işık yok burada.
Говорит, что хочет здесь, но так она будет не освещена.
Işık yok, elektrik de yok.
Нет света, нет энергии.
Işık yok. - Kuzeyde görüş yok.
- С севера невозможно стрелять.
Işık yok. 30 millik çevrede tek bir elektrik ışığı yok.
Нет света. Ни одной электрической лампочки в радиусе тридцати миль.
Işık yok ; çünkü hiç gece olmuyor.
Тут нет освещения, потому что никогда не бывает темно.
- Işık yok mu?
- Света нет?
Artık iş konuşmak yok.
Больше никаких разговоров о работе.
Sana göre iş yok. Yemek pişirip bulaşık yıkamanı bile istemiyoruz.
Вы нам не нужны, даже в качестве кухарки или посудомойки.
Birkaç dakikalık bir iş için. Hiçbir tehlikesi yok, seni temin ederim.
За несколько минут работы без всякого риска.
Ufukta küçük bi iş yok mu, karaborsacılık falan?
У вас что-нибудь не наклевывается, контрабанда какая-нибудь?
Işık yok mu?
Хоть бы свет зажгли.
Aptal gibi övünmek yok artık. Amacım soğumadan bu iş bitecek.
пока не кончу этого всего
Dr Olafson un Işınlanma teorisi dersinde ki bir günümü hatırladım. Vücut dönüşümünden bahsederken milyonlarca kiloquad veri, altuzayda sıkışıyor, ve farkettim ki bu işlemde hataya yer yok.
Я все еще могу припомнить день, занятий в классе доктора Олафсона по теории транспортации, когда он говорил о том, что тело превращаяется в миллиарды единиц информации, сжимаемых в подпространстве.
Asıl para onda. Eroinde iş yok artık. - Ama sen bunları biliyorsundur zaten.
Ќет, неизвестно.
Biz iş olsun diye gelmişiz. Burada ilgi çekici bir tartışma illüzyonu yaratacaktık, ama bir şey olduğu yok!
Мы здесь якобы для дискуссии, но никакой дискуссии нет.
Buradan ayrılamayanlar hareketsiz bir biçimde yer altında son buzul çağına kadar evrim geçirerek uzaylı yarışında yeniden dirilmeyi bekliyorlardı. İş kolonileşmeye gelince bizim vücudumuzu kullandılar. Buna karşılık, bizim savunmamız yok.
Те, кто не улетел, находились под землей со времен ледникового периода в виде микроорганизмов, чтобы потом возродить инопланетную расу, используя жителей планеты как питательную среду.
Artık fabrikalar yok, iş yok.
Больше нет ни заводов, ни работы.
Artık iş yok.
Все, хватит. Никакого больше мистера Хэннона.
Bir karışıklık var. Asansörde yapılan iş hakkında hiçbir fikrimiz yok.
Все так перепуталось... ещё эта история в лифте.
Doğru, iş işten geçti. Artık bu konunun önemi yok. Siktir!
Действительно, с таким нет никакого смысла говорить об этом... Дерьмо!
İş kıyafetin yok mu?
Вы не взяли никакой рабочей одежды?
Kendi başına hiçbir iş yapamazsın. - Artık dönüşümüz yok anladın mı?
Не знаю, придумаешь оправдание.
Gençken orada iş kurmuştum. Kızın hastalığı falan yok muydu?
Когда я был молодым, я там работал.
Fıstık gibi araban var ama haritan yok, olacak iş mi yani?
Дорогая тачка, а карты своей нет.
İş alanlarına karşı ayrımcılık yok
Нет дискриминации по области применения.
İş çıkışı bir tek atmaya hakkım yok mu?
Мужчине что, нельзя зайти после работы выпить?
Kahrolasıca, hiç bir yol yok, Haftalardır bir iş alamadık.
Ни хрена. Уже сколько недель без работы.
Tüm gün dolaştık ama bu şehirde tek bir iş bile yok.
Что же это такое – проездили весь день и не нашли никакой работы.
Artık kirli iş yok. Kendisinin özel olduğunu düşünüyor.
Больше никаких грязных дел.
Şimdi işin yok ve kısa bir süre sonra... ... seni gerçekten meşgul edecek yeni bir iş bulacaksın.
Сейчас у тебя нет работы, а чуть позже ты найдешь работу и будешь занят на ней.
Işık oyunu yok mu?
Цветной лампы нет?
Artık burada iş yok. Patron gitti.
Всё равно делать нечего.
Işık ölçere ihtiyacın yok, kadın parlıyor.
Что вы делаете? Вам не нужен фотометр, женщина сияет.
Bana nasıl bir iş teklif ettiğiniz konusunda bir varsayımım yok, fakat artık önemsemiyorum.
Я даже себе вообразить не могу, что за работу вы мне предлагаете, но на этой стадии меня это уже не беспокоит.
Açık iş pozisyonum yok.
У меня нет вакансии.
- Işık mışık yok!
- Неттут никакого света.
Işık falan yok ve ben ölü değilim!
Неттут никакого света! Я не умерла!
Işık topu yok oldu ve birdenbire binlerce insan ortaya çıktı.
Свет исчез,.. и тысячи человек вдруг внезапно появились ниоткуда...
Işık topu yok oldu ve birdenbire binlerce insan ortaya çıktı.
Свет пропал и внезапно появились тысячи людей. Мы их отпускаем.
Işık topu yok oldu ve birdenbire binlerce insan ortaya çıktı.
Свет пропал, и внезапно появились тысячи людей.
Işıklar açık, ama evde kimse yok.
Свет горит, но никого нет дома.
Artık Jack yok, iş yok, endişe yok.
Смотрите не больше Джека и не более ожидания и опасения.
neden artık burada iş yok.
Бизнес просто заглох.
Yok, geçen ay sadece beş iş falan yaptık.
Нет, прошлом месяце 5 работенок было.
Artık bu yeni gençlerin iş etiği diye bir şeyden haberi yok oğlum.
Молодые в наши дни ни хрена не знакомы с трудовой этикой.
Artık hiç iş yok.
Я не могу ничего сделать.
Artık iş gezisi, evden ayrılma yok.
Больше никаких командировок, никаких выездов.
- Işık hızı. - İşte sorun da bu, çünkü şu ana kadar, bunu yapabilme becerisini gösteren hiçbir şey yok.
Загвоздка в том, что пока никому не удалось так разогнаться.
Işık filan yok baba.
Никакого света, пап. Нет никакого света. У вас у самих два фонаря.
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoksa ben 17
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoksa ben 17
yok mu 410
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok canım 523
yok birşey 158
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok canım 523
yok birşey 158
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yoktu 131
yok musun 43
yok et 47
yoksa ne 75
yok yahu 26
yok etmek 16
yoksa o 24
yoksa seni öldürürüm 37
yok hayır 73
yok efendim 65
yok musun 43
yok et 47
yoksa ne 75
yok yahu 26
yok etmek 16
yoksa o 24
yoksa seni öldürürüm 37
yok hayır 73
yok efendim 65