Polis yok tradutor Russo
482 parallel translation
Ama o korkunç polis yok mu.
Но тот ужасный полицейский.
- Polis yok.
- Нет. Никакой полиции.
- Ve polis yok mu?
- И никакой полиции?
Artık polis yok ki.
Но полиции больше нет.
- Hayır. Polis yok.
Нет полиции.
Sana polis yok demiştim.
Я сказал, никакой полиции.
Niye polis yok?
Почему здесь нет полиции?
Polis yok dedim.
Я же сказал, копов нет.
Polis yok, medya yok.
Никакой полиции, никаких СМИ.
Burada polis yok.
Тут нет полиции.
Burada, yukarıda polis yok.
Тут нет полицейских.
Polis yok.
Никакой полиции.
Polis yok dedim.
Я сказал "никакой полиции".
Polis yok. Telefona cevap verilmemesi itaatsizliği gösterir.
Не успеете добраться и ответить мне, будет считаться штрафом.
Polis yok!
И никаких "но".
Polis yok dedi, ararsanız öldürürüm dedi.
Он сказал, никакой полиции.
Polis yok, FBI yok, parayı ödersen sorun olmaz demiştim.
Я же сказал никакой полиции или ФБР. Заплати мне и всё. Теперь же ситуация вьIшла из под контроля.
Şartlı tahliye yok, polis yok, tedarik yok onlara vereceğiniz tek şey ölümcül silahlar ve gerçek mühimmat olacak ki kendi aralarında anlamlı bir iletişim kurabilsinler.
Никаких условно-досрочных, никакой полиции, никакого продовольствия единственное что у них будет это оружие и боеприпасы чтобы они могли общаться друг с другом на понятном им языке.
Hayır, polis yok.
Не надо полиции.
Yemin ederim, artık tahammülüm yok. Polis çağıracağım.
Больше я этого не потерплю, я позвоню в полицию.
Eğer ben polis olsaydım, çok zeki olmama da gerek yok, hikâyenin çok çakma olduğunu söylerdim.
Но если бы я был полицейским, и даже не очень умным полицейским, я бы сказал, что эта история просто обман.
Polis kayıdı yok, Lisa'yla olan bağım bilinmiyor. Hiçbir şey yok aslında.
За мной нет ни приводов в полицию, ни известных им криминальных контактов с Лизой, в общем, ничего.
Polis arabası yok.
Там нет никакой полицейской машины.
Polis gibi konuşmam gerekirse hiçbir özelliği yok.
С точки зрения полицейского досье, у неё нет отличительных примет.
Genç yabanileri polis yaparak iradeyi yok edici koşullandırma teknikleri öneriyorlar.
они набирают в полицию молодых громил, и тренируют их по своим программам.
Mahkeme polis memurunun yasal kaygısını tanıyabilir ama polisin yaptığı işkenceyi affedebilecek hiç bir imkan yok.
Суд примет во внимание законную озабоченность офицера жизнью девочки но это никак не может служить оправданием полицейских пыток.
İtiraf etmeli, bir polis eşi için gerekli niteliklerden eminim hiç biri yok bende.
Я не уверена, что во мне есть то что нужно, чтобы быть женой полицейского.
Polis çağırmaya gerek yok.
Не надо звонить в полицию.
Bronx'taki birkaç üçkağıtçı polis, hepsi bu. Queens, Brooklyn, Manhattan'da olanlardan tek laf yok...
И вот поймали пару полицейских в Квинсе, Бостоне, Манхэттене.
Sorun şu ki, namuslu bir polis memurunun meslektaşları tarafından dalga geçilmesi ya da baskı yapılması korkusu olmadan davranabileceği bir atmosfer henüz yok.
Проблема в том, что до сих пор не создана атмосфера, в которой честный полицейский может работать, не боясь быть осмеянным или поруганным своими соратниками.
- Gerek yok. Holün karşısında polis şefini yakalayabilirsin.
Вас просто поймает начальник полиции.
Beni izlemenizden zevk almıyorum ve polis korumasına ihtiyacım yok.
Вы знаете, Коломбо, мне не нравится, что за мной наблюдают. И я, конечно, не нуждаюсь полицейской защите.
Güzel, tavukları da aynı şekilde servis etmiyorsanız sorun yok. Söylesenize... polis olaya nasıl yaklaşıyor?
Если только речь не идет о цыпленке. что говорит полиция?
Kazaların, takiple alâkası yok. Tekrar ediyorum. Long Beach Polis takibiyle alâkası yok.
Район оцеплен, пропускается только спецтранспорт.
Polis şefine göre, bir delil yok.
По словам главы полиции Рода де Вито, подозреваемых ещё нет.
Ve birkaç iyi polis yetiştirme şansımı da yok ediyorsun!
Ты мне мешаешь сделать из некоторых достойных ребят хороших копов!
Çoğu arabalı sinemada olmuş, polis burada teslim standını kimin yok ettiğini bulmaya çalışıyor.
Особенно на кинопарковке, там полиция пытается расследовать разгром буфета.
Yok yere korkak serserilerce delik teşik edilmiş iyi bir polis.
Отличный мент. Без всякой на-то необходимости поверженный каким-то трусливым хулиганом...
- Polis otoritemize karşı saygısı yok.
А ты, черт возьми, кто такой? Он не проявляет должного уважения к нашему полицейскому авторитету.
Polis çağırmak için gerek yok.
Не трудитесь вызывать полицию.
Ayrıca 11 polis arabasının zarar görmesi ve bir şehir otobüsünün yok olmasından sorumlu...
Также по его вине разбито 11 патрульных машин, городской автобус...
- Polis mi? - Endişelenecek hiçbir şey yok, tamam mı?
- Нам не о чем волноваться, ясно?
Belediye Başkan'ının bu konudan haberi yok. Polis, soruşturma sonuçlanana kadar kamuoyuna bilgi vermeyeceğini açıkladı.
Мэр пока не в курсе. пока расследование не завершится.
Pasaportumu kaybettim, param yok, polis peşimde.
Я потерял паспорт. У меня нет денег. Полиция на хвосте.
20 blokluk mesafeye kadar etrafta polis yok.
Спокойно.
Polis yok öyleyse?
Значит, о полиции речи нет.
- Etrafta polis falan yok.
Полиции нигде нет.
polis adamların görevleri zor durumdakilere yardım etmek yok mu?
..
Hayır, polis yok dediler.
Сказано было, что без копов.
KAHRAMAN POLİS ÖLÜME ATLADI. CESET ORTADA YOK.
Герой-полицейский сводит счёты с с жизнью. "
Yok, polis.
Только не надо полиции.
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yoktu 131
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73
yok efendim 65
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73
yok efendim 65