Mümkünatı yok tradutor Russo
172 parallel translation
Mümkünatı yok.
Нет.
Hayır, mümkünatı yok.
Да ладно, неправда.
Böyle bir olayın mümkünatı yok.
Такое вряд ли могло случиться.
Mümkünatı yok. Çok korunaklı bir kamp. Her tarafta asker var.
- Не выйдет, в отеле солдаты.
- Mümkünatı yok.
- Невозможно.
Mümkünatı yok.
Невозможно.
Bunun mümkünatı yok!
Это невозможно!
Mümkünatı yok.
Это невозможно.
Hayır hanımefendi, bunun mümkünatı yok.
Нет, мадам, это невозможно.
Hayır sevgili Marie, bunun mümkünatı yok.
Нет, моя дорогая Мари, это невозможно.
Elimize sadece 5 milyon geçiyor. Mümkünatı yok!
Это всего четыре миллиона.
Mümkünatı yok.
Этого не может быть.
Hayır, mümkünatı yok.
Нет, я, наверное, не смогу.
Hayır, mümkünatı yok!
- Не сможете.
Mümkünatı yok!
Никогда!
Mümkünatı yok.
Ну уж нет.
... başka şekilde gerçekleşmesinin mümkünatı yok.
... всё так и было задумано - по-другому и быть не могло.
- Beni yazma. - Beni de. - Mümkünatı yok.
- Рассчитывай на меня.
Hava Trafik Kontrol istasyonları çalışmadığından, bilmenin mümkünatı yok.
Без контроля над воздушными сообщениями нельзя что-либо узнать.
Mümkünatı yok.
Этого не будет.
Mümkünatı yok. Rodny gelemez.
Это пресс-конференция для людей.
Mümkünatı yok.
Никаких шансов.
Thor, dostum... mümkünatı yok.
Тор, приятель... это невозможно.
Ve bu, laf sokan tırnak işaretleri arasındaki "takım" la evlenmenin mümkünatı yok.
И ты ни за что не будешь жениться в этом - саркастические кавычки - "костюме".
Myra Hindley'e şartlı tahliye verilmesinin mümkünatı yok.
Нет сомнений, что Майре Хиндли не предоставят досрочное освобождение.
- Mümkünatı yok...
- Не может быть...
Cehennem kadar yakıcı olduğunu bilsem bile bunun mümkünatı yok.
Пусть я и чувствую твое возбуждение. Вопрос закрыт.
Mümkünatı yok, Bolly.
Этому не бывать, Болли.
Artık döndürmesinin mümkünatı yok.
Ничто уже не сможет побить этот результат.
Ama sizinle anlaşmamın mümkünatı yok.
Но я ни за что не подпишусь на это с вами.
Tahtada olmanın mümkünatı yok.
Ты никак не сможешь попасть на этот рекламный щит.
Sanırım kıçıma kum girdi, ama görmemin mümkünatı yok.
Мне кажется у меня песок в заднице, но я не знаю точно.
Mümkünatı yok.
Вряд ли.
- Mümkünatı yok.
Ни в коем случае.
Mümkünatı yok!
Не может быть!
- Mümkünatı yok...
- Нет, я не..
- Mümkünatı yok.
- Нет. - Нет, ни за что.
- Mümkünatı yok.
- Так не пойдет.
Jesse'ye de söyledim. Bunun mümkünatı yok.
Я уже сказала Джесси, что это невозможно.
Mümkünatı yok, Vas.
Этого не будет, Вас.
Mümkünatı yok!
Вопросов быть не может!
- Mümkünatı yok, bayan.
- Ни за что, сестренка.
- Mümkünatı yok.
- Не могу.
ama... bir aile böyle toplanmışken damdan düşer gibi gelmemizin mümkünatı yok!
Эм... зайдёте ненадолго? но... мы не хотим помешать семейному празднику!
Mümkünatı yok. Sakladığı şey... Akıl dengesizliği olmalı.
Хоть он и скрывает, но у него клаустрофобия.
Bunun mümkünatı yok.
Так не бывает.
Son kez söylüyorum Sugden seni bu balıklara ulaştırmamın mümkünatı yok.
Повторяю ещё раз. Я никак не смогу достать тебе эту рыбу.
Orada olacak olanları biliyor olmanın mümkünatı yok.
Нет. Невозможно было узнать что там случится.
Bunun mümkünatı yok. Neden?
Почему?
İzini sürmenin mümkünatı yok.
- Он хочет, чтобы мы выиграли дело.
- Bunu bitirmemizin mümkünatı yok.
- Мы никогда не успеем всё это доделать.
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoksa ben 17
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoksa ben 17
yok mu 410
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok canım 523
yok birşey 158
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yoktu 131
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok canım 523
yok birşey 158
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yoktu 131
yok bir şey 967
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yoksa o 24
yok etmek 16
yoksa seni öldürürüm 37
yok hayır 73
yok efendim 65
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yoksa o 24
yok etmek 16
yoksa seni öldürürüm 37
yok hayır 73
yok efendim 65